Yükselir Group hidrojene yatırım kararı aldı

Dünya enerjisini fosil yakıtlar aracılığı ile karşılıyor. Yapılan araştırmalara göre 2050 yılına kadar fosil yakıtların tükeneceği ön görülüyor. Enerji alanında yatırımları olan Yükselir Group, bugünden geleceğin enerjisi olan hidrojene yatırım yapma kararı aldı.

Avrupa’da enerji, petrol ve gaz dağıtımı yapan Yükselir Group, bu alandaki yatırımlarını daha da genişletmek ve geleceğin enerjisine erişimi kolaylaştırmak adına iki ülkede önemli adımlar atacak. Şirket, hidrojene yatırım yapma kararı aldığını açıkladı. Dünyanın fosil yakıtlardan sağladığı enerji sayesinde ayakta kaldığını ancak zaman içerisinde bunun yerini daha farklı ve verimli teknolojilere bırakacağını belirten Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, bugünden geleceğe yatırım yapmanın önemine vurgu yaptı. Yüksel, “Gelecekte bugünkü gibi fosil enerjiler yerini daha temiz ve verimli olana bırakıyor. Bu çerçevede enerji alanında olmamızın da avantajını kullanarak geleceğin enerjisi olan hidrojene yatırım yapma kararı aldık. Yeşil enerji sınıfında yer alan ve yenilenebilir olması kaynakların verimli kullanılması açısından bizi bu alana yöneltti” dedi.

Yüksel, ayrıca ilerleyen dönemlerde fosil yakıtlı araçların yerini hidrojen ile çalışan motorların alacağını da sözlerine ekleyerek, Japonya’nın hidrojen yakıtlı motorun maliyetini azaltmak ve daha kullanılabilir olması için Avrupa Birliği’nin toplamından daha fazla Ar-Ge desteği ayırdığına dikkat çekti. Yüksel, “Hidrojen yakıtlı arabalar, dizel araçlara göre kilometre başına 2,5 kat daha fazla maliyete sahip. Şu an için ama ilerde hidrojenden elde edilecek enerji maliyetinin önemli bir şekilde azalması bekleniyor. Japon ve Koreli araba üreticilerinin pazarda sunduğu modeller şu an için 600 km’lere varan menzile sahip. Bunun yanında 2030 yılında Japonya’da hidrojen ile çalışan 800 bin, Güney Kore’de ise 600 bin araç olması planlanıyor. Çin ise beklentilerini 1 milyon üstü araç olarak belirledi. Hidrojen tabanlı motorlar çok kısa sürede hayatımızın merkezinde yer alacak. Japonya’yı bu alanda bütçe büyüklüğü konusunda takip eden ikinci ülke ise Amerika Birleşik Devletleri oldu" ifadelerini kullandı.

200 milyon Euro’luk dev yatırım
Hidrojen Enerjisi için Türkiye ve İsviçre’ye yatırımlar yapacaklarını söyleyen Yüksel, bunun için ayırdıkları bütçe hakkında da şu bilgiyi verdi: “Hidrojen enerjisi 1970’li yıllardan bu yana konuşulmaktadır. Günümüzde fosil yakıtların azalması ile birlikte yeniden gündeme gelen bu sınıf enerjiler artık hemen her yerde konuşulmaktadır. Bu bağlamda hem Türkiye’ye hem de İsviçre’ye toplamda 200 milyon Euro’luk yatırım yaparak hidrojen enerjisi sektörüne giriş yapacağız. Halihazırda Avrupa’da enerji dağıtımı konusunda etkin konumda olmamız da tüm dünyaya güven aşılamaktadır”.

“Türkiye’yi önemli bir oyuncu yapacağız”
Geleceğin dünyasında enerjinin öneminin bugünden daha fazla olacağını dile getiren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya sanayi devriminden bu yana tamamen enerji üzerine yoğunlaştı. Gelişen teknoloji ile birlikte bu daha da çok önem kazandı. Zaman içerisinde nükleer enerjiyi kullandık ancak bir süre sonra daha sağlıklı ve yenilenebilir enerjilere yöneldik. Hidrojen de temiz enerji grubunda yer alıyor. 24 ülkedeki faaliyetlerimizin yanı sıra ülkemizi bu alanda da temsil etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye asla bu oyunun dışında kalmamalı ve bizimle birlikte enerji üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna yükselmelidir. Şirket olarak ana hedefimiz ülkemizi bu alanda da temsil ederek, daha ileriye taşımaktır”.

"Yenilenebilir enerjinin payı çok düşük"
Dünyada son yıllarda yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların sonucunda hala istenilen rakamlara ulaşılamaması ve bunun sonucunda fosil yakıtın tahtından indirilememesinin büyük kayıp olduğunu dile getiren Yüksel, “Ülkemizde ve dünyada jeotermal, güneş, rüzgar gibi doğal ve yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımların hala istenen seviyelerde olmaması ve gerekli verimi verememesi fosil yakıtların kullanımının sürmesine neden olmaktadır. Bugün dünyadaki enerjinin yüzde 7’sinin ancak bu tür kaynaklardan elde edildiğini düşünürsek, hidrojen enerjisi sayesinde bu sorunu kolayca aşabiliriz. Bu nedenle bu alana yatırım yaparak şimdiden daha sağlıklı ve verimli enerjiyle insanları tanıştırmak istiyoruz" açıklamalarında bulundu.