Gündemi çok meşgul eden bir konu var “kiralık araç konusu” bu durumda hakkında ne diyorsunuz 12 adet makam aracınız olduğunu söylüyorlar buradan ne cevap vermek istersiniz?
Bunların hepsi uydurma haber 12 yerine 15 araç da diyebilirlerdi. Kiralık araç konusunda ise devletin bize verdiği bir yasa var bu yasa doğrultusunda insanlar ihalelere girmişler ve de araçları kiralamışlar. Şunu öneririm ben gitsinler başka belediyelere baksınlar AKP belediyeleri dâhil araç kiralarını Sarıyer belediyesi ile karşılaştırsınlar bunu söyleyeceğim başka bir şey söylemeyeceğim bu konuda. Biz sürekli denetlenen bir belediyeyiz bugüne kadar eğer kiralama işinde bir usulsüzlük olsaydı şimdiye kadar gelen müfettişler bunu belirlerlerdi.
İmar barışı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İmar barışını Türkiye de en iyi izleyen ve sokakta anlatan biz olduk. İmar barışını biz çıkardık diyen insanlar bu yasayı bizim kadar, bizim bürokratlarımız kadar iyi bilmiyorlar. Ben mühendis olmanın verdiği sorumluluğunu yerine getiriyorum 4 ay boyunca mahallelerde imar barışını anlattım. Şöyle ki bazı mahallelerde elzemdir, dedik ki sizin yıllardır beklediğiniz sorunu bununla çözebilirsiniz. Veya bir kısmını bununla çözelim bir kısmını belediye ile birlikte çözelim birleştirelim güçlerimizi ama bazı mahallelerde bırakın çözüm üretmeyi en ufak faydası yokken insanlara bu bir tapu gibi dediler tapuyla alakası yok tapu kelimesinin en ufak şekilde geçtiği bir yer yok. Satıştan bahsediliyor ne olacağı belli değil nasıl olacağı belli değil fiyatlandırması belli değil dolayısıyla imar barışı bizim bölgemizde noktasal olarak bölgesel olarak bir takım şeylere yardımcı olabildi ama genel anlamda bize faydası olmadı imar barışının. Bu olayı pankartlar asıp insanları farklı mecralara yönlendiren insanlar bunun faydasının olmadığını insanlara söylemelidirler. Bu insanlar bu paraları ödeyebilmek için krediler aldılar borçlandılar bu bir vebaldir bunun hesabını vermeleri lazım.
2981 sayılı yasa hakkında düşünceleriniz nedir bu konuda büyük çabalarınızın olduğunu biliyoruz.
Bu konuya önce rahmetli Özal’dan başlamak istiyorum. Bu rahmetli Özal tarafından çıkarılmış bir yasa o alanda çalışan bütün mühendis arkadaşlar, haritacılar ve şuan rahmetli olmuş okuma yazma bilmemeleri rağmen babam yaşında insanlar büyük emeklerle 2981’i o dönemlerin 2 bin lirası günümüzün 200,00 bin lirasına denk gelen parayı yatırarak tapu tahsis belgelerini almışlar. Bu belgelerin altında çok net şekilde yazıyor “kısa sürede tapuya döndürülmesi gereklidir” diye ama belediyeler bunları tapuya döndürmediği için problemler çıkmış ve bugüne kadar beklemiş. Ben 2009 da göreve gelir gelmez bu konunun üzerine yoğun bir şekilde gittim şuan 13 mahallede imar islah planlarını hazırladık büyükşehire gönderdik. Büyükşehir belediyesi bunlar yasal değil diyerek bize geri gönderdiler suç işlemiş oldular, yasaya uymamış oldular seçimlerden sonra bu işin devamını getireceğiz.
Peki, imar barışı planı anlatılırken özellikle şunu vurguluyorlar “imar barışı ile 2981 sayılı yasanın hiçbir hükmü kalmamıştır”. Bu yasal bir süreç midir?
Hayır, hiç alakası yok bir yasanın ortadan kaldırılması için açık ve net şekilde söylenmesi gerekir. Devlet bugün itibari ile 2981 sayılı yasanın hiçbir hükmü kalmamıştır der. Böyle bir ifade kesinlikle kullanılmamıştır. Hala yürürlüktedir ve için Büyük Millet Meclisinde partilerin oy birliği ile 5 yıl boyunca uzatılmıştır.
Projelerin havada uçuştuğu bir dönemde insanlar merakla bekliyor Şükrü başkan henüz neden sahaya çıkmadı diye. Projeleriniz hakkında bilgi verirmisiniz?
