Genel Cerrahi Uzmanı Mehmet Emin Güneş dördüncü kitabı olan “Karahindiba”yı anlattı. Güneş, zorlu pandemi sürecinde kaleme aldığı kitabın sloganının “Işığı taşıyorsan karanlığa girmelisin” olduğunu söyledi.
Uzun yıllar boyunca birçok hastanede başhekimlik ve yöneticilik yapan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş, “İkra: Yaratılışın Sırrı Aşktır”, “İstanbul Seni Affediyorum” ve “İnsan Kokusu”nun ardından dördüncü kitabı olan “Karahindiba”yı çıkardı. Güneş’in zorlu pandemi sürecinde gece gündüz çalışırken arta kalan zamanlarda yazdığı ve “Işığı taşıyorsan karanlığa girmelisin” sloganı etrafında gelişen kitabı okuyucularla buluşmak üzere raflardaki yerini aldı. Güneş, “Karahindiba”nın okuyucuyu sımsıkı saracağını ve yüreklerinden atamayacakları bir başucu kitabını olacağını söyleyerek kendileriyle yüzleşme cesareti olanların mutlaka okumasını gerektiğini ifade etti.
“Pandemi döneminde hem gece gündüz çalıştım hem de kitabı yazdım”
Kaleme aldığı dördüncü kitabı olan “Karahindiba”yı pandemi döneminin zorlu şartları altında orta çıkardığını söyleyen Güneş, “Roman yazmak benim için her zaman bir keşif yolculuğu oldu. Yazdığım her roman benim için ayrı bir kendimi keşif oldu. Bu pandemi sürecinde de dördüncü romanım olan ‘Karahindiba’yı kaleme aldım. Pandemi döneminde hem gece gündüz çalıştım hem de arta kalan vakitlerde ‘Karahndiba’yı yazdım. Karahindiba, kaldırım taşlarının arasında, duvarlarda kendine bir yol bulup da filizlenen bir çiçektir. Elinize alıp üflediğinizde uçar ya, ondan geriye bir şey kalmaz işte o ‘Karahindiba’dır. Aslında bir mücadele çiçeği, zorlu şartlarda bile var olmaya çalışan bir çiçektir. Bu kitapta üflediğinizde yok olan sizin kötülükleriniz, geçmişiniz, geride bırakmak istediklerinizi anlatmak istedim. Yani insan isterse yaşamında geçirmiş olduğu ya da hatırlamak istemediği bütün olumsuz şeyleri bir üflemeyle hayatından gönderebilir. Bu nedenle kitabın ismini ‘Karahindiba’ koydum” dedi.
“Hekim olarak sadece bedene değil duygulara da hitap etmeliyiz”
“Karahindiba”nın içeriğinden ve kitabı yazma sebebinden bahseden Güneş, “Karahindiba iki dostu, kaderi, sorgulamayı anlatıyor. Aynı zamanda kitabın içerisinde bir cinayet var. Maalesef ki bir kesik el cinayetini barındırıyor ve onunla ilgili bir gizemi anlatıyor. Bu gizemi anlatırken iki dostun kendilerine karşı olan kader yolculuğundan da bahsediyor. Bu yolculukta her iki dost birbirleriyle büyüyor. Ama burada asıl yolculuk kişilerin kendilerinden kendilerine yaptığı yolculuk. Zaten bence asıl yapılması gererken yolculuk da budur. Karahindiba gerçekten insanları içine çekecek bir roman ve eğer içinizdeki ben ile yüzleşme cesaretiniz var ise ‘Karahindiba’yı lütfen okuyun. Sizi sımsıkı saracak, yüreğinizden atamayacağınız bir başucu kitabı olacağın inanıyorum ve bu konuda da iddialıyım. Bu kitaba ciddi anlamda büyük bir emek harcadım. Ben bir hekim olarak insanların bedenine dokunuyorum. Hayatına dokunulmuş o kadar çok insan var ki. Belli bir süre sonra hayatına dokunduğumuz insanların sadece bedenine değil, ruhuna da hitap etmek zorunda olduğumuzu görüyoruz. Çünkü insan bir bütün ve insan sadece bedeniyle değil, duygularıyla da var. Ben de bir cerrah, bir hekim olarak bunu en iyi şekilde yapabilirim dedim ve bu dördüncü romanımı yazdım” diye konuştu.
“Işığı taşıyorsan karanlığa girmelisin”
Dördüncü kitabı Karahindiba ile okuyucuya vermek istediği mesajı anlatan Güneş, kaleme aldığı diğer kitaplardan da bahsederek “İlk romanım ‘İkra: Yaratılışın Sırrı Aşktır’dı. Daha sonra ‘İstanbul Seni Affediyorum’u kaleme aldım ve İstanbul’un tüm semtlerini tek tek dolaştım. İstanbul’da aşkı, İstanbul’un gizemli sokaklarını yazdım ve okuyucularımı İstanbul’da keşif yolculuğuna çıkardım. Bunlarda sonra ise ‘İnsan Kokusu’nu kaleme aldım. ‘İnsan Kokusu’ senaryo haline getirildi ve İnşallah filmi de çekilecek. Ve nihayetinde pandemi sürecinde de ‘Karahindiba’yı yazdım. İçinizdeki ben ile yüzleşme cesaretiniz var ise lütfen ‘Karahindiba’yı okuyun diyorum. Benim buradaki sloganım ‘Işığı taşıyorsan karanlığa girmelisin’ oldu. Kitabın içindeki asıl konu da bunun etrafında gelişen gizemli olaylardır. Gerçekten okuyucuyu sımsıkı avucuna alan olaylar var. Eğer insanların içinde bir ışık var ise onu etrafına yaymalı, dağıtmalı ve etrafını aydınlatmalıdır” ifadelerini kullandı.