’’Koronavirüs ile mücadelede en güçlü silah: Fizyoterapi’’

Uzman Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin, koronavirüs ile mücadelede en güçlü silahın fizyoterapi olduğunu söyledi.

21’inci yüzyılda insanlığın verdiği en büyük imtihan, hiç kuşkusuz koronavirüs (Covid-19). Kıtalararası hızla yayılan bu virüs, 6 milyonun üzerinde vaka ve 370 bini aşkın küresel kayıpla, dünyayı bir kasırga gibi oradan oraya savurmasından dolayı ’pandemi’ tanısını aldı. Aşı ve ilaç çalışmalarının vites yükselterek devam ettiği koronavirüs sürecinde, virüse karşı kullanılan koruyucu ekipmanlar da hayati görev üstlendi. Koronavirüs ile etkin mücadelenin en doğal yollarından biri olan fizyoterapi ise, hastalıkla mücadele noktasında en etkin silahlardan bir tanesi. Uzman Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin, konu hakkında açıklamalarda bulundu.

1800’lü yıllardan bu yana yaralanma, yaşlılık, ağrı ve fonksiyon bozuklukları gibi durumlarda kullanılan ve hastayı ’yenileme’ amacı güden fizyoterapi’nin, koronavirüse karşı bağışıklık ve güç depolama anlamına geldiğini söyleyen Uzman Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin, uzman ellerin dokunuşlarından istifade ederek özellikle fizyoterapist tarafından oluşturulacak egzersiz ve solunum egzersizleri ile hastalığın yenilebileceğini ifade etti. Fizyoterapi’nin rehabilitasyondan manuel terapiye, doğru beslenmeden egzersize, vitamin mineral desteklerinden sağlıklı yaşama kadar birçok çeşidi olduğunu aktaran Sezgin, "Özellikle yaşlı, hastalığa yatkın ve immune (bağışıklık) sistemi zayıf olan bireyler için kuvvet, hareket ve zindelik aşılayan fizyoterapi (fizik tedavi) öneriyoruz" diye konuştu.

’’Doğal virüs savaşçısı: ’Egzersiz ve Doğru Beslenme ’’
Fizik tedavi olarak bilinen fizyoterapinin yaklaşık on çeşidi olduğunu belirterek, bu holistik (bütüncül) yöntemin en çok bilinen türünün egzersiz olduğunu ifade eden Sezgin, ’’Egzersiz; enfeksiyon, bakteri ve en önemlisi de virüslerin önünü kesen önemli bir aktivitedir. İyi havalandırılmış, hijyenik ve sıcak-soğuk dengesi sağlanmış ortamlarda yapılan egzersiz hastalıkları vücuttan uzaklaştırır. Böylece kas ve iskelet sistemi güçlenir, hareket kayıpları giderilir ve duruş bozuklukları düzeltilir’’ dedi.

Artan kas gücünün de fonksiyonel ve bütüncül fizyoterapi dahilinde mutlaka doğru beslenme programı ile desteklenmesi gerektiğini varsa eksik vitamin-mineral takviyelerinin eklenebileceğini belirten Sezgin, fizyoterapi’nin egzersiz ile birlikte koronovirüs ile mücadelede bağışıklık sistemini güçlendirmek adına başarılı bir silah olacağını söyledi.

’’Egzersiz vücutta antikor oranını arttırır’’
Anatomiyi ve fizyolojiyi güçlendiren egzersizin yanı sıra fizyoterapi sınırları içerisinde uygulanabilecek psiko nöro immünolojik terapi metotlarının fizyoterapi çeşitlerinden olduğunu bildiren Sezgin, ’’Fizyoterapi, egzersizler ve doğru beslenme protokolü vücuttaki antikor oranını da artırır" dedi.

’’Kronik rahatsızlıklara dinamik kalkan’’
Fizyoterapinin KOAH’tan kalbe, tansiyondan akciğer rahatsızlığına, kanserden diyabete kadar birçok kronik rahatsızlığa da iyi geldiğine parantez açan Sezgin, "Fizyoterapi, Dünya’da yapılan akademik çalışmalarda göstermektedir ki, koronavirüs ile mücadelede en savunmasız gruplardan olan kronik hastalara da direnç kazandırmış oluyor" ifadelerini kullandı.

Akciğerleri güçlendirecek solunum fizyoterapistleri tarafından uygulanacak egzersiz ve terapilerin, vücuda sızan görünmez düşman koronavirüse karşı kalkan oluşturduğunu vurgulayan Sezgin, en doğru fizyoterapi yöntemleri ve bedenin en fazla ihtiyaç duyduğu noktaların tespiti amacıyla teşhis ve tanı noktasında mutlaka bir hekime, terapi ve destek konusunda da muhakkak bir uzman fizyoterapiste danışılması gerektiğini dile getirdi. Özellikle korona virüs karşısında akciğerlerin güçlenmesini sağlayacak sağlık profesyonellerinin de solunum üzerine özelleşmiş ve uzmanlaşmış solunum fizyoterapistleri olacağını ayrıca belirtti.

Sezgin, konu hakkında ahmetburaksezgin.com web adresinde bilgilerin olduğunu dile getirdi.