Sarıyer akademiden başlıyoruz, herkesin Sarıyer akademili olmasını sağlayacağız eğitimde fırsat eşitliğine daha geniş bir şekilde devam edeceğiz. Dijital akademiyi kuruyoruz internet üzerinden herkese eğitim verilecek dijital akademi tamamen bizim emeğimiz ve öğretmenlerimizin hazırladığı bir projedir çalışmaları bitmek üzere şuan son kayıtları yapılıyor. Sarıyer’in 50 yılını planlıyoruz günü kurtaran anlayış yerine geliştirdiğimiz planlarla en büyük projelerimizin başında tapu mücadelesi eksiksiz devam edecek bu konuda hiçbir taviz vermeyeceğiz. Okul öncesi eğitim için her mahalleye bir kreş yapmayı planlıyoruz İstinye Darüşşafaka bölgesine 800 yataklı bir öğrenci yurdu yapmayı planlıyoruz Türkçe ve yabancı dil atölye eğitimimiz olacak Uskumruköye projelerini milli eğitime sunduğumuz onayını beklediğimiz 12 derslik bir ilköğretim okulu inşa edeceğiz. Eski başkanlık binamızı sanat atölyeleri ve kütüphanemizin olacağı bir merkeze dönüştüreceğiz. Sosyal market açılışımızı yapıyoruz gerçek ihtiyaç sahibini tespit edeceğiz çağdaş destek vereceğiz 10 yıldır bize yaptırılmayan balıkçılar çarşısını 3 değişik yerde mutlak bir şekilde yapacağız.
Ve çok önemli turizm istihtam ve yatırım kilyosta buluşacak. Şuanda bizim kilyosta turban tatil köyü tekrar gündeme gelecek ve burayı çözdüğümüzde biz kilyos ve köyler bölgesinde hem istihdam açısından hem de insanların gelişi gidişi açısından çok önemli bir merkeze dönüştüreceğiz. Kongre merkezi ve her türlü faaliyetlerin yapılabileceği bir yer olacak.
Eskisi gibi plaj halkın kullanımına açılacak yani.
Biz plajı halka açtık ama çok büyük tepkilerle karşılaştık. Niye bütün İstanbul oraya geldi bir günde 35-40 bin kişi birikti ve kilyosta büyük bir rahatsızlık oluşturdu. İnsanlar geldiler orada uygun olmayan davranışlarda bulundular ve bu durum bölge halkı açısından rahatsız edici bir durum haline geldi. Dolayısıyla yaptığımız araştırmalarda yaz turizmi ve kültür turizmi olarak ciddi bir şekilde ayakta tutacağız. Turizmi geliştireceğiz şuan da Sarıyer’in en temel sorunlarının başında geliyor. Turizm sadece görsel doğa turizmi değil aynı zamanda tarihsel turizmi de geliştirir bununla ilgili çok önemli merkezlerimiz var.
Ayazağa içinde bulunduğumuz bölge olarak baktığında Ayazağa meydanda sabit Pazar alanı olarak kullanacağımız çok önemli bir şey var ve Ayazağa da şuanda mevcut durumda maslak ve huzur mahallerinde değişimi devam ettireceğiz. Buralara bugüne kadar yeterince bir şey yapılmamış durumda sadece sitelerde bir takım çalışmalar yapılmış ama Ayazağa halkını direk yakından ilgilendiren alanlarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamış.
Biz engelsiz Sarıyer’i inşa etmeye devam edeceğiz çünkü engelli vatandaşlarımız ve onlara yardımcı olan yakınlarını da sayarsak 20-25 milyon engelli vatandaşımız var bu duruma yaşlılarımızı da ilave ettiğinizde 40-50 milyonu bulacak bir yapılanma dolayısıyla yaşamı biz bu durumun üzerine de kuracağız. Engelli vatandaşımızın kendi kendini idare edebileceği, kendi yaşamını devam ettirebileceği bir şekilde önlemler almak zorundayız. Engelli vatandaşımın gün içinde aileden alınarak aileyi rahat ettirdiğimiz ödül almış bir projemiz şuanda devam ediyor çok önemli bir proje. Sabah engelli vatandaşı evinden aldığımızda akşama kadar ailesi özgür kalıyor.
