Pandemi sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Muhittin Özkan, “220 bin aşı yapıldı burada ama şu an aşılama hızı düştü. Tek doz aşı yaptırmanın bir faydası yok. En azından 2-3 doz aşıları yapmak lazım. Korona virüs her gün başka bir şeyle insanın karşısına çıkıyor. İnsanlarımızın aşıya biraz daha hassasiyeti olsa bu işi çabuk bitireceğiz ama nedense hafife alır olduk. Bazen akıl tutulması denen bir şey var ya öyle oluyor herhalde" dedi.
Dünyada ve Türkiye’de korona virüs pandemisi ile mücadele devam ederken aşılama çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen çalışmaları ise hastanenin başhekim yardımcısı Dr. Muhittin Özkan anlattı. Özkan, pandemi sürecinde hastanede yaklaşık 220 bin aşı yapıldığını belirtirken aşının salgın sürecindeki önemine dikkat çekti.
“12 bin 300-400 civarında korona virüs hastasını yatırarak tedavi ettik”
Pandemi sürecinde hastanede gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin konuşan Dr. Muhittin Özkan, “Her türlü hasta buraya geliyor hatta İstanbul dışından sevkler de buraya geliyor. Pandemi hem Türkiye’de hem dünyanın diğer yerlerinde baya can yaktı. Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan etmeden önce biz 4 Mart’ta çalışmalara başladık. Ne yapabiliriz diye hazırlıklara başladık, detaylı bir çalışma yaptık. Eski binamızda 48 tane yoğun bakım yatağımız vardı, burada 33 tane dolayısıyla 81 tane yoğun bakım yatağımız vardı. Biz maskeleri kendimiz diktik burada terzihanemizde hazırladık. Hekim arkadaşlara dağıttık, çok güzel oldu. Aşağı yukarı 12 bin 300-400 civarında korona virüs hastasını yatırarak tedavi ettik. Günlük 7-8 bin ortalama hasta geliyor. Bir aya vurursanız 160 bin kişi yapıyor. Bunlardan acile müracaat eden hasta sayısı aşağı yukarı 3 bin” dedi.
“Aşıya biraz daha hassasiyet olsa bu işi çabuk bitireceğiz ama hafife alır olduk”
Son dönemlerde vatandaşların salgın önlemlerini gevşettiğini aktaran Dr. Muhittin Özkan, “Hem gebe hem çocuk enfeksiyon bölümünde çocuk covidli hastalarımız yattı. Onların da tedavileri uygulandı. Tabi önceleri aşıya çok yoğun bir talep vardı, bu talep yavaş yavaş düştü. Yaklaşık 220 bin aşı yapıldı burada, hızı düştü. Günde aşağı yukarı 300-350 aşı yapılabiliyor. Önceden daha yoğundu. Bütün Türkiye’deki yoğunluk bizde de yaşandı ama hakikaten bir seferberlik ilan edilmişti. Bütün sağlık çalışanlarının hepsi doktorundan hemşiresinden teknisyenine, temizlik elemanına herkes elinden ne geliyorsa bu seferberliğe kattılar. İnsanlarımızın aşıya biraz daha hassasiyeti olsa bu işi çabuk bitireceğiz ama nedense hafife alır olduk. Aşılamayı biraz daha ciddiye alırsa vatandaşlarımız bu işi çabuk toparlarız inşallah” diye konuştu.
“Her gün başka bir şeyle insanın karşısına çıkıyor”
Aşının hastalıkla mücadeledeki önemine dikkat çeken Doktor Özkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yoğun bakıma giren, entübe olan hastaların çoğu aşı olmamış kişiler. Tek doz aşı yaptırmanın bir faydası yok. En azından 2-3 doz aşıları yapmak lazım ki koruyuculuğu olsun. Bazen akıl tutulması denen bir şey var ya öyle oluyor herhalde, canlı örneklerini görmesine rağmen insanların aşı yaptırmaması, o hale düşmesi, pek mantıklı bir şey değil. Karşıda Feriha Öz, burada Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, Çam ve Sakura bunlar bir hayli yük aldı. Her sene Aralık, Ocak, Şubat bandında acillerde çok yoğun hasta olur. Çocuk ve yetişkin acilde gribal enfeksiyon veya sigara kullanımının çok yaygın hale gelmesiyle spastik bronşitli çocuklar, astımlı KOAH hastaları hakikaten acilleri dolduruyorlar. Tabi korona virüsün ilk başladığı zamanki bulgularıyla şimdiki farklı. Her gün başka bir şeyle insanın karşısına çıkıyor. İshalle geliyor hasta bakıyorsun korona virüs çıkıyor. Yeni bir sürü varyant çıkıyor. Biz tedbirli olursak bunun üstesinden geliriz. Bir de vücut direncini arttırıcı şeyler içmek ve kullanmak lazım”.