“Kabotaj Bayramı’nı sadece denizciler olarak değil, ulusça kutlamayız”
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı tebrik mesajı yayınlayan Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Temsilciler Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, “Kıyılarımızı, kıta sahanlığımızı, karasularımızı ve denizlerdeki ekonomik münhasır sahaları daha verimli ve özgürce kullanabilmek istifade edebilmek için denizlerimizi koruyup kollamalı ve de bu bayramın önemini 85 milyona anlatmalıyız beraber kutlamalıyız” dedi.
Bir ülkenin kendi karasularında ve kendi limanları arasında gemi işletme ve her türlü liman hizmetlerini kendi kontrolünde bulundurma hakkı olan Kabotaj, milli bayram olarak ülkemizde her yıl 1 Temmuz’da kutlanıyor.
Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Temsilciler Başkanı Yusuf Ziya Karagöz yarın kutlanacak 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutladı. Karagöz, “Üç tarafı denizlerle çevrili Ülkemizde bunun Bayram olarak çok küçük bir azınlığın kutluyor olması gerçekten içler acısı bir durum” dedi.
Açıklamasında Kabotaj Bayramı’nın diğer milli bayramlar gibi ulusça kutlanması gerektiğini savunan Karagöz, “19 Nisan 1926 da imza altına alınan 815 sayılı yasa ile kazandığımız Kabotaj Hakkı bütün ulusumuzu ilgilendiren çok çok önemli bir bayramdır. Ancak bizler bunu yeteri kadar anlayıp anlatamadık sanırım. Bu gün Akdeniz’de Oruç Reis ve Barbaros, Karadeniz’de Kanuni ve Yavuz gaz arıyor, petrol arıyor ise Ege ‘de Marmara’da ve dolayısıyla Mavi Vatan‘da bayrağımızı özgürce dalgalandırılabiliyorsak işte bunu 1926’da imzalanan kabotaj hakkını elde ettiğimiz bu antlaşmaya bağlamalıyız. Kıyılarımızı, kıta sahanlığımızı, karasularımızı ve denizlerdeki ekonomik münhasır sahaları daha verimli ve özgürce kullanabilmek istifade edebilmek için denizlerimizi koruyup kollamalı ve de bu bayramın önemini 85 milyona anlatmalıyız beraber kutlamalıyız.
Çünkü 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın milli bayramlar kadar önemli olduğunu belirten Karagöz, “Kabotaj bayramı bir 23 Nisan’dır, bir 19 Mayıs’tır, bir 30 Ağustos’tur, bir 29 Ekim’dir, bir Denizcilik Bayramı’dır ve hepimizindir. Bunu gençlerimize, geleceğimiz olan çocuklarımıza anlatmalıyız, Çünkü Marmara’da yaşadığımız ve halen devam eden deniz salyası sorunu ve buna bağlı denizleri temizleme uğraşlarını üzüntüyle izlemekteyiz, Çünkü denizleri hiçbir güç, para, kuvvet temizleyemez , Ancak koruyabiliriz daha fazla kirlenmesini önleyebiliriz bunu için tek ihtiyacımız olan şey; sevgidir” diye belirtti.
“Su olan her yerde çocuklarımızı yelken ile tanıştırmalıyız”
Karagöz, bu noktada ülkemizdeki çocukları denizle tanışmak gerektiğini savunarak “Çocuklarımızı, gençlerimizi, öğrencilerimizi denize dökmeliyiz. Özellikle dökmeliyiz kelimesini kullandım; evet dökmeliyiz. Denizde yaşamasını öğretmeliyiz , yelken , kürek , yüzme , sörf , dalış ve diğer su sporları için onlara bütün imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Karadeniz’de, Ege’de, Marmara’da, Akdeniz’de, Van Gölü’nde, Keban’da, Eğridir’de kısacası su olan her yerde çocuklarımızı yelken ile tanıştırmalıyız, optimist, lazer, pirat, dragon ve sörf ile tanıştırmalıyız. Yelkenin sadece zenginlerin yapabileceği bir spor olduğu zannedilen imajı kırıp seferberlik başlatmalıyız eğer böyle bir seferberlik başlatabilirsek gerek Türkiye Yat Kaptanları Derneği olarak bizler, Yelken Federasyonu, yelken okulları , yelken kursları yapabileceği bütün fedakarlıkları yapacaklarından eminim, yeter’ki Devletimiz bu konuda bizleri göreve çağırsın. çocuklarımıza , gençlerimize denizi sevdirebilirsek onlar denizi koruyacaklardır çünkü insanın doğasında var sevdiği her şeyi korur ve onun için fedakarlık yapar” ifadelerini kullandı.