Tır çarpması sonucu ölen ayıya sarılıp, öptü

Çanakkale’de tır çarpması sonucu ölen boz ayı, Yenice Orman İşletme Müdürü Mehmet Akkan’ı üzüntüye boğdu.
Biga-Çan karayolu üzerinde dün gece bir boz ayıya tır çarptı. Tırın çarptığı boz ayı öldü. İhbar üzerine olay yerine ulaşan Yenice Orman İşletme Müdürü Mehmet Akkan, karşılaştığı manzara karşısında adeta büyük üzüntü yaşadı. Ölen ayıya sarılan ve öpen Müdür Akkan o anlara ait fotoğrafları sosyal medya hesabında paylaştı.
Müdür Akkan yaşadığı üzüntüyü sosyal medya hesabından paylaştığı şu cümlelerle dile getirdi;
“Gücün, akıllılığın, güzelliğin, zekanın simgesi, Kazdağlarının gerçek sahibi, erkek boz Ayının (Ursus arctos) elim bir trafik kazası sonucu ölmesine çok üzüldüm. Anavatanı Avrupa ve Kuzey Asya’dır. Her ne kadar etçil hayvan olarak sınıflandırılırsa da etten çok sebze ve meyvelerle beslenirler. Boz ayılar aynı zamanda ağaçlara da iyi tırmanırlar. Ortalama 1.80-2.00 m. boyunda ve 150-200 kg. ağırlığında olabilen boz ayılar hemen hemen bütün düşmanları ile baş edebilecek kadar güçlüdürler. Buna rağmen genellikle sakin olan boz ayılar kızdırıldıkları veya yaralandıkları zaman çok tehlikeli olurlar. Yaz aylarında yeterince yiyecek bularak şişmanlayan boz ayılar havaların soğuması ile beraber inlerine çekilerek derin bir uykuya dalarlarsa da bu gerçek bir kış uykusu değildir. Bu uyku esnasında sık sık uyanarak dışarıya çıktıkları olur. Hatta yavrular bile bu uyku esnasında dünyaya gelirler. Ayıların gebelik müddetleri 200-250 gün arasındadır. Doğduklarında çok küçük olan ayı yavruları 180-350 gr. civarında olurlar. Dişi ayı yavrularına çok düşkün olup onları soğuğa karşı korur ve büyüyünceye kadar 2 yıl müddetle özenle bakar. Boz ayılar yaklaşık 40 yıl kadar yaşarlar. Trafik Kazası sonucu yaşamını yitiren boz ayı da yaklaşık 2,5-3 metre boyunda, 150-200 kg ağırlığında olup, yetişkin bir erkekti. Yenice tarafında yaşayan, ilgiyle ve severek takip ettiğim, köylülerimizce de korunan ormanların, Kazdağlarının ve Biga Yarımadasının gerçek sahibi olan boz ayının yaşamını yitirmesi beni derinden üzdü”