Fatih’te bulunan 436 yıllık Kazasker İvaz Efendi Camii farklı mimarisi ile dikkat çekiyor. Klasik ana kapısı yerine ön cephede sağlı sollu iki kapı bulunan camide, taş-tuğla halinde inşa edilen minare de kıble duvarı köşesinde yer alıyor. Geçmişte külliye halinde olan camide, son cemaat (Avlu) yerinin olmaması da diğer camilerden onu ayırıyor.
Halk arasında Eğrikapı Camii adıyla da anılan Kazasker İvaz Efendi Camii tarihi önemine rağmen pek fazla bilinmeyen mimarisiyle dikkat çekiyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın kazaskerlerinden biri olan İvaz Efendi adına Mimar Sinan tarafından yapılan camide, önceden sıbyan mektebiyle bir medresenin olduğu ancak bunlardan hiçbir iz kalmadığı görülüyor. Kazasker İvaz Efendi’nin kabrinin ise kıble duvarı önündeki hazireye defnedildiği bilinirken, hazirede adını taşıyan bir mezar taşı bulunmuyor. Caminin diğer Osmanlı camilerine kıyasla mimari açıdan birçok farklı özelliği bulunuyor. Klasik ana kapısı yerine ön cephede sağlı sollu iki kapı bulunan camide, taş-tuğla halinde inşa edilen minare de kıble duvarı köşesinde yer alıyor. Zamanında külliye halinde olan camide, son cemaat yerinin olmaması da dikkat çekiyor.
“Bizim bildiğimiz biçimde bir son cemaat yeri yok”
Cami hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, “16. yüzyılın 2. yarısına ait olan bir Osmanlı camisi Mimar Sinan’ın yaptığı İvaz Efendi Camii. O döneme ait olduğu için mihrap duvarında döneme ait güzel İznik çinileri bulunuyor. Kıble yönünde de küçük bir haziresi var. Orada bir isim yazmıyor ama ortadaki mezarlıkta Manavgat’lı, Mimar Sinan’ın çok yakın arkadaşı olan İvaz Efendi’nin kabri olabilir. Birincisi adam bunu neden Bizans zindanlarının üzerine yaptırdı, başka yer bulamadı mı? Bizim bildiğimiz biçimde bir son cemaat yeri yok, neden olmadığını bilmiyoruz. Bu sundurma vardı. Giriş cümle kapısı yan tarafta, tam merkezde değil. Minaresi ters tarafta ve zindanların üzerinde, niçin buraya yaptı bilinmiyor. Bu tarz tuhaflıklar var. Bir teoriye göre İvaz Efendi’nin bunu buraya yaptırmak istemesinin nedeni Eyüpsultan’ı görmek istiyor. Buradan baktığınız zaman Eyüpsultan ile karşı karşıyasınız. Bir de bunu 16. yüzyılda düşünün, inşaatlar ve gökdelenler yok direkt olarak Eyüpsultan ile muhatap oluyorsunuz. Yüksek yere yapılmasının nedeni Eyüp Sultan’ı görmek istemesinden dolayı olabilir” dedi.
9549,89%1,94
34,53% 0,17
36,00% -0,63
3009,75% 1,62
5006,70% 1,01