Engelli bireylerin sosyal sorunlarını katıldığı birçok platformda dile getiren DMD hastası Çağlar Özyiğit, Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümü ikinci sınıf öğrencisi olduğu İstanbul Esenyut Üniversitesinde sunuculuğunu manken Özge Ulusoy’un yaptığı bir etkinlik düzenledi. Nadir hastalılara farkındalığı arttırmanın amaçlandığı etkinlikte ayrıca Radyo ve Televizyon Programcılığı öğrencileri tarafından Çağlar Özyiğit adına hazırlanan belgeselin gösterimi de yapıldı.
Arkadaşlarından Çağlar’a belgeselle destek
Çağlar’ın uzun yıllardan beri yaşamış olduğu sosyal sorunlarını dile getirdiklerini belirten Radyo ve Televizyon Programcılığı Programı Program Başkanı Öğretim Görevlisi Simge Selvitopu, “ Bu etkinlikle diğer öğrencilerimizin engellilere karşı bakış açılarını değiştirmek ve onlara farkındalık oluşturmak istedik. Sosyal hayatta onların yaşamlarını kolaylaştırmak ve farkındalığı arttırmak istiyoruz. Bu çerçevede bölüm öğrencilerimiz arkadaşları Çağlar adına güzel bir belgesel hazırladılar” dedi.
“Çağlar hayat dolu”
Çağlar’ın çok büyük hayallerle üniversiteye başladığını da ifade eden Öğr. Gör. Selvitopu, “Bu düzenlemiş olduğu üçüncü etkinlik. En aktif öğrencilerimden biri. Hayat dolu. Düzenlemiş oluğu etkinliklerde DMD’nin ölümcül bir hastalık olduğunun altını çiziyor. Yaşamış oldukları sosyal sorunlardan bahsediyor. Yaşadıkları sıkıntıların başında ulaşım sorunu geliyor. Çünkü DMD hastaları hastalık ilerlediğinde solunum sorunu yaşamaya başlıyorlar. Solunum cihazlarını da temas edilmemesi, onlara alan tanınması gerekiyor. Bu noktada toplu taşıma kullanımı zorlaşıyor. Bunun dışında okula ilk geldiğine ‘Bana korkarak bakan gözler görüyorum’ demişti. Bu sorunları da yapmış olduğumuz farkındalık çalışmalarıyla azaltmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“‘Bu halinde dışarıda ne işin var’ diyenler oluyor”
Bölüm arkadaşları tarafından belgeselinin yapılmasının kendisini çok mutlu ettiğini belirterek konuşmasına başlayan Çağlar Özyiğit, yaşamış olduğu sosyal sorunları şu ifadelerle anlattı:
“Hastalığımdan değil de insanlar tarafından sorunlara maruz kalıyorum. Ulaşım konusunda büyük sıkıntılar var. Binalarda asansör sorunları var. Engelliler konusunda insanlarda farkındalık düzeyi az. Bana ‘Bu halinde dışarıda ne işin var’ diyenler bile oluyor. İnsanlarda engelliler için dışarı çıkmasın evde yatsın mantığı var. Bunun haricinde engelli bireylerin ihtiyaçları olan solunum cihazları, tekerlekli sandalyenin devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz” diye konuştu.
“Asla pes etmiyoruz”
“Engelli aileleri olarak hepimiz aynı sorunları yaşıyoruz” diyen anne Gülgün Özyiğit ise, “Engelli rampaları, toplu taşıma, binalardaki asansör sorunlarının bir an önce çözüme ulaşmasını istiyoruz. Çok ağır bir hastalıkla mücadele ediyoruz ancak asla pes etmiyoruz. Çünkü Çağlar okumayı, hayatı çok seviyor. Üniversitesinde bütün hocaları çok hassas ve ilgili. Bu da oğlumu çok mutlu ediyor. Okula gelmek bile sorunlarımızı bize unutturuyor” diye konuştu.