Uzmanı tedavisini anlattı: Aşırı terleme sorun olmaktan çıkıyor
Sosyal hayatı ve psikolojiyi ciddi anlamda olumsuz etkileyen aşırı terlemenin tedavisinin mümkün olduğunu kaydeden Doç. Dr. Orhan Yücel, “Bir hastalığa bağlı olarak terleme şikayeti varsa bu hastalıklar tedavi edildiğinde sorunu çözebiliriz. Özellikle el, ayak, yüz, koltuk altı terlemeleri ve yüz kızarması şikayetinin çözümsüz olmadığı bilinmeli. Etkili ve kalıcı bir tedavi alternatifi var” dedi.
Vücuttaki ısı dengesini sağlayan terleme özellikle yaz aylarında daha da artarak sosyal hayatı oldukça olumsuz etkiliyor. İnsan vücudunda meydana gelen terlemenin iki tip şeklinde görüldüğünü ifade eden BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. Orhan Yücel, hastalığın nedenleri ve tedavileri ile ilgili önemli bilgi paylaşımlarında bulundu. Yücel, el, ayak, yüz, koltuk altı gibi bölgelerde görülen, sosyal hayatı etkileyecek boyutta yaşanan terlemelerin kesinlikle tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti.
Terlemeye neden olan hastalıklar
Terlemeye birçok faktörün neden olabileceğini söyleyen Yücel, özellikle bazı hastalıkların oldukça etkili olduğunu kaydetti. Yücel, terlemeye neden olan hastalıkları şöyle sıraladı:
“Enfeksiyon, troid, tansiyon, hormonel veya diyabet hastalıkları vücutta genel bir terlemeye neden oluyor. Terleme vücutta iki şeklide görülüyor. İlki vücudun genel terlemesidir. Bu terleme gece de görülüyor. İkincisi ise bölgesel terlemedir. Yani el, ayak, yüz ve koltuk altında görülüyor. Bu tür terlemeler cerrahi olarak tedavi edilebilir. Hastalıklara bağlı oluşan terlemede ise çözüm için öncelikle hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Hastalığın tedavisiyle buna bağlı terleme de ortadan kalkıyor. Bunların dışında nedeni belli olmayan, henüz tespit edilmemiş terleme şikâyetleri de tedavi edilebiliyor. Tedaviyle birlikte ciddi anlamda etkili ve kalıcı sonuçlar alıyoruz.”
“Psikolojik sorunlara neden oluyor”
Aşırı terlemenin neden olabileceği sorunları anlatan Yücel, “Aşırı terleme birçok sağlık sorunlarına yol açabilir. Ancak en önemli olanı psikolojik sorunlara yol açmasıdır. Aşırı terlemesi olan biri yalnızlık, içe kapanıklık durumu yaşayabilir. Bu da kişiyi çok ciddi psikolojik sorunlar yaşamasına neden olur. Bu hastalar hayatları boyunca terleme sıkıntısı yaşadıklarından dolayı kendilerini bu hastalığa adapte ediyorlar” dedi.
“Tedavi, terlemenin nedenine göre değişebiliyor”
Hastalığın tedavilerini anlatan Yücel, “Hastalığın tedavisi terlemeye bağlı olan hastalığa göre değişiyor. Troid hormonları yüksek olan bir hastanın hormonları düşürüldüğünde metabolizması da düşecektir ve buna bağlı olarak vücut ısısı düşerek terleme azalacaktır. Bununla birlikte şeker hastalarının şeker seviyesi düşürüldüğü zaman kişinin terlemesi de normal düzeyde oluyor. Kısacası terlemeye neden olan eğer bir hastalıksa o hastalığın tedavi edilmesiyle birlikte terleme de tedavi edilmiş oluyor. Bölgesel terleme ise cerrahi müdahaleyle tedavi edilebiliyor” diye konuştu.
“Erken müdahale edilmeli”
Yapılan tedavilerde yaş sınırının olmadığını da hatırlatan Yücel, “Cerrahi tedavi uygulanan bölgesel terleme şikâyetlerinde önceden ergenlik çağın aşılması, hastanın 20’li yaşlara geldiğinde bu tedavinin uygulanması daha uygun görülüyordu. Bunun sebebi ise yaşanan bu terleme durumunun bazı hastalarda yaş aldıkça düzelebilme ihtimali olarak gösteriliyordu. Ancak günümüzde hayat çok hızlı, yaşam alanları daraldı. Terleme durumu insanlara yük olmaya başladı. Elleri terleyen hastalar hiçbir yere dokunmak istemeyebiliyor. Yaşam bu kişiler için çok daha güç hale geliyor. Sosyal hayatları ve psikolojileri ciddi oranda etkileniyor. Artık hayatımızda dokunmatik telefonlar, bilgisayarlar var. Hiç olmadığımız kadar bilimle, yazma ve çizmeyle iç içeyiz. Bu nedenle aşırı terleme sorunu yaşayan bireylere çok daha erken müdahale etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Su tüketimine dikkat uyarısı
Aşırı terlemesi olan kişilerin özellikle yaz aylarında su tüketimine dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Yücel, ”Aksi takdirde metabolizmanın bozulması, böbrek taşının oluşumu gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Vücudun birçok boşaltım sistemi var. Terleme de bunlardan biridir. Vücutta üretmiş olduğumuz atıkları terleme yoluyla atarız. Ayrıca terlemeyle birlikte vücuttan aşırı su atılacağından normal bir insanın tüketmesi gereken miktardan biraz daha fazla su tüketilebilir. Normalde 2-2,5 litre su tüketen biri aşırı terleme yaşıyorsa günlük su tüketimini 3-3,5 litreye çıkarabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.