Rekabet Kurumu şikayetlere kayıtsız kalmadı, Trendyol hakkında ön inceleme başlattı
Rekabet Kurumu, piyasada hakim durumu kötüye kullanarak pazar payını artırdığı iddialarından yola çıkarak Trendyol hakkında ön inceleme başlattı. Ön inceleme sonrasında soruşturma açmaya gerek olup olmadığı kararlaştırılacak. Avukat Umut Metin, bu soruşturmalarda cezai yaptırımların önünün açık olduğunu belirterek, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirketlerin belirlenen kurallara uyması gerektiğinin altını çizdi.
Çinli e-ticaret devi Alibaba Group’un 2018 yılında 800 milyon dolar ödeyerek ana hissedarı olduğu Trendyol hakkında Türkiye’de piyasa hakim durumunu kötüye kullanarak rekabeti ihlal ettiği iddialarını araştırmak üzere ön inceleme başlatıldı.
Rekabet Kurumu’nun başlattığı ön incelemeyi değerlendiren Avukat Umut Metin, “Rekabet Kurumu kendisine yapılan başvurular yanında piyasada rekabeti bozan faaliyetlerin olduğunu düşünüyorsa resen soruşturma yürütebilir. Bu durumu tahlil etmesi, hukuki uygunluk açısından irdelemesi, piyasayı rahatlatması açısından güven veren bir adım olur. Bu soruşturmanın neticesinin ne olacağı kurumun kendi soruşturması sonucu açığa çıkabilecektir. Bu soruşturmanın hedefini bilmek mümkün değil ama hedef daha iyi ticareti mümkün kılmak. Hem şirketleri hem de tüketicilerin daha iyi koşullara ulaşmasını sağlayacak ortamı oluşturmaktır” dedi.
“Hakim durumu kötüye kullanma gibi bir durum varsa bunu ortaya çıkarmak için bir soruşturma yürütülebilir”
Avukat Metin, “Mal ve hizmet veren şirket o pazarda hakim duruma geldiyse bu durumunu kötüye kullanıyorsa bunu denetleyen mekanizmamız var. Türkiye’de hukuk mekanizması etkin bir şekilde işliyor. Rekabet Kurumu var, mahkemelerimiz var. Hakim durumu kötüye kullanma gibi bir durum varsa bunu ortaya çıkarmak için bir soruşturma yürütülebilir” diye konuştu.
Soruşturma sonucunda hakim durumun kötüye kullanıldığı sonucuna varılırsa cezai yaptırımlarla rekabetin adil ve dürüstlük kuralları çerçevesinde ilerlemesinin sağlanmış olacağını belirten Metin, ”Ben bu noktada mevzuatımızın rekabeti adil kılabileceğini inanıyorum” ifadesini kullandı.
Kuralların bütün şirketlere eşit şekilde uygulanması gerektiğini vurgulayan Metin, “Ticareti engelleyici bir bakışa sahip olmamak lazım. Burada sermayenin hangi ülke kaynaklı olduğu da çok önemli değil. Dünyanın her yerinde ticareti mümkün kılmak gerekir. Bu kontrolsüzlük anlamına gelmez. Şirketler açısından ülkelerde önemli olan iç ve uluslararası mevzuata göre düzenlemesine uyulması gerekir. Devlet açısında da kurallarını tüm şirketlere aynı şekilde uygulamalıdır. Dünya ticaret hukuku olarak bakılsa da ben sermayenin yatırımın Çin’den gelmesinin ya da Almanya’dan gelmesinin bir sorun oluşturmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
Metin, yabancı şirketlerin ülkemize yatırım yapmalarının önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu şirketlerin ülkemizdeki kurallara uyması gerekir. Bu nedenle bizim hukuk kurallarımız yerli ve yabancı ayrımı yapmaksızın tüm taraflara eşit şekilde uygulanırsa sorun oluşturmaz. Büyük şirketler rekabet kurallarını uygularsa sorun olmaz” açıklamasını yaptı.
Rekabetin Korunması Kanunu’nda yer alan madde ne diyor?
Rekabetin Korunması Kanunun 6’ncı maddesi “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka aykırı ve yasaktır” hükmünü veriyor.
Ön araştırma neticesine göre, soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar verilir
Metin’in verdiği bilgilere göre, Rekabet Kurulu başvuru üzerine veya kendiliğinden harekete geçerek ön inceleme, araştırma ve soruşturma yapabilir. Ön inceleme soruşturma açılmasına gerek olup olmadığını incelemek için gerçekleşen süreçtir. Ön araştırma neticesine göre, soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar verilir. Bir soruşturma veya ön inceleme yapılması, hakkında inceleme ve soruşturma yapılan şirketin ihlal içinde bulunduğu, adil rekabet kurallarını ihlal ettiği şeklinde kesin bir kanaatin var olduğu şeklinde yorumlanamaz. Ancak kurul soruşturması neticesinde bir ihlal görürse, bu ihlale son verilmesi için tedbirler alabilir, para cezası uygulayabilir.
Kurul üyeleri ve kurumun çalışanları görevden ayrılınca diledikleri şirkette çalışabilir mi?
Kurul başkan ve üyeleri özel bir kanunla izin verilmediği sürece resmi veya özel hiçbir görev alamaz. Bu çerçevede görevde iken bir şirkete, ticari faaliyet gösteren kurum ve kişilere danışmanlık veremez, tavsiyelerde bulunamaz. Kanunun 25. maddesi gereği, kurulun başkanı ve üyeleri görevden ayrılsa bile, görevden ayrıldıktan sonra 2 yıl süreyle, görev süresinin son 2 yılında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yapılan soruşturmalara ilişkin sektörlerde faaliyet gösteren görev alamaz, rekabet alanında rekabet kurumu nezdinde bu şirketleri temsil edemez. Bu haliyle kurul üyeleri, raportör olarak görev yapan kurum personeli, ilgili kurum personelini gözetimle yükümlü daire başkan ve yardımcıları, söz konusu şirketlerde görev alamaz.
Bu haliyle rekabet kurumunda çalışanların, çalışmalarını etki altında olmadan, tarafsız ve rekabetin korunması gayesiyle yapması etik bir sorumluluk olmakla birlikte, kanuni olarak da bir gereklilik oluyor.