Savcı Selim Kiraz şehit edilişinin altıncı yılında adliyede anıldı
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilişinin 6’ncı yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Adalet Sarayı’nda anma programı düzenlendi. Programda konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, “Mehmet Selim, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden sınıf arkadaşımdı. Çalışkan, başarılı, disiplinli bir öğrenciydi, her yönüyle hepimize örnek bir arkadaştı” dedi.
Cumhuriyet Savcısı Selim Kiraz’ın, şehit edilişinin 6’ncı yıl dönümü dolayısıyla Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda anma programı düzenlendi. Adliyenin Atrium alanında gerçekleştirilen programa İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Cüneyt Yılmaz, başsavcı vekilleri, hakimler, savcılar, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Gönül Yıldız, avukatlar ve Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz katıldı.
“Selim kardeşimizin duygularımızı hissettiğinden şüphe etmiyoruz”
Anma programında konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, “Öyle bir meslek icra ediyoruz ki hakim-savcı cübbesinin ateşten bir gömlek olduğunu her an hissedebiliyoruz. Sorumluluğu ağır, yükü büyük. Adalet savaşçısı, hem masumun hakkını koruyacak ve hem de suçlunun hak ettiği şekilde cezalandırılmasını sağlayacak. Bu yük hepimizin omuzlarında. Ben bu vesileyle ülke genelinde özveriyle çalışan, meslek onurunu taşıyarak milletimize adalet hizmeti götüren, tüm yargı mensuplarını saygıyla selamlıyorum. İşte Savcı Mehmet Selim Kiraz da her zaman onur duyacağımız mesleğimizin en şerefli mensuplarından biriydi. Biz burada her an onun anılarıyla yaşıyoruz. Göreve başlar başlamaz savcımızın şehit edildiği odasını ziyaret ettik. Koltuğu, çalışma masası, ajandası, çok sevdiği 56 numaralı forması. Odadaki her bir parça eşyası onun hatırasını bugüne taşıyordu. Cenab-ı Allah Bakara Suresinin 154’üncü ayetinde şehitler için ‘Onlara 010 demeyin, onlar diridirler, fakat siz bilmezsiniz’ buyuruyor. Her birimiz, bu ilahi mesajın manasını daha iyi idrak ediyor, zamanın durduğu bu mekânda Selim kardeşimizin; bizleri gördüğünden, duyduğundan, duygularımızı hissettiğinden şüphe etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Günün sonunda her gün olduğu gibi odasını kilitleyecek ve evine doğru gidecekti”
Sözlerinin devamında Başsavcı Yılmaz, “Mehmet Selim Kardeşimiz; 6 yıl önce bugün, hain saldırıya hedef olmasaydı, Erzincan-Çayırlı’da 1998’de göreve başladığı günden beri nerdeyse çeyrek asırlık mesleki tecrübesi ile aramızda olacaktı. Selim savcımız 2015 yılı Mart ayının son günü evinden çıkıp adliyeye geldi. İşine, dosyalarına tutkuyla bağlıydı. O gün de yapacak çok işi vardı. Kâtibi Tuba Hanım ile çalışmaya başladı. Günün sonunda, yoğun geçen mesaisini bitirince, her gün olduğu gibi odasını kilitleyecek ve evine doğru gidecekti. Maalesef, sabah çıktığı yuvasına bir daha dönemedi. O sabah evden çıkarken, eşi ve çocukları ile son kez vedalaşmıştı. Kendisi başta olmak üzere, ailesi de arkadaşları da hain terör örgütünün kendisini hedef alan alçak planından haberdar değillerdi” diye konuştu.
