Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu “Pandemi döneminde stresle birlikte üstümüzdeki baskının sağlıklı uykuyla azaldığını görüyoruz. Bu nedenle uyku hijyenine dikkat edilmeli, en geç saat 22.00-23.00 gibi uyumalıyız” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, pandemi ve koronavirüsün oluşturduğu stresle başa çıkmada en güvenilir yolun uykudan geçtiğini açıkladı. Prof. Dr. Akkoyunlu, kişiden kişiye değişmekle birlikte herkesin ortalama 7 ila 9 saat arasında bir uykuya ihtiyacı olduğunu belirterek “Uyku ritmik olarak, biyosaate yani herkesin kendi iç saatine göre gelir. Uyku aslında aktif bir süreçtir. Uykuda 2 evre önemlidir. İlki çok derin uyku dediğimiz REM’dir, beynin ve bilgisel fonksiyonların düzenlendiği bir evredir. Bu evrede ön belleğe aldığımız belgelerin uzun belleğe aktarılması oldukça değerlidir. Bu nedenle uyku konusunda çok sorun yaşayan insanlarda Alzheimer’ın daha sık görüldüğünü görüyoruz. Aynı zamanda yine bu pandemi döneminde stresle birlikte üstümüzdeki baskının sağlıklı uykuyla azaldığını görüyoruz. Uyku aslında hem stresin unutulması açısından hem de bilginin hatırlanması açısından oldukça önemli” dedi.
“Büyüme hormonunu etkiliyor”
İkinci olarak yüzeysel dediğimiz uyku evreleri yani nonrem evreleri bulunduğuna değinen Prof. Dr. Akkoyunlu, şöyle devam etti: “Bu evrelerde hormonal salgılama ve beyin dışındaki vücudun geri kalanının organizasyonunu var. Eğer bu hormonlar yeterince salgılanamazsa akşam acıkmalar meydana gelir. Aslında sabaha karşı gıda yerlerinin açık olmasında temelde bu durum vardır. Gece saat 24.00’ya kadar uyanık kalırsanız saat 02.00’de bir şeyler yemek zorundasınız. Yüzeysel uyku evresinde uyumazsanız aşırı bir kilo alma veya kilo vermede zorlaşma yaşayabilirsiniz. Nonrem uykusu alamayanlarda özellikle büyüme hormonu salgılanmasında ciddi problemler oluşur. Growth yani büyüme hormonu çocuklarda büyümeyi sağlarken aynı zamanda yetişkinlerde dokunun yenilenmesini, yaşlanmanın geciktirilmesini ve cildin düzenlenmesini sağlar. Eğer yeterince uyumazsak growth hormonu yeterince salgılanamayacağından dokunun yenilenmesinde bozulmalar, kanser riski, erken kırışıklık gibi birçok sorun ortaya çıkar. Bu hormonların düzgün salgılanamaması diyabet, tansiyon gibi birçok bozukluklara da neden olur.”
“Uyku hijyeni için en fazla 8.5 saat uyuyun”
Prof. Dr. Akkoyunlu, uyku hijyeninin nasıl olması gerektiğini ise şu şekilde değerlendirdi: “Uyku hastalıklarından korunmak için en geç saat 22.00-23.00 gibi yatağa geçmeliyiz. Genel itibariyle 8 ila 8.5 saatlik bir uyku öneriyoruz. Uyku hijyeni oldukça önemlidir. Bu nedenle uyku sırasında odada herhangi bir ışık bulunmaması, uykudan en az 2 saat önce LED ekranların kapatılması ve göze gelmemesi oldukça önemlidir. Uyku hastalığı dediğimiz birçok hastalık varken bunlardan uyku apsesi sendromu belki de çok ciddiye almadığımız bir durum. Ancak bu hastalıkların belirtisi olabilen horlama durumlarının ivedilikle çözülmesi lazım.”