Troid ve memede iğne biyopsisi, kötü huylu tümörleri belirliyor
Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Esen, iğne biyopsisi yöntemi hakkında bilgi vererek, kullanım alanlarını anlattı.
İğne biyopsisini tanımlayan Op. Dr. Esen; “Hastalıkların teşhis edilebilmesi için vücutta bulunan dokulardan ve organlardan örnek alınması demek olan biyopsi işleminin iğne ile yapılan türüne denir” diye konuştu.
Troid nodülü veya memede kitle için biyopsi uygulamasının da iğne biyopsisi yöntemi ile yapıldığını aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Esen, bu yöntem ile ameliyat yapmadan kitle veya nodül hakkında bilgi sahibi olabildiklerini söyledi.
1 santimi geçen nodüllerde yapılıyor
Tiroid bezi içindeki nodülün; boyundaki şişlik veya rutin kontrollerde boyun ultrasonu sonucunda tespit edilebildiğini dile getiren Esen, 1 santimi geçen nodüllerde biyopsi yapıldığını aktardı. Op. Dr. Esen, “Bunların yüzde 5’i kötü huylu çıkabiliyor, biyopsinin amacı bunun kararını verebilmektir” diye konuştu.
Uygulamanın nasıl yapıldığına ilişkin bilgi veren Op. Dr. Ersoy Esen, şunları söyledi: “Tiroid iğne biyopsisinin ultrasonografi altında yapılması zorunludur. Gırtlak, yemek borusu, ses telleri, şah damarları, toplar damarlar ve bir çok başka hayati dokunun bulunduğu bölgeye, ultrasonografi ile iğnenin nereye girdiğini takip etmeden (körlemesine), elle nodülü tutarak iğne sokmak, hastanın hayatını tehlikeye atar. Bir iğne ile nodülün içine girilerek biyopsi alınır, anestezi yapılmadan uygulanır, incelikli bir çalışma gerektirir, çok ağrılı bir uygulama değildir.”
“Takip yada ameliyata karar vermek gerekiyor”
Burada amacın; nodülün durumuna göre takip mi yoksa ameliyat mı yapacaklarına karar vermek olduğunu dile getiren Op. Dr. Esen, şöyle konuştu: “İyi huylu da olsa 30 milimden sonraki nodüllerde ameliyat öneririz, büyük nodüller; nefes darlığı ve sıkışma hissi yapabilir, 30 milimden sonra bu nodüller kötü huyluya da dönebilir. Nodülün durumuna göre takip veya ameliyat öneriyoruz, ameliyat edilmeyecek durumda ise aralıklı takip önerilir. Büyük nodüllerde ameliyat sırasında kanama riski olabilir, ameliyat sonrası hasta normal yaşamına döner ve ilaç kullanmaya devam eder.”
“Memede kitleye iğneli biyopsi yapılıyor”
Şüpheli bulguların el muayenesi ile saptanamadığı durumlarda iğne ile biyopsi yapabildiklerini ifade eden Op. Dr. Esen, radyoloji doktorlarının ultrason veya mamografi sonrasında hastadan biyopsi alınmasını önermeleri durumunda ultrason eşliğinde iğne ile veya Tru Cut Biyopsi; (kalın iğne biyopsisi) yaptıklarını söyledi. Normalde iğne biyopsisinin radyoloji doktorlarının yaptığı bir uygulama olduğunu ancak aldığı özel eğitim ile bu işlemi kendisinin de yaptığını söyleyen Op. Dr. Esen, “İşlem sonrası bulgular, iyi huylu, şüpheli (atipik) ya da kötü huylu olarak rapor edilir. İşlem süresi farklı yöntemlere göre değişiyor ve yaklaşık 20-40 dakika sürüyor Her işlemde olduğu gibi bunda da kanama riski gibi riskler vardır. Uygulama öncesi hasta bu konuda bilgilendirilir.” ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Esen, iğne biyopsisinin faydalarını şöyle özetledi: “Hızlı bir yöntem olması, çoğunlukla ağrısız olması, genel anestezi gerektirmemesi, tekrar edilebilir olması, çabuk bir şekilde sonuç vermesi ve teşhis için çoğunlukla doğru bilgi vermesi.”