Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Donbass Bölgesi'ndeki Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan etti.
Putin'in bu hamlesinin ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) acil koduyla toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, “Ukrayna ve Rusya arasındaki gelinen nokta son derece tehlikelidir. Bölgedeki gelişmelerden son derece endişe duyuyoruz. Önümüzdeki saatler ve günler kritik olacak. Büyük çatışma riski gerçektir ve ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerekir. Rusya'nın bölgeye ‘barış misyonu' adı altında birliklerini gönderme kararından dolayı derin endişe duyuyor ve büyük üzüntü duyuyoruz” derken bölgedeki gerilimden en çok sivillerin zarar gördüğünü ve bölgesel güvenlik konusunda diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
“Rusya çok sert tepkiyle karşılaşacak”
Toplantıda söz alan ABD'nin BM Temsilcisi Linda Greenfield, Rusya'ya aldığı karar nedeniyle tepki göstererek, “Ukrayna'nın toprak bütünlüğü provoke edilemez. Putin tüm dünyanın zamanda geri gitmesini istiyor. Dünya artık ilerledi. Artık 90'larda değiliz. BM sömürgeciliğin sona ermesi için kurumlu bir örgüttür. Biz BM üyeleri olarak zamanda geri gidilmemesi için bir aradayız. Ukrayna konusunda 3 milyon Ukraynalının barınma ve gıdaya ihtiyaç duyuyor. Rusya'nın saldırıları arttı ve siviller öldürüldü. Bunun daha da artacağını düşünüyoruz. Rusya işgale devam ederse daha çok yıkım ve acı göreceğiz. Rusya defalarca uyarılmasına rağmen geri adım atmadı. Putin, uluslararası sistemi test ediyor. Bizi güç yoluyla BM ile dalga geçebileceğini düşüyor. Son birkaç haftada BM Güvenlik Konseyi'nde ortak çağrılar duyduk. Rusya ile işbirliği yapan ülkeler de dahil BM'ye saygı duyulmasını söyledi. Yarın ABD, Rusya'nın hesap vermesi için daha da ağır kararlar alacak. Biz en baştan beri ifade ettik. Rusya çok sert tepkiyle karşılaşacak. Ukrayna'ya yapılacak bir saldırı her BM ülkesine yapılan bir saldırıdır” diye konuştu.
“Rusya bizi yolun sonuna getirdi”
Fransa'nın BM temsilcisi Nicolas de Riviere, Rusya'nın kararını kınadıklarını söyleyerek, “Ukrayna'nın varlığını takdir ediyorum. Fransa, Rusya'nın ayrılıkçı cumhuriyetlerini tanımasını kınıyor. Bu Ukrayna topraklarının işgal edilmesi değil aynı zamanda BM kararlarının da ihlalidir. Aynı zamanda Minsk anlaşmalarının da ihlalidir” dedi.
Toplantıda Rusya'ya karşı en sert açıklamayı İngiltere'nin BM Temsilcisi Barbara Woodward yaptı. İngiltere'nin, Rusya'ya çok sert yaptırımlar uygulayacağını belirten Woodward, “Değerli meslektaşlarım, Rusya'nın seçtiği eylemlerin çok ağır sonuçları olacak. Ukrayna topraklarının işgal edilmesinin insani etkileri korkunç olacak. Kadınlar ve çocukların ızdırap çekeceğini biliyoruz. Bir BM üye ülkesinin toprak bütünlüğünün hasarının sonuçları olacak. Daha önce belirtildiği gibi Rusya'nın kararları Ukrayna'nın egemenliğinin ihlalidir. Bugün atılan adımlar Rusya'nın Budapeşte muharebesi ve Minsk anlaşmalarının ihlalidir. Rusya güç yoluyla sorunu çözmeye çalışıyor ve uluslararası hukuku ihlal ediyor. Bunun çok ağır ekonomik bedelleri olacak. Bu konsey şimdi hiç olmadığı kadar sorumluluğu üstlenmeli. BM güvenlik konseyi barışı savunarak görevini yapmalı, konsey ortak bir çağrı yapmalıdır. Her ülke bu kararı kınamalı ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımalıdır. Rusya bizi yolun sonuna getirdi” ifadelerini kullandı.
