“Korona virüs’ten korunmak için sigara ve alkolden uzak durmalıyız”
“Korona virüs’ten korunmak için sigara ve alkolden uzak durmalıyız”
14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen etkinlikte Korona virüs salgını nedeniyle alınabilecek tedbirlere dikkat çeken Prof Dr. Burak Ömür Çakır, “Korona virüs salgını nedeniyle endişeye kapılmamalı ve panik yapmamalıyız. Vücudumuzu dirençli tutmalı, sigara ve alkolden uzak durmalıyız” dedi.
Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul Beykent Üniversitesi bir dizi etkinlik düzenledi. Beylikdüzü Yerleşkesinde gerçekleşen etkinlikte konuşan konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burak Ömür Çakır, 14 Mart’ın dünyada yalnızca Türkiye’de kutlanan bir tıp bayramı olduğunu belirterek, “Bizim tarihimizle yakından ilişkili bir bayram. 14 Mart 1827’de modern tıp fakültesinin kurulmasının yanı sıra 14 Mart 1915 ve 14 Mart 1919’da İstanbul’un işgaline karşı tıbbiyeliler bir ayaklanma gerçekleştiriyor. Tıbbiyelilerin Sivas Kongresi’ne katılıp tamamen mandayı reddetmeleri, bağımsızlık istemeleri ve bunun üzerine Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya İstiklal Ya Ölüm” demesi. Bunlar esasında hep 14 Mart ile ilgili” dedi.
“Bugün Tıbbiyeliler için fedakarlık zamanı”
14 Mart hem kutlama hem de bir anma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çakır, “Çünkü o zamanki tıp fakültesinin birinci sınıfı Çanakkale Savaşı’nda tamamen şehit oluyor ve okul mezun veremiyor. Bunun yanı sıra, bugün sorunlarımızı da tartıştığımız bir gün oluyor. Özellikle sağlıkçılara şiddet Türkiye’de önemli bir sorun. Birçok ülkede etkinlik yaptık ve sağlıkta şiddetin Türkiye’de olmaması gerekiyor” diye konuştu. Doktor adaylarına tavsiyeler de veren Çakır, “Tarihlerini unutmamaları lazım. Çünkü, tıbbiyeli ağabeyleri onlar için şehit oldu. Onlar için bu büyük fedakarlıkları yaptılar. Şu anda da tıbbiyeliler için fedakarlık zamanı” şeklinde konuştu.
“Korona virüs salgını nedeniyle endişeye kapılmamalıyız”
Korona virüs salgınına da değinen Prof. Dr. Çakır, “Tüm dünyada bir salgın başladı. Bütün doktorlar acillerde bekliyor. Aşı olmamasına rağmen herkes görevinin başında. Belki şu anda ilk enfekte olacak, en çok zarar görecek olanlar da ilk sırada hekimler var. Çocuklarını yolladılar, ailelerinin güvenliğini sağladılar ve şu anda aktif olarak bu mücadeleye başladılar. Görevlileriyle ilgili neye katlanmak zorunda kalacaklarsa ona katlanacaklar. Bu konular aynı zamanda genç doktorlarımızın eğitimlerine yardımcı oluyor. Öte yandan, bildiğiniz gibi bir domuz gribi salgını yaşadık. Bu salgında da endişe etmemek, paniğe kapılmamak gerekiyor. Onun için öncelikle vücudu dirençli tutmak lazım. Sigara ve alkolden uzak duracağız. Bol su tüketip günde 7-8 saat uykumuzu uyuyacağız. Sporumuzu da yaparak gerekli tedbirleri alacağız” dedi.
“Tıpçıları eşitler arasında birinci görüyoruz”
Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, tıbbiyelilerin bu vatan uğruna canını vermekten çekinmeyen ve bir sene mezun veremeyen, bir sınıfın tamamen şehit olduğu bir gelenekten geldiğini kaydederek, “Aynı zamanda Sivas Kongresi’nden başlayarak Kurtuluş Savaşı’nın da temelinde tıbbiyelilerin vazgeçilmez bir katkısı var. Dolayısıyla bu gelenek ve görenekle yolumuza devam ediyoruz. Netice itibariyle Türkiye’de tabipliğin, tababetin ve sağlık sektörünün ağırlığı ve önemi hepimizce malum. Özellikle Çin’de yaşadığımız korona virüs sendromunda sadece insanlığın değil, milletimizin ve ailemizin geleceği de yine tıp camiasının elinde. Dolayısıyla tıpçıları, eşitler arasında birinci görüyoruz” ifadelerini kullandı.