Her kemiğin farklı sürelerde kaynadığını belirten Türkiye Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Parmaksızoğlu, kemik kırığının tedavisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Prof. Dr. Parmaksızoğlu, bir kemik kırığının neden kaynamadığını söyleyebilmek için genel kabul görmüş bir tanım henüz mevcut olmamasına rağmen her kemiğin farklı sürelerde kaynadığına dikkat çekerek, “Eğer bir kırık beklenen sürede kaynamazsa bir kaynama gecikmesinden veya kaynamamadan bahsedilir. Beklenen kaynama süresinin üzerinden ortalama 2-3 aydan fazla geçmesine rağmen, radyolojik bulgular kırıkta klinik ilerleme sağlanamadığını söylüyorsa bu durum kaynamama veya kaynama gecikmesi olarak kabul edilir ve genel görüş bu yöndedir” dedi.
Kırığın kaynamamasına neden olan faktörler nelerdir
Bir kırığın kaynamamasına neden olan faktörler vücudun genelini ilgilendiren kişisel faktörler (sistemik) ve lokal etmenler olarak iki temel grupta incelenir diyen Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Sistemik olanların başlıcaları; kötü beslenme, diyabet, sigara bağımlılığı, osteoporoz ve non-steroid anti-enflamatuar ilaçlardır. Lokal etmenler ise; enfeksiyon, kırık bölgesindeki dolaşımın bozulması, prensiplere aykırı, uygun olmayan tedaviler ve yaralanmanın şiddeti olarak sayılabilir” diye konuştu.
Kırığın kaynamamasındaki en önemli klinik bulgu nedir
“Kırığın güncel tanımı kemik bütünlüğünün bozulduğu yumuşak doku yaralanmasıdır diyen Prof. Dr. Parmaksızoğlu, “Bu prensipten hareketle kırığın kaynamasını sağlayacak olan faktörlerin başında kırık bölgesinin kanlanması gelmektedir. Kırık olurken kemikte ve yumuşak dokudaki meydana gelen hasar kırık bölgesindeki kanlanmayı ister istemez bir miktar bozacaktır. Zaten kırık olurken bozulmuş olan kanlanmayı yapılan tedavilerle daha da bozmamak gerekir. Bu amaçla, güncel tedavi prensibi olarak kırık bölgesinden uzak, minimal invaziv cerrahi (kapalı redüksiyon) ve kırık tespit kurallarına uygun olacak şekilde biyolojik yöntemler kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.
Kaynamamanın en iyi tedavisi nedir
“Kemik ilk kırıldığında dokuya saygılı güncel tedavi prensiplerine uyacak şekilde tedavi etmektir” diyen Dr. Parmaksızoğlu; çünkü sebep ne olursa olsun kaynamayan veya kaynatılamayan kemik yoktur. Buna rağmen, şayet herhangi bir kemikte kaynamama tespit edilirse öncelikle kaynamamanın nedeni doğru olarak ortaya konulmalıdır. Sebep ortadan kaldırılacak şekilde güncel tedavi prensiplerine uyarak tüm kaynamayan kemikler sorunsuz bir şekilde kaynatılabilir diye sözlerini noktaladı.