“Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyaç arttı”
“Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyaç arttı”
Koronavirüs salgını ile birlikte solunum fizyoterapisi alanında ihtiyacın arttığını söyleyen Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Covid-19 hastalarına uygulanacak solunum rehabilitasyonu ile hastaneye yatış ve acil başvuruları azalır. Hastanede yatan vakalar için yatış süresini kısaltır ve sağ kalım oranı artar” dedi.
Solunum fizyoterapisi hakkında bilgi veren İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Solunum rehabilitasyonu ya da pulmoner rehabilitasyon olarak adlandırabileceğimiz tedavide standart medikal tedaviye ek olarak özellikle Covid-19’da da görülen nefes darlığı gibi dirençli semptomlara yönelik fizyoterapistler tarafından uygulanan yöntemler mevcuttur. Bu noktada hastanın fiziksel durumunu iyileştirmek, semptomları azaltmak, doğru ve etkili nefes alma eğitimleri vermek ve dolayısıyla yaşam kalitesini yükseltmek temel amaçlardandır” diye konuştu.
“Küçük bir efor bile semptomları kötüleştirebilir”
Hastaların büyük bölümünün nefes darlığı sebebiyle hareketlerinin limitli olduğunu ifade eden Bilgiç, “Küçük bir efor bile semptomları kötüleştirebilir. Solunum rehabilitasyonu bu sebeplerle günümüzde evde ya da hastanede tedavisi devam eden Covid-19 hastaları için de multidisipliner tedavi yöntemlerinin planlanıp uygulanmasını gerektiren kapsamlı müdahaleler bütünüdür” dedi.
“Solunum cihazına bağımlılık söz konusu olabiliyor”
Covid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 80’ninin, pnömoni (zatürre/akciğer iltihaplanması) olmaksızın hastalıklarının hafif ve orta dereceli semptomlarla ilerlediği bilgisini paylaşan Bilgiç, “Yapılan araştırmalara göre, pnömoni hastalarının yaklaşık yüzde 14’ünde, hastalık şiddetli olarak kendini gösteriyor. Vakaların yüzde 5’inde ise, akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS), çoklu organ fonksiyon bozukluğu/yetmezliği ve/veya septik şok gelişiyor. Özellikle de bu grupta semptomlar giderek kötüleşmekte ve solunum cihazlarına bağımlılık söz konusu olabiliyor” diye konuştu.
Bilgiç konuşmasına şöyle devam etti:
“Akut dönemde fizyoterapistler tarafından bu hastalara tavsiye edilen yaklaşımlar pozisyonlama, gevşeme ve hastanın klinik durumunun izin verdiği ölçüde uygulanabilen pasif, aktif yardımlı veya aktif mobilizasyondur. Havayolu temizleme tekniklerini de içeren solunum egzersizlerinin, egzersiz eğitiminin ve solunum kaslarına yönelik uygulamaların da kronik dönemde tedavi programına dahil edilerek devam edilebileceği öneriliyor.”
Solunum rehabilitasyonun faydaları
Fizyoterapist Öğr. Gör. Tuğçe Bilgiç, “Akciğer kapasitesini artırarak egzersizlere ve efor sarf etmeye uyumu kolaylaştırır. Solunum cihazlarına bağımlılığı azaltır. Nefes darlığını azaltarak yaşam kalitesini yükseltir. Göğüs ve kol kaslarına yönelik egzersizler kuvvet ve fonksiyon artışı sağlar. Hastaneye yatış ve acil başvuruları azalır. Hastanede yatan vakalar için yatış süresini kısaltır ve sağ kalım oranını artırır. Depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik semptomlarda azalma ve motivasyonda artış görülür. Uzun yürüyüşler gibi aerobik egzersizlere olanak tanır. Kullanılması gereken ilaçlara olan uyumu da artırır” şeklinde konuştu.
Türk Fizyoterapistler Derneği’nin de Covid-19’u geçirenlerin solunum, kalp damar ve kas iskelet sistemlerinde farklı sıkıntılar oluşabileceğini belirttiğini sözlerine ekleyen Bilgiç, “Covid-19 ile mücadelede özellikle ileri yaş, kronik hastalık ve zayıf bağışıklık gibi risk faktörleri taşıyan popülasyon için solunum rehabilitasyonu en güçlü silahlardan biridir ve önemi her geçen gün daha fazla anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.