Sağlamlığıyla yıllara meydan okuyan, Osmanlı Dönemi saraylarının vazgeçilmez yapı malzemelerinden “kurşun” günümüzde de kullanılmaya devam ediliyor. Topkapı Sarayı’nda bulunan Sofa Köşkünün eskiyen kurşun kaplı çatısı Milli Saraylar idaresinde çalışan ekip tarafından değiştirildi. Kurşun ustası Hayri Dönmez, kurşun dökümü ve kaplamasını anlattı.
Geçmişte, özellikle sarayların çatılarını yağmur ve kar suyu, güneş ve rüzgâr gibi etkenlere karşı korumak amacıyla kullanılan geleneksel bir kaplama yöntemi olan kurşun günümüzde yapılarda kullanılmaya devam ediliyor. Kurşun, çatılarda kullanılmasının yanı sıra kubbeler, duvarlardaki taşları birbirine bağlayan zıvanalar, sütun baş ve dipleri, hamamların çatıları, su tesisatları, aydınlatma direklerinin suya maruz kalan kısımlarında da tercih ediliyor. Günümüzde ise kurşun dökümü ve kaplanması işi Maslak’ta bulunan Milli Saraylar İdaresindeki kurşun atölyesinde gerçekleştiriliyor. Dolmabahçe Sarayı’nın kurulduğu ilk zamanlardan bu yana faaliyet gösterdiği bilinen atölyede döküm işleri 1990’lı yıllara kadar tarihi makinelerle yapılmış. Sonraki yıllarda ise geleneksel makine ve yöntemlerin yerini teknolojik ekipmanlara bıraktı. Böylece hem zamandan tasarruf edilmiş oldu hem de bu işi yapan ustaların iş yükü azaltıldı. Günümüzde kurşun dökümünün gerçekleştirildiği yerlerden biri olan Maslak Kasrı sınırları içerisindeki asırlık atölyede üç vardiya halinde çalışan 8 kişilik bir ekip bulunuyor. Bu ekibin ve atölyenin sorumlusu olan Hayri Dönmez, çatılara kurşun kaplanmasının Osmanlı Döneminde tercih edilen son derece etkili bir yöntem olduğunu söyleyerek, kurşunun 100 yılı aşkın bir ömrü olduğunun altını çizdi. Kurşunun günümüzde de tercih edilen bir çatı kaplama çeşidi olduğunu belirten Dönmez, birçok tarihi yapının çatısının kurşunla kapladıklarını söyleyerek kurşun kaplamasının detaylarını anlattı.
"Eski kurşunlar geri dönüşümle yeniden kullanılabiliyor"
Maslak’ta bulunan kurşun döküm atölyesinin sorumlusu Hayri Dönmez, “Milli Sarayların çatı restorasyonundan elde ettiğimiz kurşunların tamamını Maslak’ta bulunan atölyemizde depoluyoruz. Ardından döküm potasında bunları eriterek kalıplara döküp saflaştırıyoruz ve kalıp işlemine geçiyoruz. Daha sonra, potada eritilen kurşunlar kalıplara dökülerek haddelenmek üzere hazırlanıyor. Bu aşamada kurşun saflaşmış halde dikey olarak dökülüyor. Döküm işleminden sonra kalıplar halinde alınan kurşunlarımızı istediğimiz ebat olan 1 metreye 2 metre ölçüsüne gelinceye kadar hadde makinesinde haddeliyoruz. Haddeleme işlemi bitince sarılarak rulo haline getirilen kurşunlar depolarımıza taşınıyor. Daha sonra, çatılardaki restorasyon planları doğrultusunda kaplama yapılacak alanlara götürülüyor” dedi.
Kurşun atölyesi yıllardır faaliyet gösteriyor
Atölyenin tarihinin çok eskilere dayandığını ve bakım, onarım çalışmalarını sürdürmeye devam ettiklerini söyleyen Hayri Dönmez, “Atölyemiz, Milli Saraylar yapıldığından bu yana mevcut olan bir atölyedir. Çeşitli zamanlarda konum değiştirmiş ama tarihi döküm şekli sürekli aynı şekilde hizmet vermektedir. Milli Sarayların çatılarının tamamı kurşun kaplamalı ve yaklaşık 35 bin metrekare iz düşüm alanına sahiptir. Biz bu alanların bakımını sürekli yapıyoruz. Bakım çalışmalarında, eskimiş ve ömrünü tamamlamış kurşunları tespit ederek, üretimden çıkan kurşunları bu noktalara taşıyoruz. Bu kurşunların tekrar değiştirilmesini, onarılmasını sağlıyoruz ya da gerekli ise tamamıyla restorasyon işlemini gerçekleştiriyoruz. Topkapı Sarayı’nda bulunan Sofa Köşkünün çatısındaki söküm işlemlerini gerçekleştirdik, burada eritilen kurşunların bir kısmı da oraya ait” şeklinde konuştu.
