Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, yerli solunum cihazının üretim süreci hakkında bilgi verdi. Bayraktar, "Milli seferberlik gibi oldu, herkes annesi babası çoluğu çocuğu bu hastalıktan muzdarip gibi çalıştı. İnanılmaz hızlı bir süreçle, hızlı bir aksiyon filmi gibi bu güne geldik" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferansla katıldığı Başakşehir Şehir Hastanesi’nin ilk etabının açılış törenine Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar da katıldı. Tören sonrası soruları yanıtlayan Bayraktar, yerli solunum cihazlarının geliştirilmesi süreci hakkında bilgi verdi.
“Cihazı üretme fikri bundan bir ay önce ortaya atıldı”
Yerli cihaz hakkında bilgiler veren Baykar Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bayraktar, “Bizler için böyle bir projede yer almış olmak çok büyük bir gurur ve onur. Bu cihazı üretme fikri bundan bir ay önce ortaya atıldı. Bu pandemi ilk ortaya çıktığında bütün dünyada solunum cihazları büyük bir önem kazandı. Bütün dünya bunun peşine düştü, peşine düşerken bunların kavgası yaşandı diyebiliriz. Cihazın parçalarının tedariğine, satışlarına yasak koydular. Ülkemizin yoğun bakım kapasitesi çok çok iyi, cihaz açısından da bütün Avrupa’ya göre çok iyi bir yerde. Olur ki yetişmezse diye solunum cihazları en hızlı üretim nasıl yapılır? Bir araya geldik, bunların hepsi yerli tasarlanmış, kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanmış ama en ufak bir hata olmaması lazım. Bir yandan da bazı şeyleri tedarik edemiyorsunuz. Böyle çalışmaya başladık” diye konuştu.
“Bizi odaya kilitleyin hatta bitirene kadar da çıkarmayın dediler”
Cihazın üretim sürecine ilişkin "film gibi" diyen Bayraktar, "Cumhurbaşkanımıza söyleyince çok önemli bir liderlik gösterdi. “Ben Türk mühendislerime güveniyorum, yaparsa Türk mühendisleri yapar” diye söyledi. Biz başladık çalışmaya kendisi gün gün takip etti. Çalışmamız ilerleyen süreçte adeta bir milli seferberlik gibi oldu. Bazı parçalar yurt dışından gelmeyince yerlileştirmek gerekti. ASELSAN’daki mühendis kardeşlerimiz ’biz yapıncaya kadar bizi odaya kilitleyin hatta bitirene kadar da çıkarmayın’ dediler. Herkes annesi babası çoluğu çocuğu bu hastalıktan muzdarip gibi bu cihaza çalıştı. Film gibi diyebilirim, inanılmaz hızlı bir süreçle, hızlı bir aksiyon filmi gibi bu güne geldik. Bu günde burada ilk cihazların teslimatını yaptık. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı çoluğumuza çocuğumuza anlatabileceğimiz çok önemli ve kıymetli bir an diyebilirim” dedi.
