Otomotiv sektöründeki trendlerin değer zincirinde ve sektör oyuncularının yetkinliklerinde oluşturduğu değişim ve dönüşümlerin konu alındığı çalışmaya göre; Türkiye, stratejik konumu itibarıyla, Avrupa pazarını hedefleyen Doğu Asyalı şirketler tarafından mükemmel bir üretim üssü olarak görüldüğü bildirildi.

PwC, Strategy& ve TAYSAD’ın birlikte hazırladığı ’Köklü Değişikliklerin Eşiğinde: Türkiye Otomotiv Tedarikçileri Endüstrisi’ isimli bir çalışma yayınladı. Çalışmaya göre; otomotiv sektöründeki trendlerin değer zincirinde ve sektör oyuncularının yetkinliklerinde oluşturduğu değişim ve dönüşümler ele alındı. Çalışma kapsamında görüşülen otomotiv tedarikçileri, Türkiye’nin bu değişim sürecinde üstlenebileceği rollerin büyük fırsatlar barındırdığını belirtildi.
Ayrıca çalışmaya göre Türkiye, stratejik konumu itibarıyla, Avrupa pazarını hedefleyen Doğu Asyalı şirketler tarafından mükemmel bir üretim üssü olarak görülüyor. Diğer yandan, Türk otomotiv tedarikçilerinin son on yılda ürün ve araç geliştirme konusunda kazandığı deneyim sayesinde ürün portföylerini teknoloji yoğun ürünlere doğru genişletmeyi hedefleyebileceği ve sunduğu rekabetçi çalışan maliyetleri ile küresel tedarikçilere avantajı sağlayabileceği konuları da raporda vurgulandı.

TAYSAD Başkanı Alper Kanca, çalışma hakkında yaptığı değerlendirmesinde; tedarik sanayicilerinin teknolojik değişimin farkında olduğunu belirterek "Tedarik sanayicilerimizin, yeni teknolojilerin geliştirilmesi için yeterli mali güce ulaşmasının sağlanması gerekiyor. Bunun için de uzun dönemli ve düşük faizli kredilerle sektörün önü açılmalı." dedi.

PwC Strategy& Almanya şirket ortağı Henning Rennert, çalışmanın sonuçlarına dair görüşlerini şöyle paylaştı: “Türk otomotiv tedarikçileri girişim ortaklığı için doğru adaylar ile iş birliği yaptıkları takdirde, ürün portföylerini teknoloji yoğun ürünlere doğru genişletmeyi hedefleyebileceklerini düşünüyorum."

PwC Türkiye Yönetim Danışmanlığı Hizmetleri Şirket Ortağı Tolga Baloğlu çalışmayı "Otomotiv değer zincirinde ülke düzeyinde önceliklendirme yapmak ve şirketlerin bu önceliklendirme ile koordineli çalışması kaçınılmaz bir gereklilik. Ülke düzeyinde stratejinin belirlenmesi ve bunu destekleyen kamu politikalarının düzenlenmesi gerekiyor." sözleriyle değerlendirdi.