Türkiye, enerji depolamada Avrupa liderliğine oynuyor. Türkiye’nin 5 yıl içerisinde depolamalı enerjide Avrupa’da birinci olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, nükleer santralin gerekliliğinin ise altını çiziyor.
Türkiye, son yıllarda enerji alanında ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyor. Bu yatırımların başında ise yapımına 2015 yılında başlanan Akkuyu Nükleer Santrali geliyor. Ancak Türkiye’nin nükleer santral sahibi olmasından rahatsız olan bazı Avrupa ülkeleri, sürekli olarak yapılmasına karşı çıkıyor. Türkiye’de bulunan bazı çevreci gruplar ise bunun doğaya zarar vereceği görüşünde bulunarak yapılmasını istemiyor. Avrupa ülkeleri Türkiye’de nükleer santral yapılmasına karşı çıksa da 2023 yılı itibarıyla Avrupa ülkelerinde 169 nükleer santral bulunuyor.
"Nükleer santrale karşı çıkmak matbaanın icadına karşı çıkıp 200 yıl sonra kabullenmek gibi bir durum"
Nükleer santrallerin ve diğer enerji santrallerinin Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Kanyon Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Alp Erkin, “Bize Batı ülkelerinden sürekli empozeler var ’nükleer santrali kurmayın, kömür santrali kurmayın’ diye. İçeride de bazı odaklar var, bunlar da bu tarz yatırımlara sürekli direniyorlar ve muhtemelen sebebini bilmeden direniyorlar. Şimdi gerçek rakamlar üzerinden konuşmak gerekirse şu an Avrupa’da toplam 169 adet nükleer santral var, 256 adet kömür santrali var. Biz henüz bir tanecik bile nükleer santrali devreye alamamışız. Kamuoyunda bazı insanlar kazan kaldırmış vaziyette ’işte bu çevreye aykırıdır’ vesaire diyerek. Avrupa’da 169 tane varken bizim buna direnmemiz ve inkar etmemiz matbaanın bulunmuş ve biz 200 yıl sonra bunu kabullenmişiz gibi bir durumla örtüşüyor. Hep bir ağızdan ’kömüre gerek yok, nükleere gerek yok, bizim kendi güneş santralimiz var’ diyorlar. Bunu da hakikaten televizyonlarda titri olan profesörler anlatıyor. Peki beyefendi kömürü kullanmadık, nükleeri kullanmadık, hidroyu kullanmadık, hep senin dediğin gibi güneş santrali kuralım. Peki güneş battığı zaman akşam bizim elektriğimiz nereden gelecek” diye konuştu.
"Türkiye enerji depolamada 5 yıl içinde Avrupa’da birinciliğe oturur"
Enerji üretiminin yanı sıra bunun depolanmasının da çok büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Erkin, “Depolama konusu burada devreye giriyor. Eğer biz bu santrallerimizi ucuzlamakta olan bir teknolojiyi kullanarak depolayabilirsek Türkiye için altın bir fırsat doğuyor. Bu sebeple devletimiz de buna önem veriyor. Özel sektörümüz de bunu gayet güzel kavramış durumda. Benim görüşüm Türkiye depolamalı enerjide Avrupa ülkeleri arasında 5 yıl içerisinde birinciliğe oturur. Depolama ile gündüz ürettiğimiz elektriği gece de harcayabiliyoruz. Halihazırda bizim güneş santrallerimiz geceleyin atıldır, gece hiçbir şey üretmez. Gördüğümüz o yüzlerce, binlerce metrekare güneş santralinden güneş battıktan sonra bir kilovatsaat bile elektrik alamıyoruz. Rüzgar santralleri malum, rüzgarın olduğu saatlerde çalışan santraller ve bunların ne zaman üreteceği bizim kontrolümüzde değil. Allah’tan gelen bir şey. Biz tabii ki potansiyeli yüksek olan yerlere kuruyoruz ama rüzgarın ne zaman eseceğini bilebilen herhangi bir istatistiksel bilgi yok. Bunu Danimarka üniversiteleri, Almanya üniversiteleri, İspanya üniversiteleri ortak bir çalışma yapıp yıllarca öngörmeye çalıştılar. Rüzgarın hangi saatlerde eseceğinin hiçbir istatistiğe bağlanmadığını görüyoruz. Dolayısıyla rüzgarın olduğu anda üretilen enerji depolanacak, daha sonraki saatlerde kullanılacak. Türkiye’miz açısından depolamanın petrol bulma ile karşılaştırması bazen soruluyor. Bizler vatanını yurdunu seven kişiler olarak Karadeniz’de, Gabar’da petrol, doğalgaz bulunmasını çok büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Bu çalışmaların da sürmesi şarttır ve devam etmesi gerekir. Türkiye ufacık bir gemi ile arama işlerine başlamışken, yıllar sonra kocaman bir filomuz ve gayet deneyimli personelimiz var. Türkiye cesaret ile bu konunun üstüne gidiyor, daha da iyilerini bulacaktır. Bu durum bizim için rehavete gitmemeli. Bizim için en büyük potansiyel yenilenebilir enerji kaynaklarını depolayabilmemizdir. Buna asılmamız ve Türkiye’yi bir numaraya taşımamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Şu an faaliyette olan kömür ve hidroelektrik santralleri kapatırsak Türkiye mağara çağına döner"
Halihazırda faaliyet gösteren hidroelektrik ve kömüre dayalı enerji santrallerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Erkin, “Eğer hidroelektrik ve kömüre dayalı enerji santrallerini kapatırsak şu saniye elektriksiz kalırız. Dolayısıyla bunları gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Bunlara gereken saygıyı göstermemiz gerekiyor. Bunlar bizim mücevherimiz. Bu santrallerden vazgeçmemiz akıl dışı bir şeydir. Bunlar olmadan Türkiye mağara çağına döner” diye konuştu.