(Biz bir haber yapmıştık Sarıyer merkez mahallesinde sefir sokağın üst tarafında iki yaşlı bayan var biri felçli size soruyu anlamadım)
Bu durumlarda muhtarlara ulaşacaklar onlar durumu bize aktarıyor Evde bakım hizmetlerimiz var, temizlikleri yapılıyor doktor getirtilip muayeneleri yaptırılıyor başka türlü hizmetlere ihtiyaçları varsa onları da yapıyoruz. Muhtar bu durumu önemseyip anlatmamış işin acı kısmı bu.
Yaşam ve semt evi projeleri yoğun bir şekilde devam edecek şuanda 5 şubemiz var biz bunu mahallelerde yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Bunun anlamı da şu insanların gün içinde evinden çıkıp zaman geçireceği bir yer planlamış oluyoruz. Şuan devam eden farklı 5 yerimiz de var özellikle yaşlı kesim için zaman geçirmek, birbirleri ile haberleşmek anlamında çok önemli.
Öğrenci ve iş dünyasını buluşturacak sürdürülebilir bir kalkınma modeli olacak. Mesela bizler üniversitelerde öğrencilere meslek edinmeleri konusunda veya mesleklerinde daha sonradan yaşamda karşılaşacakları bir takım durumlar konusunda bilgilendirmeler yapıyoruz. Bu da aynı şekilde biliyorsunuz maslak bölgemizde iş dünyası çok fazla bunları belli bir geliştirme düzeyine çıkaracağız. Özellikle eğitimli insanlarda büyük işsizlik sorunu var üniversite mezunu ama iş bulamıyor bu kişilerin iş bulması ile ilgili iş dünyası ile buluşturacak sürdürülebilir bir ilişkiyi devam ettireceğiz.
Yaşamın her alanında akıllı kent dediğimiz dijital bulgularla bunlar akıllı çöp kutuları, akıllı sulama sistemleri, akıllı çevre sensörleri oluşturma sistemi, sağlıklı ve engelsiz yaşam için teknoloji bunlar arttırılabilir. Sarıyeri geleceğe taşıyacak projelerimden biride bu. Sarıyer dijital SADİ yani gerçek mobil belediyeciliğin olacağı şekilde bir takım ön çalışmalarımız var.
Afet koordinasyon, etkinliklerin haber verildiği katılımcı yönetim dijitalleşiyor bu bağlamda insanlar özellikle yeni nesil buradan her bir şeyi takip edebilecek. Mesela daha önce olmayan kültür merkezlerimiz var. İnsanlara kolay geliyor ama şuan da 3 tane kültür merkezimiz var eski kültür merkezimizide onardık Sarıyer merkezdeki ile 4 tane oldu.
Vatandaşlarımız bilet bulamadıkları için şikayetçiler.
Vatandaşımız şikâyetçi istiyor ki her oyuna kendisi gitsin başkaları izlemesin çok talep oluyor. Tiyatrolarımız kapalı gişe oynuyor. Mesela bizim belediye binamız bir vizyon. Ekokent vizyonu ile bu tür şeylere devam edeceğiz. Benim en büyük hayalim bu binanın şuan çatısına güneş enerjisi panelleri de yapıldı yakında devreye giriyor. Bununla beraber biz ruhsat verdiğimiz binaların elektrik tüketimini azaltmak adına ruhsat şartlarından biri yapacağız güneş enerji panellerini. Çok önemli projemiz şuan da zekeriyaköy vadideki yaşam ve spor vadimiz. Burası yaklaşık 200 dönüm. Bu 200 dönümlük alanı çok ciddi bir şekilde işlemeyi planlıyoruz. 5.000 kişilik kapalı spor salonu olacak günlük 35.000 kişilik tesis kapasitesi olacak evrensel spor akademileri eğitim öğretim ve uygulama merkezleri çalıştay merkezleri olacak. Şuan zekeriyaköyde kimsenin bilmediği çok önemli bir şey var belli bir yaş grubuna kadar çocuklar yetişkinler mutlular. Gençleri burada tutmak çok zor gençler şehirde olmak istiyorlar çünkü onları burada tutacak bir şey yok o yüzden bu proje onlar için önemli. Yine poligon da kapalı spor salonu yapacağız en önemli projelerimizin başında geliyor bu çünkü spor salonu fukaralığı yaşıyor Sarıyer spor salonlarını geliştireceğiz. Spor vadisi dışında 3 spor salonu yapmayı düşünüyoruz.
Başkanım şuan liginde birinciliği garantileyen Sarıyer bayan voleybol takımımız maçlarını kendi salonlarında yapabileceklerimi. Bu spor salonları bu duruma uygun olacak mı?
