Amerika Birleşik Devletlerinden İstanbul’a geldikten sonra Beykoz’a yerleşen Maria Perdue ilginç cheesecake hikayesiyle dikkat çekiyor. Beykoz’da küçücük bir dükkanda cheesecake yapan Maria Perdue’nin kekleri öyle meşhur ki İstanbul’un her yanından lezzet tutkunlarını ağırlıyor. Perdue 10 bin 770 km’lik lezzetin sırrını Beykoz’da yetişen doğal ürünlere bağlıyor. Perdue’nin sahip olduğu 2 şubede ise 8 çalışanın hepsinin kadın olması dikkat çekiyor.
San Francisco’da değerli taş uzmanı ve iki çocuk annesi 1951 doğumlu Maris Elena Perdue, eşinin, onunla evlenmeden önce bir süre çalıştığı İstanbul’a ilk kez 1995 yılında geldi. İstanbul’u ve Türk insanını çok beğenen Perdue, daha sonra buraya yerleşmeye karar verdi. Bostancı Pazarı’nda alışveriş yaparken tanıştığı Karadenizli bir aileyle birbirlerini çok sevip ahbap oldular. Karadenizli aile, onları Beykoz’daki çiftliklerine davet etti. Beykoz’u ve ailenin misafirperverliğinden memnun kalan Perdue Florida’da bulunan 22 dönümlük arsasını satıp çiftlikten bir dönüm arsa alıp ev yaptı. Perdue, "Bana cel dediler. Ailenin kızı gibi oldum" diye anlatıyor. Bugün dahi aynı çiftlikte birlikte yaşamaya devam ediyorlar.
Maria Perdue yemek işine de çok meraklı olduğundan, arkadaşları evini ziyaret ettiğinde onlara cheesecake ikram etmeye başladı. Arkadaşları keki çok beğenince, bir arkadaşı kafesinde satmak üzere Perdue’den cheesecake yapmasını istedi. Perdue, Beykoz Çavuşbaşı Mahallesinde kadınların gidip oturabileceği hiç yer olmadığını görünce, bir yer açmaya karar verdi. Perdue aynı zamanda Türk kadınlarının iplik oyalarını Amerika’da satarak profesyonel bir fırın almış. Minik bir kafe açtığında Beykozlular da buna şaşırdı. Perdue, 8 ev hanımını iş hayatına kazandırarak ev ekonomilerine katkı da bulunmalarını sağlıyor. Uzun yıllardır bir ekip ruhu ile çalıştıklarını belirten Perdue kadınların birlikte birbirlerine destek olarak güçlü olacaklarını düşünüyor.
Maria Perdue, birkaç farklı tarzda cheesecake yapıldığını ve kendisinin en çok Boston tarzı yaptığını söylüyor.
Perdue, New York tarzında daha çok peynir kullanıldığını ve kalın olduğunu, altına da fındık konduğunu belirtti. Boston tarifinde ise daha ince ve daha şekerli cheesecake elde edildiğini dile getirdi. Yazın ise bol Belçika çikolatalı, pişmemiş cheesecake yaptığını belirten Perdue, yumurta konmadığı için bu tarifin hafif olduğunu söyledi. Cheesecakede bütün soslar gerçek meyveden yapılıyor. Ayrıca Perdue cheesecakede kullandığı malzemelerin bazılarını kendi çiftliklerinde yetiştiriyor. Kirazı kendi bahçesinden elde ederken yaban mersini ise Karadeniz’den geliyor.
“Amerika’dan Beykoz’a bir ceheescake hikayesi”
Ticaret serüveninin bir davetle başladığını belirten Maria Perdue, “1989 yılında ilk kez Türkiye’ye geldim. Eşim Türkiye’de öğretmenlik yapıyordu. 1995 yılında ise Türkiye’ye yerleştim. Beykoz Çavuşbaşında oturuyorum. Bostancı pazarında bir çiftlik ailesiyle tanıştım. Aile bana “Cel bizim çiftliğe” dedi. Ben bilmiyordum Çavuşbaşı nerede ama celdim. Ailenin üvey çocuğu gibi oldum. Arkadaşlar bana misafirliğe geldiklerinde cheesecake ikram ettim ve çok beğendiler. Arkadaşım kafesinde satmak için benden cheesecake yapmamı istedi derken işler bayağı büyüdü. Türkiye’den kadınların yaptığı oyaları Amerika’da satarak fırın aldım ve kadın oturması için çay içmeleri ve vakit geçirmeleri için Çavuşbaşında küçük bir dükkan tuttum” diye konuştu.
“Çalışanların hepsi bayan”
Ev hanımlarına destek olmak amacıyla onları işe aldığını söyleyen Perdue, “Beykoz ve Ataşehir olmak üzere 2 tane şubemiz var, toplam olarak 8 kişi çalışıyoruz. Sigara kullanmıyoruz, yalan sevmiyoruz, takım gibi çalışıyoruz. Kadınlara destek vermek gerekiyor, herkes başka memleketlerden geliyor. Burada birbirimize destek vererek daha güçlü olacağımızı düşünüyorum. Dükkanı ilk açtığımda zor oldu. 15 sene önce bir hanımın ticaret yapmasından Çavuşbaşı’nda korktular. Zamanla yavaş yavaş tanıdık oldular. Şimdi ben burada bir abla oldum, herkesi çok seviyorum. Hanımlara bir yer yapmak istedim ve cheesecake satmak istedim. 15 yıldır güzel oldu kimse buradan taşınmak istemiyor aile gibi olduk” diye konuştu.
“Maria Hanımla çalışmak çok güzel”
Uzun yıllardır Maria Perdue ile çalışan Aynur Uysal, “Ben Maria hanımla çalışmaya, 18 yıl önce başladım. Maria hanım gerçekten çok sıcak kanlı bir insan, yıllardır severek de çalışıyorum. İlk zamanlar Maria Hanımla evden cheesecake yapmaya başladık. Dükkan açacağını ve beni oraya alacağını söyledi. Ben de kabul ettim o gün bu gündür beraber çalışıyoruz. Ben çalışmadan önce ev hanımıydım. Bu işi sevdiğim için devam ettim, evimin bütçesine katlıda bulundum. Uzun yıllardır çalışarak arkadaşlarıma da örnek oldum. Maria hanımla çalışmak çok güzel” diye konuştu.
