Osmanlı’daki ilim ve fikir dünyasından günümüze yansımalar
Osmanlı’daki ilim ve fikir dünyasından günümüze yansımalar
Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları tarafından basılan “Sahn-ı Seman’dan Dârülfünûn’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası: Alimler, Müesseseler ve Fikri Eserler” kitabı Osmanlı’daki ilim ve fikir dünyasındaki gelişmeleri kaynaklarıyla birlikte bu kitaba taşıyarak, okuyucuyla buluşturuyor.
Osmanlı’daki ilim ve fikir hayatı hakkındaki çalışmaların, çoklu kaynaklardan günümüze kadar sağlıklı bir şekilde ulaştığını söylemek maalesef pek mümkün değildir. Bu alandaki çalışmalara bir katkı sağlamak amacıyla, 2014 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından “Sahn-ı Seman’dan Darülfünun’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası: Alimler, Müesseseler ve Fikri Eserler” başlıklı bir sempozyum dizisine başlandı. Sırasıyla “İstanbul’un Fethinden Süleymaniye Medreselerinin Kuruluşuna” (2014),“16. yüzyıl” (2015), “17. yüzyıl” (2016) ve “18.yüzyıl” (2017) alt başlıkları ile 4 önemli sempozyum gerçekleştirildi. Bu sempozyumlarda sunulan tebliğler, editöryal süreçten geçirilerek kitaplaştırıldı. 16. yüzyıl, 17. yüzyıl ve 18. yüzyıl sempozyum kitaplarının basımını ise Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları üstlendi. “Sahn-ı Seman’dan Darülfünun’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası: Alimler, Müesseseler ve Fikrî Eserler” kitabı, bu sempozyum serisinin 20-21 Aralık 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen “19.yüzyıl” alt başlıklı beşincisinde sunulan tebliğlerden oluşuyor.
19’uncu yüzyılda Osmanlı fikir dünyası
Osmanlının modernleşme faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir dönem olan 19. yüzyıl ile ilgili, bu dönemi anlamamızı ve yorumlayabilmemizi sağlayan birçok esere, arşiv belgesine, hatırata ve benzer kaynaklara sahibiz. Bu durum, tarihçiler başta olmak üzere farklı disiplinlerle uğraşan ilim adamları tarafından 19. yfüzyılın yoğun olarak çalışılmasına sebebiyet vermiştir. Bununla birlikte, çalışma konularının genişliği, konuların birbiriyle çok yönlü irtibatları, yaşanan değişim ve dönüşümlerin hızı ve sayısının fazla oluşu gibi sebeplerden dolayı, dönemin ilim ve fikir hayatı hakkındaki çalışmaların henüz yeterli seviyede olduğunu söylemek maalesef mümkün değildir.