Üsküdar’da Bizans döneminde yapılan Harem İskelesi adlı ayazma turizme kazandırılmayı bekliyor. Yüzyıllardır tarihi yapıdan akan su günümüzde de varlığını sürdürüyor.
İstanbul’da Ayazmalar, Hristiyan Ortodoksların kutsal sularıydı. O dönemde şifa dağıttığına inanılırdı. Kimi ayazmaların kadınların sütlerini çoğalttığı düşünürken, kimilerinin deri hastalıklarına, kimilerinin se göz hastalıklarına şifa verdiği düşünülüyordu. Harem İskelesi’nde bulunan ayazma ise gözlere şifa veren ayazmalar arasında yer alıyor. Bizanslılar tarafından yaptırılan ayazmanın geçmişinin 600 ile 1000 yıl önce yaptırıldığı düşünülüyor. Tarihi ayazma Üsküdar’da Bizans döneminden kalan yapılardan bir tanesidir. Osmanlı Devleti zamanında ayazmanın önü ağaçlı, havuzlu bir kır kahvesi olduğu ifade ediliyor. Adına da Paşa Baba Kahvesi denilirmiş. Osmanlı padişahı 2. Mahmut Harem’e geldiğinde ayazmaya uğrar, kahvesini de bu noktada içtiği belirtiliyor.
Osmanlı Padişahı 2’nci Mahmut kahvesini burada içermiş
Kent araştırmacısı Berk Erkent, “Tarihi Harem İskelesi ayazması Ortodoks Hristiyanlarının bir azize adadıkları doğal bir kaynak suyu, kendiliğinden yerin altından kaynayan bir membadır. Tarihi ayazmanın şifalı olduğuna inanıyorlar. İstanbul’da Bizans döneminden kalma birçok ayazma vardır. Aynı zamanda ayazmalar Osmanlı Devleti zamanında da varlığını sürdürmüştür. Tarihi Harem iskelesi ayazması, o dönemde göz hastalarına şifa verdiği düşünülüyor. Ayazmanın olduğu bu bölge Osmanlı zamanında Paşa Baba Kahvesi olarak bilinirdi. Sultan 2’nci Mahmut Üsküdar tarafına her geldiğinde kahvesini bu ayazmanın yanı başında içermiş” diye konuştu.
Geçmişi bin yıla dayanıyor
Araştırmacı Berk Erkent konuşmasının devamında, “İstanbul’da farklı kültürlerin, farklı dinlerin bir arada yaşadığı homojen yapısına en verilecek örnekler arasında yer alıyor bu tarihi ayazma, sadece Hristiyanlar değil Müslümanlar da göz hastalıklarına şifa bulmak için bu ayazmayı ziyaret ederlermiş. Geçmişinin 600 ile 1000 yıla dayandığı bu ayazmanın hala suyunun akıyor olması şaşırtıcı, bunun değerini bilmemiz gerekiyor. Su alınarak incelenebilir, bakımı yapılarak, aslına uygun bir şekilde turizme kazandırılabilir. Tanıtımı yapılarak ne olduğunu anlatan bir yazı tabela konulabilir. Eski günlerine dönmesi için bir kır kahvehanesine dönüştürülebilir” diye konuştu.