‘Nobel’ ilaç firması, Türkiye’nin her sene 10 milyonlarca dolar ödeyerek yurt dışından ithal ettiği ve nadir bir hastalığın tedavisinde kullanılan ilacın Türkiye’de üretilmesi için İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ve Ozbio LLC ile anlaşma imzaladı.
Nadir hastalıkların tedavisinde kullanılacak olan bir ilacın üretimi için İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ve OzBio LLC firması, ilaç üretiminde kullanılan hücre geliştirdi. Bu geliştirilen hücrenin Türkiye’de üretiminin yapılabilmesi ve gereken sanayi desteğinin sağlanabilmesi için Nobel İlaç firması hücre klonunu satın aldı. Satın alınan hücrelerden elde edilecek proteinin, Nobel İlaç firması tarafından ilaç haline getirilerek 2026’da yılında hastaların kullanımına sunulması planlanıyor. Türkiye’ye bu sene yaklaşık 150 milyon dolar maliyetinin olacağı öngörülen ilaç, Türkiye’de hammaddesi de dahil üretilmeye başlandığında ithalat açığı kalkmış olacak ve ilacın ihracatı ile beraber Türkiye’ye gelir de sağlanacak. Anlaşmayı Nobel Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy, İBG Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, OzBio LLC Inc. USA CEO’su Dr. Sadettin Öztürk imzaladı.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal imza töreni sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye’de ilaç sanayiinin güçlendirilmesinin önemine vurgu yaparak “Türkiye’de ilaç sanayiinde dışa bağımlılığın azaltılması için araştırma altyapısını oluşturan ve bilgi üreten üniversite ve araştırma merkezleri ile üretimi gerçekleştiren sanayi kuruluşlarının bir araya gelmesi gerekiyor. Bilgiyi üreten ile bilgiyi kullanan arasında tek yönlü değil çift yönlü ilişkinin olması önemli. Bizim tüm çabamız da bu ilişkinin çift yönlü olması ve işbirliğinin ötesine geçerek, birlikte iş yapma kültürüne dönüşmesi. Böylelikle çok başarılı projelere imza atılıyor. Bugün de ülkemiz için çok değerli bir iş birliğine şahit oluyoruz. Ülkemizde üretilecek bu ilaç çok büyük bir katma değer oluşturacak.” dedi.
“Ülkemizde Ar-Ge desteği devlet politikası olmalı”
Nobel İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy, dünyada ilaç Ar-Ge’sini devletlerin desteklediğini Türkiye’de de Ar-Ge desteğinin devlet politikası olması gerektiğini belirtti. Ulusoy, “Ülkemiz için hayırlı olsun diliyorum. Biz 50 yılı geride bırakmış köklü bir firmayız. Bundan sonraki 50 yılımızda da var olabilmenin şartlarından birisi de biyoteknoloji alanına girmemizdi. Zira dünyada biyoteknolojik ilaçların kullanımı gittikçe artıyor. Şu anda değer olarak yüzde 20’lere gelmiş durumda ve çok önemli tedavilerde kullanılıyor. Onun için biz de bu alana yatırım yaptık. Bütün dünyada ilaç Ar-Ge’sini devletler destekliyor. Dolayısıyla ülkemizde de Ar-Ge desteği devlet politikası olmalı. Bizim için büyük meşakkatli yatırımlarla üreteceğimiz bu ilaçların, devlet tarafından nasıl hangi şartlarda alınacağını öngörebilmemiz lazım. Bunun yanında bu kadar zor şartlarda geliştirilen yerli ilaçların ruhsatlandırma süreçlerinin de dünya standartlarına uygun bir şekilde kısalması lazım. Şu anda bu süreler çok uzun. Bu anlaşmayla biz geliştirme sürecini yükseltmiş olacağız. İBG ve OzBio LLC’nin bugüne kadar geliştirdiği, yaptığı gelişmelerden faydalanarak biz oradan alıp bunu endüstriyel boyuta taşıyacağız.” dedi.
“Hedefimiz ülkemizin dışa bağımlılığı ve dış açığını azaltmak”
İBG Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, “İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Dokuz Eylül Üniversitesi kampüsünde sağlık ekosisteminde bulunan bir merkezimizdir. Yaklaşık 300 çalışanı ve lisansüstü öğrencisi ile kanser, biyoteknoloji ve genom alanında çok farklı çalışmalar yapıyoruz. Burada tabii ki hedefimiz ülkemizin biyoteknoloji alanında yetkinliğini arttırmak ve bu yetkinliği özel sektörümüze aktararak ve onlarla iş birliği yaparak ülkemizin bu alanda rekabetçi gücünü artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmaktır. Bugün imzaladığımız bu anlaşma kamu, sanayi işbirliği alanında çok önemli bir model oluşturmaktadır” diye konuştu.