New York Metropolitan Sanat Müzesi’nden Yıldız Holding’e ziyaret
New York Metropolitan Sanat Müzesi’nden Yıldız Holding’e ziyaret
New York Metropolitan Sanat Müzesi’nin üst yönetim ekibi Yıldız Holding sanat koleksiyonunu incelemek amacıyla Holding’in Çamlıca’daki kampüsüne bir ziyarette bulundu.
Dünyanın en büyük ve en prestijli müzelerinden biri olan New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nin (The Met) çalışmalarına yön veren etkili isimlerden oluşan üst yönetim ekibi, Yıldız Holding sanat koleksiyonunda yer alan eserleri yerinde incelemek amacıyla Yıldız Holding’in Çamlıca’daki kampüsünü ziyaret etti. pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’in ev sahipliği yaptığı buluşmada Metropolitan Sanat Müzesi yetkililerine Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker ve pladis CEO’su Salman Amin de eşlik etti.
Geniş sanat koleksiyonunu beğeniyle inceleyen The Met ekibi, Holding’in nadide eserleri bir araya getiren İslam Eserleri ve çağdaş eserler koleksiyonunun yanı sıra insanlık tarihinde bir yolculuğa çıkaran arkeolojik eserler seçkisini de deneyimleme fırsatı buldu.
Murat Ülker: “Sanatın evrensel dilinde buluşmanın ve kültürel mirasımızı paylaşmanın mutluluğunu yaşadık”
Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği Müze ziyareti sırasında yönetim ekibini İstanbul’a Yıldız Holding’in Çamlıca kampüsüne davet ettiklerini ifade eden Murat Ülker şunları söyledi:
“Geçtiğimiz ay Metropolitan Sanat Müzesi’nde GOYA (Gez Oturma Yerinde Artık) yapmıştım ve ekibi de sanat koleksiyonumuzu görmeleri için Holding’imize davet etmiştim. Çamlıca Kampüsümüzü ziyaret eden The Met ekibi ile birlikte Yıldız Holding Sanat Koleksiyonu’na ait hat eserlerinin bulunduğu ‘Konuşan Yazılar’ın yanı sıra, çağdaş sanat ve arkeolojik eserlerin bulunduğu sergilerimizi hep birlikte gezme fırsatı bulduk. Bu kıymetli ziyaret vesilesiyle, sanatın evrensel dilinde buluşmanın ve kültürel mirasımızı paylaşmanın mutluluğunu yaşadık. The Met Museum ekibiyle birlikte, koleksiyonumuzda yer alan birbirinden değerli sanatçıların nadide eserlerini incelerken, sanatın geçmişten günümüze uzanan yolculuğuna tanıklık ettik. Geleneksel hat sanatının zarafeti ve çağdaş sanatın yenilikçi ruhu, bu özel buluşmada adeta bir araya geldi. Daha sonra dünyanın göz bebeği İstanbul’umuzun güzelliklerini bir boğaz turu ile gösterdik. Her zaman söylediğim gibi, sanatın birleştirici, bizlere farklı pencerelerden bakmayı öğreten ve şifa veren bir güce sahip olduğunu bir kez daha gördük. Davetimize icabet ettikleri bu nazik ziyaretleri ve hoş sohbetleri için The Met Museum ekibine teşekkür ederim, biz kendilerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk.”