Saraylarda neden kurşun tercih edilmiş
Dönmez, kurşunun son derece dayanıklı bir metal olduğu için geçmiş tarihlerde en çok tercih edilen çatı kaplama malzemesi olduğunu belirterek, “Kurşun, korozyona ve aside dayanıklılığı yüksek olan, kolay işlenebilen ve yapımında el işçiliği kullanılan bir metaldir. Bir yerde kurulu olan 100 yıllık bir kurşun söküldüğünde eritilerek yüzde 90’ını tekrar kullanabiliyoruz. Bu neden geri dönüşümlü bir metal olduğunu söyleyebiliriz. Saraylarda genellikle bu metal kullanılmış. Bu metalin işlenmesi çok kolay, istenilen her forma göre kurşun kaplama uygulaması yapılabiliyor. Bu nedenle tercih edilmiş ve hala kullanılmaya devam edilmektedir. Kurşunu genellikle sarayların çatı kaplamalarında kullanmaktayız” diye konuştu.
Kurşun dökümü ne zaman yapılır
Kurşun dökümünün gerek iş sağlığı gerekse uygulamanın kaliteli sonuç vermesi açısından belirli tarihlerde yapılması gerektiğini söyleyen Dönmez, “İş sağlığı ve güvenliği konusuna gelecek olursak, kurşunun zehirleme gücü bulunan bir metal olduğunu söyleyebiliriz. Fakat kurşun dökümünün soğuk havalarda yapıldığı durumlarda zehirlenmelerde düşme olduğunu gördük. Kurşun, sıcak dönemlerde işlenmeyi seven bir metal, uzama katsayısı sıcak dönemde en üst, soğuk dönemde ise en alt seviyedir. Eğer kurşunu soğuk dönemde işlersek yaz aylarında bina üzerinde kaplama yapılırken bozulmalar meydana gelebiliyor. Bu nedenle Kasım ayının 15’i ile Mayıs ayının 15’i arasında dökümünü, sonraki dönemde ise çatılardaki kaplama işlemini yapıyoruz. Yüksek dayanıklılığa sahip olduğu için önceki dönemlerde kurşun tercih edilmiş, biz de bunu aslına uygun bir şekilde sürdürüyoruz” diyerek çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Atölyede dökülen kurşunlar Topkapı Sarayı’na götürüldü
Maslak’ta bulunan atölyede döküm işlemleri gerçekleştirilen kurşunlar bir süre sonra, çatı kaplama işlemi yapılacak olan Topkapı Sarayı içerisindeki Sofa Köşküne götürüldü. Kurşunun dökümünün tamamlanmasının ardından kaplama aşamasına geçtiklerini ve uygulamaya başladıklarını gösteren Dönmez, “Sofa Köşkünün çatısına kurşun kaplama işlemini gerçekleştiriyoruz. Çatı kaplamasında ahşap restorasyonu biten kısma kurşun kaplamasını yapıyoruz. Kurşun kaplamasında alt yapı olarak iki farklı yöntem uygulanmaktadır, bunlar çamur sıvası ve keçedir. Burada, keçe uygulamasının üzerine kurşun taksimatı ile işleme yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurşun ustaları tarihe bir not bıraktı
Kurşun dökümü ve kaplamasını gerçekleştiren Hayri Dönmez ve ekibi, Topkapı Sarayı’nda bulunan Sofa Köşkünün çatı restorasyonu esnasında kurşun bir plakanın üzerine kendi isimlerini ve o günün tarihini attı. Dönmez, böylece 100 yıl sonra bu çatı yeniden restore edilmek istendiğinde kurşunları kaldıran ustaların, onların isimlerini göreceğini ve bu şekilde tarihe bir not bırakmış olacaklarını söyleyerek bunun bir gelenek olduğunu belirtti.