Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz korona virüsle mücadelede yorgunluğun görüldüğünü söyleyerek, “Covid-19 ile mücadelenin dünya savaşından bir farkı yok“ ifadelerini kullandı.
Korona virüsle mücadelede en ön saflarda yerini alan sağlık çalışanlarından Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nin başhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz, virüse yönelik açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Gürbüz, pandemi ile mücadelede genel bir yorgunluğun görüldüğünü ancak karamsarlığa düşülmemesi gerektiğini ifade etti. Covid-19’a karşı mücadele eden önemli hastanelerden birinin Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nin olduğunu belirten Gürbüz, pandemi de şu an ikinci devreye geçildiğini söyledi.
“Şimdi ikinci devreye geçtik”
Korona virüsle mücadelenin şu anda ikinci devresinin yaşandığını ve insanların yeniden sert tedbirler aldığını dile getiren Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz, “Şu an ikinci devreyi yaşıyoruz. İlk devre ciddi bir pikti. Orada devlet lojistik anlamında sahada oldu. Çok ciddi çalışmalar yapıldı. Halkın motivasyonu çok yüksekti. O zaman şartlar başkaydı. Bu süreç içerisinde Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi açıldı. Biz burayı sadece Covid-19 hastaları için açtık. O zamandan bu zamana hastanemizde tam tekmil hastalarımıza hizmet veriyoruz. Şimdi ikinci devreye geçtik. Özellikle yurt dışı haberleri takip ettiğimizde koronanın özellikle Avrupalı ülkelerde pik yapmaya başladığını ve yeniden insanların ilk dönemdeki gibi sert tedbirlere başvurmaya başladığını görüyoruz. Tahmin ediyoruz ki bizde de artma meyili var “ diye konuştu.
“Bu dönem işimiz hem kolay hem zor”
Sağlık koşullarının daha iyi olduğunu ancak psikolojik olarak insanların yorulduğunu ifade eden Prof. Dr. Gürbüz, “ Bu dönem işimiz hem bir anlamda kolay hem bir anlamda zor olduğunu düşünüyorum. Kolay diyorum çünkü İstanbul özelinde yatak kapasitesi, eğitim, iş ve sağlık teşkilatı adına korkunç artılar var. O günden bugüne tahmin ediyorum 6 bin yeni yatak açıldı. Bir bakıma da zor. Bu seferde hem sağlık çalışanları hem de halkımızın moral motivasyonu yıprandı ve yoruldu. Kronik hastaların tedavilerinden biliyoruz bu şey uzadıkça hem aile hem hasta hem de hekim biraz sıkıntıya girer. Ona benzer bir tabloyla karşı karşıyayız “ şeklinde konuştu.
“Covid-19 sağaltımındaki yerimizi hazırladık”
Pandeminin ne kadar süreceğinin öngörülemediğini belirten Gürbüz, “ Şu an iki tane sadece bu iş için hazırlanmış büyük hastaneden sonra sanıyorum coronayla en anlamlı savaşan hastaneyiz. Bakanlığında istekleri doğrultusunda Covid-19 için ayrıca yatak organizasyonları ve Covid-19 tedavisindeki yerimizi hazırladık. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi çalışanlarında bana ulaşan ciddi bir sıkıntı yok. Ama bir yorgunluk var. Bu genel bir yorgunluk. Herkeste var olan bir yorgunluk çünkü uzun bir savaş. Daha ne kadar süreceği de öngörülemiyor. Tıp tarihinde 2 yıldan 5 yıla kadar süren pandemiler vardır. Ama biz devletiz. Devlet en kötü şartlara göre mevsimi kış tutarak hesap yapar. Bahtımıza bahar çıkarsa da keyfini sürer “ dedi.
Yerli ve milli aşı çalışmalarında Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Hastanesi’nin de işin içinde olduğunu söyleyen Gürbüz; “Aşı şu an dünyayı ilgilendiren bir konu. Aslında tıbbi ve ekonomik tablolarda işin içinde. Ciddi bir rant işi de var burada. Bir de işin gerçek boyutları var. O konuda bizim hastanemizde çalışmaların içinde. 3’üncü faz dediğimiz insan deneyleri iyi kötü başlamış durumda. İnşallah sonuç alınır. Yerli ve milli aşımız da bir an evvel gerçekleştirilir, organize edilir ve sahaya sunulur. Bu çalışmaların bence en fazla yüzde 35’i hekim ve hemşire boyutunda. Geri kalan kısmı lojistik destek boyutundadır. Çok ciddi bir mücadele. Topyekün bir savaş aslında. Zor bir dönemden geçiyoruz. Kenetlenmemiz lazım. Biraz olsun sahada anlayış lazım. Bunun dünya savaşından bir farkı yok. Dünya savaşında nasıl insanlar karamsarlığa kapıldılarsa şimdi de o tür havalar var. Ama o kadar da karamsar olmamak lazım. Devlet muktedir. Elinden geleni de yapıyor“ dedi.