Burada değil ama ikinci bir kapalı spor salonunda yapabilecek.
Yine burada diğer belediyelerin çok ilgilenmediği ama bizim kesinlikle göz ardı edemeyeceğimiz yaz spor okullarımız var. Yaklaşık 3,500 çocuğa yaz spor okullarını açtık bu sayıyı daha da arttırarak devam etmek istiyoruz. Hemen hemen bütün spor dallarında branşlarımız var. Amatör spor klüplerine olan desteğimiz daha da artarak devam edecek. Sarıyer de inanılmaz bir gençlik potansiyeli var bu gençleri ayakta tutmak durumundayız bunun içinde amatör spor kulüpleri ile. Sarıyer spor kulübünü veya bizim belediyenin oluşturduğu olanaklar ile mutlaka bir spor merkezi haline dönüştüreceğiz. Sarıyer su sporları olacak deniz hiçbir şekilde kullanılmıyor Büyükdere olsun boğaz olsun Karadeniz olsun. Yelken kulübü oluşturacağız bununla ilgili çalışmalarımız vardı ama biliyorsunuz Türkiye de sürekli seçim yapılıyor onun için nefes alamadık. 4-5 ayda bir seçim oluyor neredeyse ve bu durum maalesef yeni projelere alt yapı oluşturma şansına engel oluyor. Sporcu sağlığı merkezi çok önemli bir merkez buradaki hedefimiz amatör sporculara destek olmak. Şöyle söyleyeyim bende çok uzun yıllar amatör sporcuydum bir sakatlık olduğunda orada kalıyorsunuz o sporu yapan arkadaşın sakatlığı tedavi edilse belki Türkiye nin çok önemli bir sporcusu olacak onun için sporcu sağlığı merkezi kuracağız.
Boğaziçi kültür sanat merkezi, Yaşar Kemal kültür merkezi, Rauf Denktaş, Rıfat Ilgaz kültür merkezi, bunların yanına 5. Kültür merkezimiz açılacak. Sarıyer edebiyat günleri devam edecek. Eski başkanlık binamız kültür sanat ve gençlik evi olacak. Metin Sözen hoca diyor ki dünya uygarlık tarihinin eksik bir halkası boğaz bugüne kadar hiç işlenmemiş boğazı işleyeceğiz. Bizim binamız biliyorsunuz boğaz içi kültür merkezi yanındaki blok tabii Türkiye’nin şuan içinde bulunduğu bir ekonomik kriz var bu krizden çıkmaya çalışıyoruz bakalım seçimden sonra ne görürüz. Zekeriyaköy de yine kendi arazimiz üzerinde sağlıklı yaşam merkezi kuracağız. Bunu da bir takım sponsorluk veya bunun yanında ortaklık şeklinde yapılacak bir proje hem istihdam hem de yaşlıları sağlığına kavuşturmak anlamında çok önemli bir proje. Sağlığa yatırım sürecek. Bizim sağlık işleri müdürlüğümüzde 2009 senesinde 10-12 kalemde iş yapılıyorken şuanda bu sayı 100’e gelmiş durumda bunu daha da genişleterek devam ettireceğiz. Aynı şekilde daha önce hastaneye gittiğimizde kuyruk bekliyor sonuç bekliyo bizde şuan görüntüleme ve diş dahil olmak üzere bölümlerimiz var. Sağlık ocaklarında bazı durumlar tam yeterli olmuyor bu durumları özellikle çocuk ve kadınlara yönelik çalışmalar devam edecek. Bizim 5 yıldızlı safiye kaya geçici hayvan bakım ve rehabilitasyon merkezimiz var biz bir hayvan ambulansı ile 7 gün 24 saat sokaklar da yardıma muhtaç sokak hayvanların yardımına koşuyoruz.
En önemli şeylerden biride deniz ulaşımı. Biz aldığımız bir tekne ile insanları deniz ile buluşturduk bunun sayısını çoğaltmayı planlıyoruz. Bisiklet yolları vb. gibi projelerimiz de devam edecek. Bizim en büyük projemiz dönüyor dolaşıyor 2009 senesinden beri ısrarla söylediğimiz bir şeyimiz var Türkiye de birlik beraberliğin dayanışmanın devam ettirilmesi için özellikle bu projeyi her yerde en iyi şekilde yaygınlaştırmak konusunda ısrarımızı devam ettiriyoruz.
Büyükşehir belediyesinin yeniden yapacağız diyerek mevcut yerinden yıktığı balıkçılar çarşısını ilçe belediyesi olarak sizin Sarıyerin herhangi başka bir yerine yapma yetkiniz yok mu?