“Kimseden korkumuz yok”
Ukrayna'nın BM Temsilcisi Sergiy Kyslytsya, toplantıda çok sert ifadeler kullanarak, “Ulusal güvenlik ve savunma toplantısının ardından uluslararası kabul gören sınırların değiştirilemeyeceğini söylemem gerekiyor. Rusya ne yaparsa yapsın bu değişmeyecek. Ukrayna, Rusya'nın kararlarını egemenliğinin ihlali olarak değerlendiriliyor. Donetsk ve Luhansk'ın tanınması Minsk anlaşmalarından çekilmesi anlamına gelinir. Ayrıca Rusya Normandiya formatında alınan kararları da geçersiz kılmıştır. Rusya 8 yıldır savaşı körüklüyor şuan ise sözde barış getiriyor. Provokasyonlara gelmeyeceğiz. Biz diplomatik ve barışçıl yolları izlemeye devam edeceğiz. Biz kendi topraklarımızdayız. Kimseden korkumuz yok. Biz kimseye hiçbir şey vermeyeceğiz. Biz artık 2014 Şubat'ında değil 2022'nin Şubat'ındayız. Elimizden gelen her şeyi yapmalıyız ve diplomatik yollarla yapmalıyız. Bunu da Minsk anlaşmalarıyla yapmalıyız. Bu konuda BM'nin 29 madde konusunda güvenlik konseyi adım atmalıdır. Ukrayna, buradaki konsey üyelerinden adım atmasını beklemektedir. Rusya'dan resmi tanıma kararlarını geri çekmesini ve diyalog masasına dönmesini talep ediyoruz. Rusya'dan bu bölgedeki askerlerini geri çekmesini istiyoruz. Rusya, 2008 yılında Gürcistan konusunda yaptığı açıklamanın aynısını bugün yaptı. Kopyala - Yapıştır yöntemiyle bunu yapıyor” dedi.
“Batılılar Ukrayna'ya silah yığdılar”
Toplantıda konuşan Rusya'nın BM temsilcisi Vassily Nebenzia, “Birkaç haftadır, Rusya'nın sözde Ukrayna'yı yakında işgal etmesi etrafındaki temelsiz panik körüklendi. Bu gerekçeyle batılı meslektaşlarımız utanmadan bu ülkeyi silahlarla doldurdular. Oraya Ukraynalıları eğitmek için askerler gönderdiler. Yaklaşık 120 bin kişilik Ukrayna ordusu Donbass'ta silahlı provokasyonlara itildi. Batı ve Ukrayna tarafından şişirilen balon sonunda patladı. Geçtiğimiz hafta sonu Ukrayna'nın bu bölgeye bombardıman saldırıları keskin bir şekilde artış gösterdi. Şimdi savaştan nasıl kaçınılacağına odaklanmak ve Ukrayna'yı Donetsk ve Luhansk'a yönelik bombardıman ve provokasyonları durdurmaya zorlamak önemli. Rusya olarak diplomatik çözümüne hala açığız, ancak artık Donbass'ta yeni bir kanlı katliama izin vermeyi düşünmüyoruz” dedi. Nebenziya konuşmasının sonunda Ukrayna'nın hala Minsk anlaşmalarına uyması gerektiğini ve bu bölgeye saldırılarını durdurması gerektiğini de belirtti.
BM Güvenlik Konseyi toplantısı katılımcı ülkelerin temsilcilerinin yaptığı açıklamalardan sonra tamamlanırken toplantıdan herhangi bir somut karar çıkmadı. Birçok ülke Rusya'nın kararını protesto eden ifadeler ve kınama mesajları yayınlarken, Brezilya, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, diplomasi ve itidal çağrısı yaptı. Ülkeler tarafından taraflara Minsk anlaşmasına uyulması gerektiği belirtilirken, bu ülkeler Rusya'yı kınayan ifadeler kullanmadı.