’TİM Export Talks’un ikinci konuğu Hollanda Büyükelçisi oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), kovid-19 süreci ve sonrasında ticaretin yönünü çizmek hedefiyle büyükelçilerle düzenlediği TİM Export Talks online panellerine devam ediyor.

İkinci paneli Türkiye Cumhuriyeti Hollanda Büyükelçisi Şaban Dişli ile gerçekleştiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “Hollanda ile son 10 yılda ikili ticarette yüzde 100’e yakın bir artış yakaladık. Buna rağmen, Türkiye’nin Hollanda’nın ithalatından aldığı pay hâlâ yüzde 1’in altında. İhracatçılarımız için önemli potansiyel bulunuyor. Ülkemiz, kovid-19 salgını sonrasında yeni bir düzenin merkezinde olma şansını yakalayacak. 2019 yılı Cumhuriyet tarihi rekoru kırarak geride bırakan ihracatımız için nice yeni imkânlar olacak.” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), kovid-19 sürecinde daralan uluslararası ticaretin etkilerini, ihracatta yaşanan kaybı telafi edecek başlıkları ve süreç sonunda oluşacak yeni dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer almak için eylem planlarını devreye almayı sürdürüyor. Bu kapsamda büyükelçilerin ağırlandığı TİM Export Talks online paneller serisinin ikincisi, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Türkiye Cumhuriyeti Hollanda Büyükelçisi Şaban Dişli’nin katılımıyla ’Kovid-19 sonrası Hollanda’da ihracatçılar için hangi fırsatlar var?’ başlığı ile TİM’in sosyal medya hesaplarından canlı olarak gerçekleştirdi. Panelde, kovid-19 sürecinde Hollanda’da alınan tedbirler, Hollanda ekonomisinin salgın sonrasındaki durumu, iki ülkenin dış ticaretindeki gelişmeler ve önümüzdeki döneme dair fırsatlar değerlendirildi.

"Hedef, ilk 50 üründe pay artırmak"
Hollanda ile çoğu Avrupa ülkesinden önce ticari ve diplomatik ilişkilerin başladığı ifade eden TİM Başkanı İsmail Gülle, bu ülkenin Türkiye’nin önemli bir ticari partneri olduğunu söyledi.
Hollanda ile 2009 yılında 6,8 milyar dolar olan ikili ticaretin 2019 yılında 12,7 milyar dolara ulaştığını kaydeden İsmail Gülle, ikili ticaret ile ilgili şu bilgileri verdi: "Hollanda’ya aynı dönemde ihracatımız ise 2,1 milyar dolardan,5,4 milyar dolar seviyesine gelerek oldukça kısa bir sürede yüzde 155’lik bir artış gösterdi. Her ne kadar son 10 yılda ikili ticarette yüzde 100’e yakın bir artış yakalanmış olsa da Türkiye’nin Hollanda’nın ithalatından aldığı pay hâlâ yüzde 1’in altında. İhracatçılarımız için önemli potansiyel bulunuyor. Hollanda’nın 2019’da en çok ithal ettiği ilk 50 üründe ise Türkiye’nin ithalattaki payı yalnızca yüzde 0,4 olarak gerçekleşti. Hollanda’da pazar payımızın artırmak noktasında, Türkiye olarak öncelikle Hollanda’nın ithalatında en önemli yer tutan ilk 50 üründe alan kazanmamız gerekiyor. Hollanda’ya ihracatımızda özellikle, otomotiv, hazır giyim ve kimyevi maddeler sektörlerimiz öne çıkıyor. 2019 yılında bu üç sektörün ihracatı Hollanda’ya toplam ihracatımızın yüzde 62’sini oluşturdu. Yaptığımız analizler çerçevesinde; otomotiv, çelik, hububat ve yaş meyve sebze sektörlerindeki birçok üründe ise ülkemizin rekabet gücü yüksek olmasına rağmen Hollanda pazarında yeteri kadar pay alamadığımızı gördük. Bu ürünler arasında buğday unu, otomobiller, sodyum karbonat, ay çiçek yağı, domates ve plastik kaplar bulunuyor."

