Birçok insanın ismini dahi bilmediği unutulmaya yüz tutmuş Gomalak ustalığını 43 yıldır yapan Ayhan Kaymak, “bir yer açıp insanlara gomalak öğretmek bundan sonraki amacım bu olacak. İnsanlara bu mesleği öğreteceğim” dedi.
Teknolojiye yenilen mesleklerin başında Gomalak Ustalığının gelmesi ile biliniyor. Antik ürünlere olan rağbetin ve o ürünleri yenileme yöntemlerinin değişmesi ile bazılarının ismini dahi duymadığı kaybolmaya yüz tutmuş Gomalak Ustalığının son temsilcilerinden Ayhan Kaymak 43 yıldır bu işi yapıyor. Ayasofya Kebir Cami’nin türbe kısmındaki kapıların cila işlemlerini yapan usta bundan sonra mesleğini gençlere öğreteceği bir atölye kurmak istiyor. Afrika’da bir böceğin dışkısı ile bazı kimyasalların karışımı sonucu elde edilen gomalak, alkol ve bazen boya ile uygulanıyor. Ahşaptan üretilen malzemeler ile ortaya çıkan eşyalar. İlk önce eski kaplamalarından arındırılıyor. Daha sonra zımparalanıp gomalak özenle ahşap yüzeye uygulanıyor. Zahmetli ve bir o kadar uğraştıran mesleğin yapanların sayısı her geçen gün azalıyor. 43 yıllık gomalak ustası Ayhan Kaymak İstanbul’da mesleğin son temsilcilerinden.
“Gerçekte bu işi bilen çok fazla kişi yok”
43 yıldır Gomalak ustası Ayhan kaymak , “1965 Erzincan’da doğdum. 1981 yılında Kule dibinde bitpazarında gomalak işine başladık. Bizim işimiz genelde eski ürünler ile uğraşmak. Eski mobilyaları alıyoruz tamirini cilasına bakımını yapıyoruz. Yenileyerek tekrar müşteriye teslim ediyoruz. Gomalak şöyle üretiliyor, Afrika tarafında bir böceği dışkısı ile birleşip içerisine bazı maddeler katıp yapılan bir ciladır. Eski usul bir cila yöntemidir. Gomalak ahşabın tamamen orijinalini gösterir renksiz bir ciladır. İstediğimiz zaman renkleri biz katıyoruz. Gerçekte bu işi bilen çok fazla kişi yoktur. Bizim ustalarımız vefat etti bir tek bizim yaşıtlarımız kaldı. Bu işi seversen güzel yaparsın. Ben bu mesleği çok insanlara tanıttım” dedi.
“İnsanlara bu mesleği öğreteceğim”
Birçok önemli tarihi yapıda çalıştığını belirten kaymak, “20 sene evvel Ayasofya Caminin türbe kısmındaki bütün kapılarını ben yenilemiştim. Abdülhamit Han’ın türbesini kapılarını da ben yaptım. Yurt dışına çok fazla eşya yapıp gönderiyorum. Abdülhamit Han türbesi yaparken benim ecdadım burayı yapmış ben bunla ayakta dursun duyguları ile yaptım ve hiçbir detaydan çekinmedim araştırdım nasıl daha iyi yapabilirim. Tatile gittiğim zaman bile ben ilk önce gidip eski eşyalara bakıyorum eski ustaların yaptığı malzemelere bakıyorum. Ama gençlere bunu anlatamadık. Kafamda başka bir proje var bir yer açıp insanlara gomalak öğretmek bundan sonraki amacım bu olacak. İnsanlara bu mesleği öğreteceğim” diye sözlerini tamamladı.