“Herkese örnek bir hukuk adamıydı”
“Şüphesiz, Allah’ın dünya hayatı olarak takdir ettiği süre kadar ömrümüz var” diyen Başsavcı Yılmaz, “Ne zaman ve nerede beklediğini bilmediğimiz o an geldiğinde, bizler de Selim Kardeşimiz gibi ebedi aleme göçeceğiz. Kendisi de Allah’ın takdir ettiği ömrü yaşadı: Ne bir nefes az, ne bir nefes fazla. Biz buna inanıyoruz. Mehmet Selim Savcımız, buraya gelene kadar, Erzincan/Çayırlı, Karaman/Kazımkarabekir, Iğdır, Osmaniye ve Gaziosmanpaşa Adliyelerinde çalıştı. Elinden gelenin en iyisini yapan, bilgi ve tecrübesiyle herkese örnek bir hukuk adamıydı. Şehit savcımızın işindeki disiplini, nizam ve intizamı, örnek iddianameleri sanırım onun böylesi sanatçı ruhu ve zarafetinin eseriydi. Sakin tabiatlı, dürüst, yardım sever bir arkadaşımızdı savcımız. ‘Samimi, temiz, kusursuz" gibi anlamları taşıyan ‘Selim’, sadece onun adı değil kişiliğini, davranışlarını yansıtan bir vasfı idi” dedi.
“İstanbul Adalet Sarayında hep birlikte, bir ve beraberiz”
Şehit savcı ile sınıf arkadaşı olduğunu söyleyen Başsavcı Yılmaz, “Mehmet Selim, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden sınıf arkadaşımdı. Aynı sınıfta birlikte okuduk. Daha sonra hâkim-savcı adayı olarak eğitim merkezinde de hukukumuz, dostluğumuz devam etti. Çalışkan, başarılı, disiplinli bir öğrenciydi, her yönüyle hepimize örnek bir arkadaştı. Hatırasının önünde saygı ve hürmetle eğiliyor, böylesi kıymetli bir evladı yetiştiren anne ve babasının ellerinden öpüyoruz. Hangi ad altında faaliyet gösterirse göstersinler, terör örgütleri; en nihayetinde korku ve panik oluşturarak, nefret ve düşmanlığı körükleyerek birliğimize ve kardeşliğimize zarar verdikleri ölçüde başarılı olurlar. Terör örgütleri, beyinlerini yıkadıkları zavallı tetikçiler üzerinden Selim Kiraz gibi müstesna değerlerimizi hedef alarak amaçlarına kısa yoldan ulaşmayı planlamışlardı. Asla başaramadılar, başaramayacaklar. İşte görüyorsunuz, burada İstanbul Adalet Sarayında hep birlikte, bir ve beraberiz. Bizler bugün burada toplandık ve el ele vererek daha da kenetlendik” diye belirtti.
“Gücümüz yettiği kadar adaletin tecellisi için gayret edeceğiz”
Sözlerinin devamında Başsavcı Yılmaz, “Onların hain planlarına asla alet olmadık, kardeşliğimizi bozmalarına izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz. Bu vesileyle, Selim savcımızın şehadetine yol açan elim hadisenin adli süreci hakkında kısaca bilgi vermek isterim; 27. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; iki sanık müebbet hapse, diğer üç sanık ise çeşitli hapis cezalarına mahkûm edildiler. Dokuz firari sanık hakkında yargılama devam etmektedir. Kıymetli çalışma arkadaşlarım, Mehmet Selim Savcımız görevi başında, masasında şehit edildi. Bir ‘adalet şehidi’ olarak bizlere bıraktığı emaneti hiçbir zaman unutmayacağız. Her birimiz, hukuk, vicdan ve hakkaniyet doğrultusunda, gücümüz yettiği kadar adaletin tecellisi için gayret edeceğiz. Kendisinin biz meslektaşlarına bıraktığı en büyük miras budur. Bu vesileyle, başta Selim Kardeşimiz olmak üzere, tüm adalet şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride bıraktıklarına sabırlar diliyorum. Hepinize selamlarımı ve şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“Türkiye için çok karanlık bir gündü”
Başsavcı Selim Kiraz’ın ardından kürsüye çıkan şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz, “Allah yar ve yardımcınız olsun sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Evet sizlere çok teşekkür ediyorum. Sayın başsavcının buyurduğu gibi 6 yıl önce bugün yine burada beraberdik ama o gün bizim için inanıyorum ki bütün Türkiye için çok karanlık bir gündü. Fakat elhamdülillah o gün beraberdik ondan sonra da beraber olduk ve bugün de beraberiz. Ne mutlu bizim bu beraberliğimize. Bizler böyle beraber olduktan sonra, ölüsüne ve dirisine saygılı bir milletin ferdi olduktan sonra inşallah sırtımız yere gelmez. Rabbim sizleri muhafaza etsin, Allah sizleri korusun, devletimize milletimize de zeval vermesin” dedi.
