Bahçeli, bayram namazının ardından Alparslan Türkeş'in Beştepe'de bulunan kabrini ziyaret etti. Burada kendisini karşılayan partililerle tek tek bayramlaşan Bahçeli ve beraberindekiler daha sonra Türkeş'in kabri başına geldi. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından Bahçeli, Türkeş'in kabrine kırmızı karanfiller bıraktı, bakır bir ibrikle kabri suladı.
Bahçeli, "Bayramlar toplumsal barışı huzuru kardeşliğin yayılmasında mevsimlenmesinde önemli fırsatlardır. Bunu değerlendirebilen toplumlar geleceğe daha umutla bakmaktadırlar. Bugün gelişmişlik seviyesi ne olursa olsun yeryüzünde ülkelerin büyük bir çoğunluğunda toplumsal çalkantı şiddet çatışma kamplaşma ve kavga görülmektedir. En son olarak İngiltere'de Arnavutluk da, Türk Devlet Teşkilatlarının bazılarında görüyoruz. Türkiye'de geçmişten bu yana bayram olsun farklı günler olsun birileri bazı gruplar açısından hiç fark etmeksizin bir toplumsal gerilim, kamplaşma ve çatışma ortaya koymaya gayret göstermektedir.
En son olarak bir doktor kardeşimizin hakkı rahmetine kavuşması bir cinayet muhatap olmasıyla hayatını kaybetmesi sonucunda millet olarak büyük bir üzüntü içerisinde olmamız gerekirken her alandaki şiddeti topluca nasıl kınayacağımızı nasıl aşacağımızı barış ve huzura nasıl kavuşacağımızı ortaya koymamız gerekirken bazı sözde meslek grupları toplumsal kargaşa oluşturmak siyasileşmek ve siyasal iktidarı istifa davet edecek kadarda küstah. Bir zillet ittifakının yandaşları gibi hareket etme gafletine düşmüşlerdir.
Bunlar ülkemizin yararlı davranışlar değildir. Ülkemizin halen terörle mücadelede şehitlerimiz varken terörle mücadele üstün bir başarının işaretleri görülürken Türkiye'de şiddetten yararlanarak kadına şiddet, meslek kuruluşlarına şiddeti bilip bunlarla ilgili toplumsal değerlendirmelere, şiddeti nasıl önlememiz gerektiği konusunda milletimizi aydınlatma ve onları bir huzura davet etme çabaları varken Türkiye'nin her tarafından 50-60 geçmeyen doktoruyla gösterilere bu arada da polis kardeşlerimize de çatışamaya tercih edecek ve onlara hakaret edecek duruma düşmeye kimsenin hakkı yoktur. Bir meslek grubunu savunurken Türkiye'nin güvenlik kuruluşlarını muhatap alarak onlara hasımlık yapmak hiç kimseye inandırıcı gelmez. Kimseyi samimi olarak ortaya koymaz.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 5'inci yılındayız. Muhtemelen 18 Haziran 2023'te bir genel seçimde Türkiye' de gerçekleşeceği için her şeyi milletimizin yapmayı arzulamayı düşünmeliyiz. Siyasete alet olmuş kuruluşlarla bir yer varmak mümkün değildir. Tabipler birliği kapatılmalıdır. Hekim kardeşlerim kendi kuruluşlarına yeniden sahiplenmeli yeni bir organizasyona gitmelidir. Bir avuç doktor kılıklı anarşik insanlardan mesleği kurtarmak lazım. Türk ismini taşıyan Türk'e düşman olur mu ?" dedi.