Kampüsü Gazze’ye çevirdiler: Senaryosu bile acıtıyor
Kampüsü Gazze’ye çevirdiler: Senaryosu bile acıtıyor
Tekirdağ’da üniversiteli öğrencilerin İsrail’in saldırısı altındaki Gazze için başlattığı protestolar bugünde devam etti. Öğrenciler Gazze’lilerin acılarını duyurmak için kampüsteki ağaçlara parçalanmış kanlı terlikler, oyuncaklar, biberon, emzikler, doktor önlükleri ve kefenleri astılar.
İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırı sonrası tepkiler çığ gibi büyümeye devam ederken üniversite öğrencileri de İsrail’e dur diyebilmek için eylemlerini ve protestolarını sürdürüyor. Üniversiteli öğrenciler protesto alanı oluşturdukları alandaki ağaçlara Gazze’nin acılarını daha iyi anlatabilmek ve duyurabilmek için İsrail’in saldırıları sonrası Gazze’deki senaryoyu kampüste gözler önüne sermeye çalıştı. Öğrenciler tarafından alanda bebek mezarlıkları oluşturularak içerisine kanlı kefenler ve kanlı oyuncaklar bırakıldı. Bunun yanı sıra parçalanmış kanlı terlikler, ayakkabılar, oyuncaklar, biberon, emzikler, doktor önlükler ve kefenler kampüsteki ağaçlara asıldı.
Öğrenciler aynı zamanda İsrail’in saldırılarına karşılık kampüste yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca çeşitli sloganlar atılarak Filistin Bayrakları taşındı. Yürüyüşü sonucunda öğrenciler tarafından çeşitli açıklamalar yapıldı.
Yürüyüşün ardından grup adına açıklamada bulunan üniversite öğrencisi Süleyman Karakurt, "İsrail’in Filistin’de yaptığı zulümle uluslararası hukukun ve insan haklarının en temel prensiplerini alanen ihlal edildiği görülüyor. Tüm dünya insanlık onurunun çiğnendiği, çocuklarının hedef alınarak yok edildiği bir soykırıma şahit oluyor. Bu zulüm karşısında sensiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Bizler bu durumu asla kabul etmiyoruz. Filistin halkı uzun yıllardır baskı ve işgal altına yaşam mücadelesi vermektedir. Son dönemde artan şiddet olayları sivillere yönelik kasıtlı saldırılar ve temel insani ihtiyaçların karşılanamadığı insanlık dışı şartlar, durumu soykırım boyutuna taşımaktadır" dedi.
Öğrencilerden Merve Özcan da Gazze’de yaşananlara ses çıkartmanın insanı ve vicdani bir görev olduğunu ifade ederek, "Gazze’de yaşananların normalleştirilmemesi gerekiyor. Kampüs intifadalarının direniş meşalesini Tekirdağ’da yaktık. Yaptığımız çeşitli etkinliklerle yaşanan soykırımı geniş kitlelere duyurduk. Yaptığımız farkındalık etkinlikleriyle insani ve vicdani duyguları harekete geçirdik" diye konuştu.