Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen Tarihi Su Kültürü ve Yapıları Sempozyumu başladı.
2 gün sürecek olan sempozyumda, kültür, mimari, edebiyat, günümüzdeki kullanım durumları ve mevcut sorunlar koruma önerileri gibi çeşitli konular konuşulacak.
Fatih Belediyesi tarafından Fatih Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen Tarihi Su Kültürü ve Yapıları Sempozyumu bugün başladı. 2 gün sürecek olan sempozyum 4 oturumdan oluşuyor.
Sempozyumun oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Mehmet Hüsrev Subaşı, Prof. Dr. Suphi Saatçi, Prof. Dr. Ahmet Kala ve Dr. Öğretim Üyesi Olcay Aydemir yaptı. Sempozyumda; Mimar Sinan’ın su yapılarından İstanbul çeşmelerine, suyu müzeleştirmekten güç unsuru olarak su kültürü ve yapılarına, sebil kitabelerinden önemli sebil ve çeşme örneklerine, sarnıçlardan çukurbostanlara kadar geçmişten günümüze su kültürü ele alındı.

“31 çeşmenin projelerini çizdirdik”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik: Suyu dağıtmaksa çeşme ve sebillerin görevi olmuştur. Suriçi’ni suya kavuşturan bu yapıların hepsi bize, suyu aziz gören, aziz tutan ecdadımızdan yadigâr. Bu yapıların hepsi aynı zamanda şehrimizin tarihini aydınlatan belge niteliğinde ve mimarimizin en sanatkârane örnekleri arasındalar. Hayır ve hasenat için yaptırılan çeşmeler, Hüsnü hat ve süsleme sanatlarımızın, edebiyatımızın en şahane örnekleriyle bezenmiş durumdadırlar. Biz bugün Fatih Belediyesi olarak, ilçemizdeki tarihî su yapılarını, Diğer kültürel mirasımız gibi koruma altına aldık. Burada sizinle bazı sayıları paylaşmak istiyorum: İlçemizde 540 adet çeşme, 46 adet sebil ve 23 adet su terazisi bulunmakta. Kültürel Miras Koruma Müdürlüğümüzün sorumluluk sahasında 137 tarihî çeşme mevcut. 31 çeşmenin projelerini çizdirdik, bunlardan 4’ü onaylandı. 35 çeşmemiz de 2022 yılı içinde projelendirilecek. 10 ay içinde 50 küsur çeşmede temizlik ve bakım onarım çalışmaları yaptık. 10 çeşmemizde ise kapsamlı bir restorasyon yürüttük. Kültürel Miras Koruma Müdürlüğümüzün çalışmalarıyla Fatih’teki su yapılarını titizlikle tek tek elden geçirip restore ederken, bu önemli konuyu akademik bir düzlemde kayda almayı da arzu ettik. Bu çerçevede tertiplediğimiz Tarihî Su Kültürü ve Yapıları Sempozyumu’nun kültürel mirasımıza sahip çıkmayı amaçlayan daha başka araştırmalara kaynak teşkil edecek verimde geçmesini temenni ediyorum” dedi.