Robotik Cerrahi tekniği sayesinde uzmanlar, ameliyatları vücutta büyük bir kesi oluşturmadan konforlu bir iyileşme süreci ile sağlayarak hastanın yaşam kalitesini arttırıyor. Jinekolojik cerrahide; kanser ameliyatları, rahmin çıkarılması, büyük çaplı miyomların alınması, genital sarkmaların düzeltilmesi, kapalı tüperin açılması gibi son derece ciddi jinekolojik ameliyatların çok büyük bölümü robotik cerrahi sistemle yapılıyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Doğum Ve Jinekolojik Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen, “Biz, kadın doğumda Türkiye’de ilk robotik cerrahi yapan ekibiz. Robotik cerrahiyi en sık kullandığımız alanlar, jinekolojik kanserler dediğimiz kanserler içerisinde rahim ağzı kanseri, rahim ya da endometrium kanserinde, erken evre yumurtalık kanserlerinde çok yoğun olarak kullanıyoruz.” dedi.
Da Vinci Robotik Cerrahi, diğer adıyla robot teknolojisi, tıp dünyasında cerrahinin ulaştığı en ileri teknoloji haline geldi. cerrahların robot teknolojisi sayesinde gerçekleştirdiği ameliyatlar vücutta kesi oluşturmadan konforlu bir iyileşme süreci sağlamakta ve hastanın yaşam kalitesi arttırmakta Jinekolojik cerrahide; kanser ameliyatları, rahmin çıkarılması, büyük çaplı miyomların alınması, genital sarkmaların düzeltilmesi, kapalı tüplerin açılması gibi son derece ciddi jinekolojik ameliyatların çok büyük bölümü robotik cerrahi sistemle yapılıyor. Robot teknolojisi, karın içinde konforlu bir şekilde dikiş atabilme ve hatta aletleri bileğin dönemeyeceği kadar döndürerek cerraha büyük kolaylık sağlıyor.
“Robotik cerrahiyi en sık kullandığımız alanlardan birincisi, genital kanserler”
Konu hakkında konuşan Kadın Doğum Ve Jinekolojik Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Göçmen, “ Dünyada robotik cerrahinin kullanılması 1990’lı yılların sonunda başladı. Temel olarak daha erken ama asıl bizim şu anda Da vinci sistemi dediğimiz sistem, 1999 yılında sisteme girdi ve kullanılmaya başladı. 2005 yılında da jinekolojik hastalıklarda, jinekoloji alanında FDA onayı alındı. Ondan sonra da gerek Amerika’da, gerekse Avrupa’da çok hızlı bir kullanım alanı bulmaya başladı. Biz, kadın doğumda Türkiye’de ilk robotik cerrahi yapan ekibiz. 2008 yılında başladık ve çok ciddi bir serimiz oldu. Hangi alanlarda kullanıyoruz, En sık kullandığımız alanlar birincisi, genital kanserler, jinekolojik kanserler dediğimiz bu kanserler içerisinde rahim ağzı kanseri, rahim ya da endometrium kanseri, yumurtalıkların erken dönem kanserleri çok yoğun kullanabileceğimiz alanlardan, bir başkası endometrisi dediğimiz özellikle kadınlarda adetlerde çok ciddi sancı, ilişkide sancı, adet döneminde makata vuran ağrı, idrarda yanma, idrarda kanama gibi kendini belli eden endometriozis ki özellikle derin endometriyozi diyoruz. Bu vakalarda robotik cerrahi çok yaygın olarak kullandık ve kullanıyoruz. Bir başka sık kullandığımız alan miyomlar. Kadında en sık gördüğümüz iyi huylu tümörler içerisindedir miyomlar özellikle çocuk arzusu olan kişilerde, rahimi korumak amacıyla miyomların alınması robotik cerrahiyle çok hassas bir şekilde ortadan kaldırıp yine çok hassas sanki bir mikroskop altında dikiyormuş gibi rahim duvarını dikerek gebelikte ve doğum esnasında riski en aza indirecek şekilde cerrahi uyguluyoruz. Bu da robotik cerrahinin çok sık kullanıldığı alanlardan biri” dedi.
“Riskli olan vakalarda robotik cerrahi işlemi yaparak hastalarımıza yardımcı oluyoruz”
Prof. Dr. Göçmen, “Genital sarkmalarda da roboik cerrahiyi sık kullanıyoruz. Özellikle zorlu doğumlara bağlı karşımıza çıkan rahim sarkması, vajinal sarkmalar yine bizim çok yaygın olarak robotik cerrahi kullandığımız alanlardan bir tanesi. Bunun dışında yine özellikle tekrarlayan gebelik kayıplarında rahim ağzı yetmezliği var ise bunlarda rahim ağzına abdominal sirküler dediğimiz bir dikiş atarak gebelikte erken doğum riskini ya da düşük riskini ortadan kaldırmaya yönelik bir cerrahi uyguluyoruz.
Bunun dışında tabii diğer alanlar da var. Özellikle kompleks dediğimiz ya da zor rahimi alma ameliyatlarında çok yaygın olarak dünyada da bizde de kullanılan robotik cerrahiyi önemli bir seçenek olarak hastalarımıza sunuyoruz. “ diye konuştu.
“Robotik cerrahilerle ameliyat yaptığımız hastalar ameliyattan sonra dört - beş saatte ayağa kalkmış oluyor”
Prof. Dr. Ahmet Göçmen, robotik cerrahinin avantajlarını sıraladı “Niye robotik cerrahi kullanıyoruz? Birkaç sebebi var. Bunlardan birincisi hassas kesiler ve dikişlerle işlemlerimizi yapmış oluyoruz. İkincisi dokuyu çok yakından görerek işlemi gerçekleştiriyoruz. Neredeyse on santimlik bir mesafeden dokuya yaklaşıyoruz. Sanki biz mikroskop altında ameliyat yapıyormuş gibi ameliyatlarımızı yapıyoruz. Dolayısıyla hem hastaya daha hassas bir ameliyat yapmış oluyoruz. Hem daha kısa süre hastanede kalmasını sağlıyoruz. Daha kısa sürede sosyal hayata ve eğer çalışıyor ise işine dönmesini sağlıyoruz. Bir başka avantajı da açık cerrahi ile kıyasladığımızda daha estetik, daha küçük deliklerden açık cerrahiyle yapacağımız cerrahileri yapmış oluyoruz. Özellikle tümör vakalarında biz göbek altı göbek üstü kesilerle cerrahimizi yapıyoruz. Halbuki robotik cerrahiler ile yaptığımızda 5 delikten veya bazen 4 delikten bu cerrahiyi tamamlamış ve yapmış oluyoruz. Dolayısıyla ameliyattan sonraki dördüncü, beşinci saatte hastamız ayağa kalkmış oluyor. Erken dönemde mobilize oluyor, erken dönemde hastaneden çıkıyor ve hastamızı erken dönemde sosyal hayata kazandırmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