E-ticaret portalı açılıyor
TİM Başkanı Gülle, Türkiye’nin kovid-19 salgını sonrasında yeni bir düzenin merkezinde olma şansını yakalayacağını belirterek, şöyle devam etti: "İhracatın kapısını hep açık tutmaya çalışıyoruz. İhracatçılarımızı dinliyoruz. Her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. Sanal ticareti ve e-ticareti geliştirme konusunda çalışmalarımızın sonuna geldik. Önümüzdeki hafta tüm sektörlerimizin olduğu ticaret portalının açılışını yapacağız. Bu süreç geçecek. Haziran ayı itibariyle normalleşmeye girilecek. Bugüne kadar ihracatta birinci kriter fiyat oldu. Bundan sonra sağlıklı ürün üreten, güvenilir, sözünü tutan, tedarik zincirinde sorumluluklarını yerine getiren ülkelerin ihracatta daha çok tercih edileceğine inanıyoruz. 2019 yılını Cumhuriyet tarihi rekoru kırarak geride bırakan ihracatımız için nice yeni fırsatlar olacak. Büyükelçimize böyle zorlu bir süreçte dahi, ihracatımız ve ihracatçılarımız için gerçekleştirdiği kıymetli çalışmalar için 95 bin ihracatçımız adına teşekkür ediyorum. Türkiye, ’Güvenilir Tedarikçi Liman’ konumunu perçinleyerek, ihracatta yeni rekorların izinde ve 2023 ekonomik hedeflerinin ışığında kutlu yürüyüşüne devam edecektir."

"İkili ticarette normalleşme en erken mayıs sonunda"
Türkiye Cumhuriyeti Hollanda Büyükelçisi Şaban Dişli ise Hollanda’ya pandeminin İtalya’dan sıçradığını söyleyerek, "Hollanda halkının tedbirlere uyum göstermesiyle çabuk sonuç alındı. Dün akşam Başbakan, okulların ve kreşleri açılması gibi bazı açılımları açıkladı. Kademeli olarak sosyal mesafeyi koruma şartıyla özellikle HORECA sektöründe sosyal hayatın başlaması için çalışmalar başladı." dedi.

Hollanda ekonomisinin en iyi durumdayken krize yakalandığı belirten Şaban Dişli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hollanda, üretim ülkesinden daha çok bir ticaret ülkesi. Ülkelerden mal alıp satan bir ülke. Bu anlamda bir yavaşlama söz konusu olacak. Ancak sanayi üretimindeki daralma yüzde 1-1,5 seviyesinde. Hizmet ve ulaşım sektörleri çok etkilendi. Bu nedenle hem Hollanda hem Avrupa Merkez Bankası çok büyük destekler açıkladı. Pandeminin etkisiyle Hollanda ekonomisinde yüzde 1,5-7, ihracatın da yüzde 1-8 arasında bir daralma bekleniyor. Ancak bizim gibi, Hollanda da değişikliklere çok çabuk ayak uyduruyor. Hollanda’ya ihracatımız tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 2,5 arttı. İthalatımız yüzde 1,2 azaldı. Hollanda’da dış ticaret fazlası veriyoruz. Avrupa’da bu süreci en hızlı atlatacak ülke Hollanda olacak. Biz de ihracatımızı artıracağız. Mayıs sonu, haziran başı inşallah ikili ticarette eski seviyelere ulaşacağız. Türkiye’nin avantajlı olduğu gıda, tekstil, otomotiv, kimya, yazılım sektörlerin etkisiyle ihracatımızı hızlıca eski seviyesine getiririz. Burada Türk ürünlerinin algısı güçlü. Hollanda’da dijital ekonomi, oyuncak sektörü ile havuz, mutfak araç gereçleri, ofis ve yapı malzemeleri gibi ürünlerde ihracatçılar için büyük fırsatlar var. Hollanda’da Türk ürünlerinin algısını daha güçlendirmek için bizim inovatif, çevreci, yenilikçi ve döngüsel ekonomiye uygun ürünlere geçmemiz lazım.”