Var tabii olmaz mı? Ama ben en başında dönemin belediye başkanı Kadir beye gittim anlattım Sarıyer balıkçılık merkezi İstanbul balığının %40’nı karşılıyor dedim ne hikmetse nasıl bir anlayışsa balık halini gittiler Gürpınar’a kurdular. İnsanlar balığı Karadeniz de Sarıyer de yakalıyorlar Gürpınar’a götürüyorlar oradan tekrar gelip insanlara dağıtılıyor ve balığın fiyatı artıyor. Bu olayı biz satış merkezleri ile beraber ve de o eskinin getirdiği alışkanlık mezat geleneğini de göz önünde bulundurarak vatandaşların balığı direk getirenden alış veriş yapacağı aracısız ve kaliteli hizmetle karşılayacağımızı biliyorum. Çünkü balıkçılık ile ilgili çok önemli çalışmalarımız oldu geçmiş dönemde. Bunlar hem balıkçı hem tüketici hem uluslar arası ilişkiler, suların kirlenmemesine yönelik alınan önlemlerle ilgili yapılmış çalışmalardır.
Hazır yeri gelmişken garipçe kalesi ile ilgili bir gündem oluştu bu konuda ki görüşleriniz varsa projeleriniz nelerdir?
Garipçe kalesi, kavak kalesi, fener kalesi yine kilyos ta var aynı şekilde zekeriyaköyde var bunların hepsi farklı tarihsel kalıntılar var su terazileri, su arkları var tarih kentler birliği encümeni üyesiyim ben aynı zamanda bunların hepsini hayata döndürmek için büyük çabalarımız olacak. Mesela göreve geldiğim zaman eski büyükdere iskelesini satın almak istedim ben orayı bana vermediler3 gün sonra başkasına sattılar. Eğer orayı alabilseydik bir müze kuracaktık dünya uygarlık tarihinin eksik bir halkasını müze olarak tamamlayacağız. İstanbul boğazının oluşum müzesi. Bu çok önemli bir proje.
Geçirmiş olduğunuz iki dönem boyunca söz verip de herhangi bir nedenden dolayı yerine getiremediğiniz bir projeniz oldu mu?
Tapu ve mülkiyet meselesi çözümü, balıkçı çarşısı ama bu sene gözümü karartıyorum balıkçı çarşısını yapacağım.
Satılan arazi buradan 2km uzakta ormanın içinde bir yer burası bize takas yolu ile geçti buranın Sarıyer halkı tarafından kullanılma şansı hiç yoktu üzerine sadece kamu binası yapılabiliyor. Ayazağada kamu binası yapmak gibi bir ihtiyacımız yok bunun yanında üstündeki vatandaşları haber vermeden çıkardılar dediler böyle bir şey yok. Biz burayı özel birilerine satmadık karşılığında aldığımız satıp parayı kullanmadık. Biz direk SGK’ya borcumuza karşılık iyi bir bedel ile devrettik. Böylelikle devletin bir kurumuna yıllardan beri biriken borcun büyük bir kısmını ödemiş olduk.
Bu yoğun çalışma temponuz içinde ailenizle ilişkileriniz nasıl ilerliyor.
Dün gece eve gidemedim çok yoğunuz eve gidebilmem neredeyse mümkün değil. Allahtan çocuklar büyüdü ama şimdide torunlar var onları göremiyorum onları görememenin sıkıntısını yaşıyorum.
Son olarak Sarıyer halkına ne söylemek istersiniz?
Halkımız hangi partiye oy verirse versin hiçbir şekilde birlik beraberliğini kaybetmesin. Ve artık kandırılmasın ben halkımız kandırıldığı için çok üzülüyorum son zamanlarda ortaya çıkan yalan makinaları yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Hangi yıla gelmişiz seçim kampanyasında pankartlara saldırıyorlar taciz edici bir takım davranışlarda bulunuyorlar doğru olmayan söylemler atıyorlar ortaya bunlar konuşulacak şeyler değil. Mesela imar barışı ile ilgili attıkları yalan hemen çıktı ortaya Şükrü Genç kendi insanlarına imar barışından faydalanmayın dedi dediler ama baltayı taşa vurdular biz bahçeköydeki kız öğrenci yurdu binası için imar barışına müracaat ettik çünkü kurumda imzayı atabilen sadece benim şükrü genç faydalanmıyor diyerek kendi kendilerini rezil ediyorlar.
