Ormanda vurularak öldürülen polisin eşi: “Katiller de ağlar, hatta en güzel onlar ağlar”

Kartal’da ormanlık alanda polis memuru Osman Yalınkaya’yı silahla başından vurarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanığın müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşma sonrasında açıklama yapan polis memurunun eşi, “Duruşmada sanığın ağladığına vurgu yapıldı. Eşim vurulduğu sırada kendisi de ağladığını söyledi. Katiller de ağlar. Hatta en güzel onlar ağlar” dedi.

Kartal’da 12 Ocak 2021 tarihinde çocukluk arkadaşı olan polis memuru Osman Yalınkaya’yı başından vurarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Mahmud Sezgin, “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Mahmud Sezgin cezaevinden getirilirken, hayatını kaybeden Osman Yalınkaya’nın ailesi ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

“8 aydır suçsuz yere yatıyorum”
Duruşmada savunma yapan sanık Mahmud Sezgin, “Yaklaşık 8 aydır suçsuz yere yatıyorum. Allah şahittir, ben bu suçu işlemedim. Osman ile çocukluktan beri arkadaşız. İlk adımlarımızı beraber attık, beraber büyüdük. Bu acı en fazla benim acımdır. O benim arkadaşımdı. Yaptığımız işte fikir ayrılıkları oluştu. Osman bunu çok şahsileştirdi. Arkasından böyle bir olay yaşandı ama bu olayı ben gerçekleştirmedim. Osman’ı ben vurmadım. Silahta maktule ait parmak izinin olmamasını bilemem, teknik bir konudur. Silahın maktulün sol elinde mi sağ elinde mi olduğuna açıkça çok dikkat etmedim. Çünkü çömelmiş vaziyetteydim. Maktul silahı yukarı doğru kaldırdı. O sırada silah patladı. Aramızda yaklaşık 3-5 metre kadar mesafe vardı. Kaldı ki maktulden fışkıran kanlar da rüzgarın etkisiyle benim üzerime bulaşmış olabilir” diyerek suçlamaları reddetti.

“Eşim ortaklığı bitirmeyi düşünüyordu”
Bunun üzerine söz alan Osman Yalınkaya’nın eşi Aygül Yalınkaya, “Benim eşim ılımlı yapıdaydı, sanık ise egosu yüksek ve sorun çıkaran bir insandı. 2018 yılında işlettikleri kreşten dolayı ciddi bir şekilde tartıştılar. Hatta eşim ortaklığı bitirmeyi düşünüyordu. Sanığın babası eşimle ortaklığı bitirmemesi hususunda konuştu, ikna etti. Ben eşimle sanık arasında sıkıntılı durumlar olduğunu eşimin ölmesinden sonra tanıklardan öğrendim. Eşim öldükten sonra Tuzla’daki kreşin müdürü bana sanığın eşinin sanıkla konuştuğunu, sanığın eşinin de kan parası olarak okulları bize vermek istediklerini söyledi. Ben bu teklifi kabul etmedim, şikayetçiyim” diye konuştu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Vefiye Akay, evde oturduğu sırada silah sesi duyduğunu, daha sonra bir şahsın bağırdığını ve olay yerine polislerin geldiğini gördüğünü söyleyerek, “Eşimle birlikte olay yerine gittik. Sanık ağlıyordu, bağırıyordu” dedi. Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Mahmud Sezgin tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, ara kararında sanık Mahmud Sezgin’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan hayatını kaybeden polis memuru Osman Yalınkaya’nın eşi Aygül Yalınkaya, “Biz aylardır bu günü bekliyorduk. Duruşma yaklaşık 7 saat sürdü. Davanın sonucunda sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sonuçta ortada somut deliller var. Swap izleri, silahın sol elde olması, sağ tarafından vurulması bunların hepsi birer çelişki. Çelişkiler henüz aydınlanmadı. Aydınlatmadığı için de duruşma ertelendi” dedi.

“Katiller de ağlar, hatta en güzel onlar ağlar”
Yalınkaya, adaletin tecelli edeceğine inandığını söyleyerek, “Benim eşim onurlu, şerefli, başarılı bir polis memuruydu. Bu şekilde bir ölümü hak etmedi. Sonuna kadar bu davanın arkasındayım. Sesimi duyurmak için de her şeyi yapacağım. Herkesin de yanımda olmasını istiyorum. Her suçlunun yaptığı gibi sanık da suçlamayı reddetti. Kesinlikle eşim intihar edebilecek bir insan değildi. Yakın çevremiz ve aile dostlarımız mutluluğumuza şahitti. 2 çocuğumuz var, küçük oğlum eşim vefat ettiğinde 7 aylıktı. Eşim gözümüzün içine bakıyordu. Bizim planlarımız vardı. Eşim sabah beni öperek gitti. Benim eşimin hiçbir zaman melankolik bir tavrı olmadı. Ben zaten bu iddiayı en başından beri kabul etmiyorum. Sanıkla eşim çocukluk arkadaşıydı maalesef. Mahkemede de sanığın ağladığına vurgu yapıldı. Kendisi de ağladığını söyledi, eşim vurulduğu esnada. Katiller de ağlar. Hatta en güzel onlar ağlar” diye konuştu.

İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Osman Yalınkaya ile Mahmud Sezgin’in çocukluk arkadaşı oldukları, Sezgin’in öğretmen, maktul Yalınkaya’nın ise polis memuru olduğu anlatıldı. Maktul ile sanığın eşleri adına anaokulu açtıkları ve ortak olarak iki anaokulu işlettikleri belirtildi. Olay günü Osman Yalınkaya’nın sanığın yanına geldiği, birlikte ormanlık alana gittikleri, burada anaokulunun işleri nedeniyle tartıştıkları, Mahmud Sezgin’in Yalınkaya’ya ait olan silahla Yalınkaya’ya ateş ettiği, hastaneye kaldırılan Yalınkaya’nın hayatını kaybettiği kaydedildi. İddianamede, Mahmud Sezgin’in "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması istendi.