Kış aylarında havanın iyice soğumasıyla birlikte özellikle 65 yaş üstü hastalarda kalp krizi, felç, ve benzeri hastalıklarda artış yaşanırken, uzmanlar bu riskleri azaltmak için vatandaşlara iki veya üç kat olacak şekilde uygun kıyafet seçmeleri, özellikle C vitamininin yüksek olduğu yiyecekler, mevsimsel taze meyve, sebze tüketmeleri, yoğun kafein ve alkol tüketiminden kaçınmaları gerektiğine dikkat çekti.
Kış aylarında havanın soğumasıyla birlikte kalp krizi, felç ve benzeri akut kardiyovasküler hastalıklarda artış izleniyor. Buna neden olan etkenler tam olarak net olmamakla birlikte kalp atış hızındaki yükseklik, soğuğa bağlı tansiyondaki değişiklikler, vücudun dış havaya yakın olan cilt, cilt altı bölgedeki damarlarda büzüşme nedeniyle kalbin iş yükünün artmasıyla kalbin kanlanmasının ve beslenmesinin azalması ve fiziksel aktivitenin kısıtlanması gibi durumlar yer alıyor. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uz. Dr. Münevver Sarı, bu gibi rahatsızlıkları yaşamamaları için vatandaşlara alabilecekleri önlemler hakkında bilgi verdi.
“Kış aylarında kalp krizi geçiren ve felç geçiren hastalarda ölüm oranının yüzde 15-20 oranında daha yüksek olduğu bilinmekte”
Dr. Sarı, "Havaların soğumasıyla birlikte bilindiği gibi kalp krizi, felç ve benzeri akut kardiyovasküler hastalıklarda artış izlenmekte. Bu artış 65 yaş üzerindeki hastalarda daha belirgindir. Aynı zamanda kalp yetmezliğinin klinik seyrinde kötüleşme ve bu nedenle de hastaneye yatışlarda artış mevcuttur. Yapılan gözlemsel çalışmalarda, kış aylarında kalp krizi geçiren ve felç geçiren hastalarda, yine bu hastalıklara bağlı ölüm oranının yüzde 15-20 oranında daha yüksek olduğu bilinmekte. Tam olarak buna neden olan mekanizma net değildir. Ancak birkaç mekanizma üzerinde durulmak gerekirse, fizyolojik strese bağlı olarak sempatik sinir sistemi aktivasyonunda artış, kalp hızındaki yükseklik, soğuğa bağlı tansiyondaki değişiklikler, özellikle vücudun dış havaya yakın olan cilt, cilt altı bölgedeki damarlardaki büzüşme nedeniyle kalbin iş yükü artmakta ve kalbin kanlanması, beslenmesi azalmaktadır. Bunun yanında yeme içme alışkanlıklarındaki değişiklikler, fiziksel aktivitenin kısıtlanması, güneşle temasın daha az olması nedeniyle oluşan hormonal değişiklikler, D vitamini eksikliği, hava kirliliği ve bu dönemdeki artmış enfeksiyonlar da yine etkili olabilmektedir" dedi.
“Vücuttaki ısı kaybını korumak için iki veya üç kat olacak şekilde uygun kıyafet seçilmeli”
Uz. Dr. Münevver Sarı, “Bu riskleri azaltmak için şunlara dikkat etmeliyiz. Öncelikle vücuttaki ısı kaybını korumak için uygun kıyafet seçimi önemli. İki veya üç kat olacak şekilde uygun kıyafet seçilmeli. Yine beslenme önemli. Mideyi tıka basa doldurmamalıyız. Mevsimsel taze meyve, sebze tüketimi, özellikle C vitamininin yüksek olduğu vitaminli yiyecekler tüketmeliyiz. Yoğun kafein ve alkol tüketiminden kaçınılmalıyız. Sigara kullanımı mutlaka azaltılmalı. Yine sıvı alımına da dikkat edilmelidir. Bu dönemde artan viral üst solunum yolu enfeksiyonları hem tansiyon yüksekliği hem de kalp yetmezliğinin klinik kötüleşmeye neden olmakla birlikte, miyokardit dediğimiz kalp kası inflamasyonuna neden olarak da kalp yetmezliği gelişmesinde rol oynayabilir. Bu nedenle özellikle 65 yaşın üzerinde kronik kalp hastalığı olanlar, kalp yetmezliği ve kronik akciğer hastalığı olanların grip aşısını ve zatürre aşılarını mutlaka yaptırmalıdırlar. 2019 yılından beri tüm dünyada etkili olan kovit-19 salgını özellikle kalp hastalığı olan yaşlı hastalarda daha ağır ve daha ölümcül seyredebilmektedir. Bu nedenle de yine kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınılmalı, maske, mesafe ve el yıkamaya özen gösterilmeli. Mutlaka hastaların aşıları da tamamlanmalıdır" diye konuştu.
"Havanın daha ılık olduğu saatlerde hafif, orta derecede tempolu yürüyüşler yapmak kalp sağlığına faydalı"
Dr. Sarı ayrıca, "Kalp hastalığında egzersizin olumlu etkileri tabii ki biliniyor. Biz de hastalarımıza egzersiz öneriyoruz. Ancak soğuk havalarda ağır ve yoğun egzersizleri kesinlikle önermiyoruz. Aynı zamanda hareketsizlikten de kaçınılmalı. Havanın daha ılık olduğu saatlerde hafif, orta derecede tempolu yürüyüşler yapmak kalp sağlığı için faydalı ve bunu öneriyoruz” şeklinde konuştu.