Mustafa Şentop: "10 bin dolar alan siyasetçiyi bilen ben değilim, açıklayacak olan da ben değilim"
Mustafa Şentop: "10 bin dolar alan siyasetçiyi bilen ben değilim, açıklayacak olan da ben değilim"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “10 bin dolar alan kimdir açıklansın. Açıklayacak olan ben değilim. Bu sözü dile getiren ben değilim, bunu bilen de ben değilim. Dolayısıyla bunu açıklayacak olan da ben değilim" dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Mabeyn Köşkü’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun iddialarına yanıt veren Şentop, “Pakistan’dayken Türkiye’de bazı tuhaf açıklamalar olmuştu. Pakistan’dan buna bir cevap verdim. Kılıçdaroğlu grup toplantısında bir organize suç örgütünden 10 bin dolar aylık alan siyasetçi kimdir. Bunu meclis başkanı açıklamalıdır. Açıklamıyorsa kendisi de mi acaba 10 bin dolar alıyor gibi çok tuhaf, seviyesizce bir iftirada bulunmuştu. Ben kendisine gereken cevabı verdim. Konu 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir, bunu kim açıklanın ötesinde beni doğrudan itham eden bir iftirada bulunmuştur. Bu kendisinin yalan olduğunu bildiği halde yaptığı bir iftiradır. Bu kadar tek nefeste gözünü kırpmadan, düşünmeden bir insana açık şeklide iftirada bulunan bir kişinin ya siyasi bunaklık içerisinde olduğunu çünkü soruyu başkasına sormuş cevabı benden bekliyor, ya da bunu bilerek yapıyor ise haysiyetsizlik ve ahlaksızlık olduğunu söyledim. Ne biliyorsa bu konu ile ilgili açıklasın demiştim. Benim itiraz ettiğim nokta tartışma konusu olan 10 bin dolar kim alıyor açıklansın, açıklanmasın değil bana yönelttiği iftiradır. Mümkün olduğu kadar günlük politik tartışmalara girmemeye çalışıyorum. Konuştuğum zaman da belli bir nezaket içerisinde hareket etmeye çalışıyorum. Fakat böyle açık bir ağır iftira karşısında hak ettiği cevabı kendisine verdim” ifadelerini kullandı.
10 bin dolar alan siyasetçi tartışmalarına ilişkin konuşan Şentop, “10 bin dolar alan kimdir açıklansın diyorlarsa açıklansın. Ben de öyle diyorum açıklansın. Ama konumuz o değil. Açıklayacak olan da ben değilim bunu. Bu sözü dile getiren ben değilim. Bunu bilen de ben değilim dolayısıyla bunu açıklayacak olan da ben değilim. Muhatabı kimse, usulüne uygun bunu sorma yolları vardır. Biz de zaten ilgili uygun bir şekilde sorduk. Meselemiz bu değil. Bana yönelik iftira” diye konuştu.
Şentop, CHP’li bazı vekillerin FETÖ iddialarına ilişkin olarak ise, “Malum FETÖ ithamı sıkıştığınız yerde kullandığınız bir milli spor Türkiye’de. Fakat bunu yapanların önce kendi durumlarına dikkat etmeleri gerekir. Benim FETÖ ile ilgili tutumuma dair açık bilgileri FETÖ’nün askeri yargı yapılanmasına ilişkin davada bilhassa Askeri Yargı Yapılanması’nın beyni olarak kabul edilen eski Genel Kurmay Adli Müşavirinin yapmış olduğu açıklamada görebilirsiniz. Çok açık şekilde 15 Temmuz’dan da önce FETÖ’nün askeri yargı yapılanması ile ilgili onların hazırlamaya çalıştığı tezgahın bozulması yönünde benim yapmış olduklarına işaret eden açıklamalar. Bizzat Genelkurmay eski Adli Müşaviri ki kendisi müebbete mahkum oldu bu davada. FETÖ aşağı yurt dışındaki kaçak gazetecileri ile beraber 15 günde bir benim bu konudaki dahlimi ve bu yapılanmaya yönelik çalışmaları itham eden açıklamalarla medyada yer alıyor. Çok kuvvetli şekilde kuyruklarına bastığımı, acılarının büyük olduğunu ifade edeyim. Bu acı muhtemelen başkalarına da sirayet etmiş onlar da acı duyuyorlar. Niye çok açık. Malumunuz 17-25 Aralık 2013’te FETÖ’nün yargı eliyle gerçekleştirmeye çalıştığı bir darbe hazırlığı vardı. Bundan 17 Aralık’tan iki hafta önce ABD’de 3 Aralık’ta Kılıçdaroğlu ve yakın arkadaşlarının bir ziyareti var. Bu ziyarette FETÖ’nün önde gelen yöneticileri ile çektirmiş oldukları bir fotoğraf var. Sadece fotoğrafı biliyoruz. 17-25 süreciyle ve ondan sonraki süreçle ilgili gerçekleştirilecek olan hükümet darbesi konusundaki çalışmalar için bir görüş alışverişinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyoruz ama bu verdikleri samimi fotoğraf önemli. Daha sonraki süreçler de bunu gösteriyor. Grup toplantılarında FETÖ’nün yayınlamış olduğu korsan kasetleri grup toplantılarında yayınlamaları, bu tür ithamları dile getiren arkadaşlarının da 17-25’den sonra FETÖ’cü yöneticileri cezaevinde ziyaret etmesi. Bu konularda önemli olan bir terör örgütü ithamından sonra onunla işbirliğinde olma konusudur. Bunu yapanların da kimler olduğu bu sabittir” şeklinde konuştu.