“Binlerce Mehmet Selim doğarız”
Sözlerinin devamında Hakkı Kiraz, “Evet sayın başsavcım değerli konuklar, hakikaten çok zordur. Yani bir evlat acısını Allah kimseye göstermesin. Ama elbette ki her şeyin bir bedeli vardır. Eğer biz bu milletin bir ferdi isek, bu değerli vatanda yaşıyorsak, mutlaka ve mutlaka bir bedeli vardır. Herkes bunu iyi bilmelidir. Ama bu vatanımızın da bir değeri vardır ve bir bedeli vardır. Nedir o bedel, o bizim şu bedenimizdeki canımız ve damarımızdaki kanımızdır. Eğer söz konusu vatanın bütünlüğü ise bu milletin birlik ve beraberliği eğer kasıt buna ise bizim bedenimizdeki canımızın ve damarımızdaki kanımızın ne kıymeti vardır. Bir tane Mehmet Selim gider, binlerce Mehmet Selim doğarız. Rabbim sizlere zeval vermesin. İnanıyorum siz de inanın ben her birinizi birer Selim gibi görüyorum. Hepinizi seviyorum. Rabbim sizlere de zeval vermesin. Sizler olduktan sonra elbette ki bu zaman için biz öleceğiz. Kimse ölmek istemez. Ama söz konusu vatansa ölüm bizler için şereftir, gururdur, namustur, onurdur. Ama bu ülkenin birlikte ve beraberliğine kast eden o hainler için de herkes bunu iyi bilsin ki ölümdür, korkudur, kâbustur, namertliktir” diye belirtti.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül telgraf gönderdi
Programda Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün şehit savcı Mehmet Selim Kiraz için gönderdiği telgraf okundu. Telgrafta, “Altı yıl önce bugün, milletimizin çok kıymetli bir evladı, adalet teşkilatımızın çok değerli bir mensubu olan Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı, menfur bir terör saldırısında kaybetmenin acısını halen yüreğimizde derinden hissediyoruz. Merhum Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz, görevini her zaman hakkıyla yerine getirmiş, hukuku, adaleti canı pahasına savunmuştur. Ona kurşun sıkan teröristler, aslında ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve demokratik hukuk devletimizin ayrılmaz parçası olan yargıyı hedef almıştır. Adaletsizliği ve hukuksuzluğu hâkim kılmak isteyenlere karşı tıpkı Mehmet Selim Kiraz savcımız gibi canımız pahasına da olsa mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Milletimizin aydınlık geleceğini, vatanımızın bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü, terör örgütlerine karşı hukuk çerçevesi içerisinde koruma azmimiz, direncimiz ve kararlılığımız her geçen gün daha da artmaktadır” ifadeleri yer aldı.
“Şehit savcımızı her zaman hayırla, duayla ve rahmetle yâd edeceğiz”
Bakan Gül tarafından gönderilen telgrafta, “Adı, amacı, hedefi ne olursa olsun terör örgütleri bu ülke üzerindeki kirli planlarını hiçbir zaman hayata geçiremeyecek; terör, bu ülkenin yargısını asla yıldıramayacak ve yolundan asla döndüremeyecektir. Terör örgütleri yok olmaya, lanetlenmeye mahkûmdur. Onlarla kahramanca mücadele eden şehitlerimizin adı ve aziz hatırası ise her zaman kalbimizde yaşamaya devam edecektir. Mehmet Selim Kiraz adı da, hem kalbimizde hem de ülkemizin birçok kurum ve kuruluşunda yaşamaya devam edecek, şehit savcımızı her zaman hayırla, duayla ve rahmetle yâd edeceğiz. Bu vesileyle, Merhum Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz’a ve görevi başında şehit edilen bütün adalet teşkilatı mensuplarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Başta şehit savcımızın ailesi olmak üzere anma programına katılan bütün davetlileri, yargı mensuplarını ve çalışanlarını muhabbetle selamlıyorum” denildi.
Törenin ardından şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ın makam odasına giden Başsavcı Mehmet Yılmaz ile beraberindekiler, masasına karanfil ile çelenk bırakarak, dua ettiler.