"Sürdürülebilirlik üretim ve ticaretin odağına yerleşecek"
Sürdürülebilirlik konusunun üretim ve ticaretteki önemine ilişkin konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ‘Sürdürülebilirlik’ konusuna uzun zamandır önem verdiklerine dikkat çekerek, "Sürdürülebilirliğin, bugün gelişmiş ülkelerden en az gelişmiş ülkelere kadar tüm ülkeleri ilgilendiren bir konu haline geldiğini açıkça görüyoruz. Bu nedenle odamızın çalışmalarının odağına ‘Sürdürülebilirlik’ konusunu koyduk ve çalışmalarımızı bu odakta yapıyoruz’’ dedi.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sürdürülebilir üretim vizyonu kapsamında yaptığı çalışmalar İSO ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıya İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO yönetim Kurulu Üyesi ve İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir katıldı.
İSO, bünyesinde kurduğu Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Şubesi’nin yanında, sektörler için sürdürülebilirlik rehberlerin hazırlanması ve kuruluşuna öncülük ettiği Sürdürülebilirlik Platformu gibi pek çok çalışma ile KOBİ’ler dahil sanayi şirketlerinin yüksek katma değer üretmelerine ve rekabetçi sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmalarına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Sürdürülebilirlik konusunun üretim ve ticaretteki önemine ilişkin açıklama yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ‘Sürdürülebilirlik’ konusuna uzun zamandır önem verdiklerine dikkat çekerek, ‘’Sürdürülebilirliğin üretimin ve ticaretin odağına yerleşeceğini öngörüyorduk. Sürdürülebilirliğin, bugün gelişmiş ülkelerden en az gelişmiş ülkelere kadar tüm ülkeleri ilgilendiren bir konu haline geldiğini açıkça görüyoruz. Bu nedenle odamızın çalışmalarının odağına ‘Sürdürülebilirlik’ konusunu koyduk ve çalışmalarımızı bu odakta yapıyoruz’’ dedi.
İSO bünyesinde hayata geçirilen ‘İSO Sürdürülebilirlik Platformu’ ile ilgili de bilgi veren Bahçıvan, sürdürülebilirlik çalışmalarını beş tematik alanda incelediklerini söyleyerek bu başlıkların detaylarını açıkladı. Bahçıvan, ‘’İlk tematik alanımız olan İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi alanında; iklim değişikliğinin sektörel etkilerine ve hem bu etkileri azaltmaya hem de etkilere uyum sağlamaya yönelik çalışmalara odaklanacağız. Daha iyi büyüme modelleri oluşturmak ve lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye geçmek için pandemi döneminin önemli bir fırsat oluşturduğunu düşünüyoruz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye geçiş ile küresel sera gazlarını yüzde 55 oranında düşürürken, kalan yüzde 45’i de döngüsel ekonomi ile azaltabiliriz. İşte bu sebeple ikinci tematik alanımızı ’döngüsel ekonomi’ olarak belirledik’’ dedi.
Beş madde olarak sıraladıkları alanlar hakkında bilgi veren Bahçıvan, "Yaşanan teknolojik dönüşüm ile birlikte sosyo-ekonomik kutuplaşmanın küresel ölçekte işsizliğe, gelir eşitsizliğine ve sosyal istikrarsızlığa yol açması bekleniyor. Sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için bu hızlı dönüşüm dalgasının yakalanması, işin geleceğini şekillendirmek için proaktif bir yaklaşım benimsenmesi ve şirketlerin çalışanların gelir güvenliği ve refah ihtiyaçlarını karşılaması büyük önem taşıyor. Bu sebeple “işin geleceği” üçüncü tematik alanımızı oluşturuyor. Dördüncü tematik alanımız ise güvenli çalışma ortamı. Çalışma ortamının, mümkün olduğunca güvenli olacak şekilde tasarlanmasına ve tehlikelerin ortadan kaldırılması için güvenliği merkezine alan bir kurum kültürü oluşturulmasına odaklanmaktadır. Böylesine bir dönüşümün sanayicimiz için önemli bir yatırım maliyeti doğurduğu aşikardır. Bu nedenle son tematik alanımızı sürdürülebilir finans olarak belirledik. Bu alandaki çalışmalarımızla sürdürülebilir finans olgusunu yaygınlaştırmayı, bu konuda mevcut imkanlar ile İSO üyelerini buluşturmayı ve ihtiyaç duyulan sürdürülebilir finansal kaynağın oluşturulmasında özel sektörü harekete geçirmeyi hedefliyoruz’’ şeklinde konuştu.
"Türk sanayicileri olarak, ‘Paris İklim Anlaşması’nı parlamentosunda onaylamış bir kulübün üyesi olmak istiyoruz"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “sürdürülebilirlik” temasının artık tüm ülkeleri en üst düzeyde kapsayan bir gündem haline geldiğini de vurgulayarak “Dünyanın artık pandemiden sonraki temel ajandasının, iklim ve sürdürülebilirlik olduğu açık. Birleşmiş Milletler’den G20 ve G7’ye kadar bu kadar geniş bir mutabakat ve ortak kararın olduğu bir konuda, Türkiye’nin siyaset başta olmak üzere her kurumunun, bu konuya ivedilikle odaklanması gerektiği açıktır. Türkiye, G20 ülkeleri içinde Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ama parlamentosunda henüz onaylamayan tek ülke. Dünyada da Eritre, İran, Irak, Libya, Güney Sudan ve Yemen ile birlikte anlaşmayı onaylamayan birkaç ülkeden birisi. Türkiye’nin bu anlaşmayı onaylamamış olmasının bu saatten sonra artık savunulacak bir tarafı yok. Bu konuda oluşacak her türlü gecikme, ülkemiz için ileride çok daha zor kapanacak, itibar dahil bedeli çok daha yüksek olacak riskler içermeye başladı. Türk sanayicileri olarak, ‘Paris İklim Anlaşması’nı parlamentosunda onaylamış bir kulübün üyesi olmak istiyoruz” diye konuştu.