Siyasete siyasetçilerin ailelerinin karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Şentop, “Siyaseti bizler yapıyoruz. Bizim çocuklarımız ailelerimiz siyaset yapmıyor. Bunlarla ilgili bir takım mesnetsiz ithamları dile getirmek alçaklıktır. Dün bu konuda benim oğlum Mehmet Selahattin Şentop ile ilgili bir takım ifadeler de söylüyor. 2013 SBS sınavında 100 sorunun 100’ünü de doğru yapması ‘soruların çalındığı dönemde’ gibi bir ifadeyle bir şaibe ortaya atmaya çalışıyor. SBS ile ilgili bir soruşturma yok. 2013 SBS ile ilgili yabancı dil soruları ile ilgili bir idare mahkemesi kararı var. Oğlum 100 sorunun 100’ünü de doğru yapmıştır. Fakat hayatında sadece bir sınavda 100 sorunun 100’ünü doğru yapan bir çocuk değildir. En yakın zamanda ALES sınavında 50 sorunun 50’sini de doğru yapmıştır. Kendisi Boğaziçi Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği’nde okuyor. Aynı zamanda matematik okuyor. Onun dışında bir üniversitede uluslararası ilişkiler, bir üniversitede de iktisat okuyor. Cenabı hakkın lütfudur hamdediyoruz. Benim oğlumun başarıları bundan ibaret değil. Matematik olimpiyatçısıdır. Kendisinin kazandığı madalyaları toplasak bu iftirada bulunan arkadaşların taşımakta zorlanacağını ifade edebilirim. Zekasının zekatıyla bu arkadaşların bütün sülalesine daha makul açıklamalar yapabileceğini söylüyorum. Aileleri bu işlere karıştırmayalım. Ben kimsenin ailesi ile ilgili siyasette iş yapmam. Benim muhatabım siyasetçidir. Buradaki muhatabım da bana böyle bir iftirada bulunan Kılıçdaroğlu’dur” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şentop, CHP’nin “10 bin dolar alan siyasetçi”nin açıklanmasına yönelik meclise verdiği soru önergesi vermesine ilişkin olarak şunları söyledi:
“Soru önergeleri ile ilgili bir incelememiz var. Soru önergelerini veren arkadaşlar kendi önergelerinin hemen değerlendirilmesini isteyebilirler. Geliş sırası dahilinde o süre geçmeden bunları inceleyip ilgili mercilere gönderiyoruz. Süre geçmesi söz konusu değil hiçbir önerge ile ilgili. Pakistan’daydık. Dolayısıyla bunları ben kendi imzam ile bakanlıklara gönderiyorum. Süresi geçip de gönderilmemiş önerge yoktur. Bu önerge de süresi içerisinde muhatabına gönderilmiştir”
Mustafa Şentop’a Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları da soruldu. Şentop soruyu şöyle yanıtladı:
“Siyasi partide görev yaparken birçok konu konuşulur, tartışılır. Bunları hiçbir zaman parti dışında basın önünde konuşmadım. Bu siyasi terbiyeme uygun değildir. Bir siyasi partiden ayrılabilirsiniz. Görev yaptığınız döneme ait hususlar kişinin namusuna tevdi edilmiş emanettir. Ayrıldıktan sonra bu tür konular açılmamalıdır. Kapatmışsınız yolunuza nereden devam edecekseniz edin. Bahsetmiş olduğu mevzu ben parti MYK’sında dile getirdim. Ona mahsus söylediğim bir husus değildir. Muhtemelen kendisinin bulunmadığı MYK toplantısında konuşulan hususlar kendisine aktarılmış olabilir. Daha sonra ne olmuş. Daha sonra demek ki bu konularla ilgili hususlarda olumlu gelişmeler olmuş ki kastettiği isimlerin bulunduğu yerler, yaşadığı süreçler dikkate alınırsa açıkça ortada. Çeşitli tartışmalar yapılmıştır, onlarla ilgili olumlu sonuçlar alınmıştır. Kastettiği kişi sayın bakanımız partideki görevine devam etmiştir. Biz daha sonra parti için daha büyük bir tehdidi gördük. O tehdit de bunları dile getiren arkadaşımızın kendisidir. Sonra onunla ilgili olan partide görüşmeler çalışmalar var. Nihayetinde herkesin bulunduğu yer belli.”