"Skolyoz Farkındalık Günü"nde İstanbul’daki köprüler yeşile büründü. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde düzenlenen Skolyoz Farkındalık Sempozyumu’nda konuşan Prof. Dr. Evrim Coşkun
hastalığın erken teşhisinin önemi vurgularken, Başhekim Prof. Dr. Nurettin Yiyit, "Her 100 kişiden 3’ünde skolyoz görülüyor" dedi.
Tüm dünyada her yıl haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı ve haziran ayının 3’üncü cumartesi de Skolyoz Farkındalık Günü olarak kabul ediliyor. Skolyoz hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde “Skolyoz Bir Hastalık Mıdır” konulu sempozyum düzenlendi. Skolyoza dikkat çekmek amacıyla İstanbul’daki boğaz köprüleri ve Galata Kulesi de yeşil renkle aydınlatıldı.
Sempozyuma Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coşkun, skolyozlu bireyler, aileleri, fizyoterapistler, fizyoterapi öğrencileri, fizik tedavi doktorları ve ortopedi doktorları katıldı. Skolyoz hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen sempozyumda skolyozun kız çocuklarında erkeklere oranla daha fazla görüldüğüne dikkat çekildi.
“Her 100 kişiden 3’ünde skolyoz rahatsızlığı söz konusu”
Konuyla ilgili konuşan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin kuruluşunun üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen çok ciddi bir eğitim yuvasına döndü. Bugün de Skolyoz Farkındalık Sempozyumu’na ev sahipliği yapıyoruz. Toplumda azımsanamayacak bir orandan bahsediyoruz. Her 100 kişiden 3’ünde skolyoz rahatsızlığı söz konusu. Bu tür hastalıkları erken fark edebildiğimizde kişi için dert olmaktan çıkartabiliyoruz. Hem sağlık sistemi için hem de kişi için daha sağlıklı ve huzurlu bir gelecek inşa edebiliyoruz. Vücudun üst kısmında omurların oluşturduğu yapıyı bel kemiği oluşturuyor. Bel kemiğinin zaman içerisinde şekli bozulabiliyor, sağa ya da sola; öne ya da arkaya doğru eğilebiliyor ya da kendi ekseni etrafında dönebiliyor. Anne ve babaların özellikle çocuklarının gelişim döneminde ön ve arkadan çocuklarının duruşuna bakmalarında fayda var. Özellikle omurilik bozulduğunda omuz, baş duruş farklılıkları oluyor. Fark ettiklerinde aile hekimlerime başvurabilirler. Yine bu iş için fizik tedavi klinikleri doğru adres. Çünkü bazı egzersizlerle bu eğim durdurulabiliyor, hatta düzeltilebiliyor. Ama bel kemiğindeki şekil bozukluğunun dozu artarsa belli bir dönemden sonra artık sıralı ameliyatlar yapmak gerekiyor. Hedefimiz hiçbir zaman o aşamaya getirmemek” açıklamasında bulundu.
"Skolyozda erken teşhis çok önemli"
Skolyoz Araştırma ve Tedavi Derneği’nin de başkanı olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Yapılan çalışmalara rağmen günümüzde skolyozun neden olduğu net bir şekilde ortaya dökülememiş bir durumdur. Fakat skolyozu ne kadar erken yakalarsak bunun tedavisi bizim açımızdan daha mümkün, rahat ve ekonomiktir. Dolayısıyla tüm dünyada skolyozu erken tanıyıp fark edelim sloganı altında haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı, haziran ayının 3’üncü cumartesi de Skolyoz Farkındalık Günü olarak belirlenmiş. Maalesef ülkemizin bir ulusal skolyoz tarama programı yok fakat pek çok ülkede de bu yok. O zaman iş, biz sağlık profesyonellerine, öğretmenlere, ailelere ve medyaya düşüyor. Skolyoz diye bir durum var ve biz bunu ne kadar erken yakalarsak o kadar erken, hızlı bir şekilde tedavi edebilir, ortadan kaldırabiliriz. Ne kadar erken fark edilip cerrahiye gidilirse o kadar güzel müdahale edilir ki ilerlemeden gitmiş olur. Eskiden skolyozda cerrahiden korkulurdu, çok zordu ama artık günümüzde gelişen teknoloji ve bilinçli yetişmiş omurga cerrahları sayesinde artık eskisi kadar korkulan bir durum olmaktan çıktı. Skolyoz Araştırma ve Tedavi Derneği’nin yaptığı bir çalışmada kızlarda yüzde 3, erkeklerde ise yüzde 2 oranında bir oran var ki hiç de az bir oran değil” şeklinde konuştu.