İyilik hareketi Amasya'da

Yaptığı etkinlikler ile adından sıkça söz ettiren Taşova'lı genç aktivist Kasım Alper Özdemir, Ramazan ayınıda yoğun bir çalışmayla tamamladı. Geçtiğimiz günlerde Down Sendromlu çocuğa yaptığı 23 Nisan sürpriziyle ülke gündemine gelen Özdemir, Ramazan ayı boyunca yaptıkları çalışmaları simashabere açıkladı,

"Gönül seferberliği ile sevgiyi, ekmeği ,iyiliği paylaşmak için yola çıktıklarını belirten Özdemir “İyilik hareketimize yaklaşık on altı ay önce platform olarak başladık. Pandemi sürecinde sıkıntı çeken vatandaşlarımız, esnaflarımız vardı ve bunlar için neler yapabiliriz diye arkadaşlarımız ile fikir alışverişinde bulunup çalışmalarımıza başladık. Yaptığımız çalışmalar iyi sonuç vermesi neticesinde hayırsever vatandaşlarımız bizlere daha çok destek olmaya başladı. Çalışmalarımızı resmi olarak yürütmek için yaklaşık dört ay önce İyilik Hareketi Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği ismi ile kuruluşumuzu oluşturduk. Derneğimizin merkezi Amasya’nın Taşova ilçesi olmasına rağmen faaliyetlerimizi ülke genelinde gönüllüler ve yurt dışı gönüllülerimizle uluslararası olarak devam ettiriyoruz.

Kuzey Makedonya, Suriye ve Uganda’da çeşitli faaliyetlerde bulunduk.

Dernek olarak Ramazan ayında yapacağımız faaliyetlerimizi planlayarak çalışmalarımıza Ramazan ayından yirmi gün evvel başladık. Bir yıllık faaliyetlerimizde Amasya başta olmak üzere Şırnak, Cizre, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tokat, Sivas, Erzurum ve İstanbul’da iyilik hareketi faaliyetlerimiz oldu. Suriye’de Başköy, Elbab, Azez ve Afrin şehrinde beş gün boyunca günlük beş yüz kişilik iftar programı düzenledik ayrıca Afrin'de Beklenen Uluslarası İnsani Yardım Derneği Muhsin Yazıcıoğlu Yetimhanesinde çocuklarımız ile buluştuk. Ramazan ayında kendi bölgemizde yaklaşık iki bin aileye ulaşarak fitre, zekat, gıda, alışveriş çeki, çocuklara kırtasiye ile oyuncak hediye ederek kırk civarında köyümüzde insanlarımıza son iftara kadar arkadaşlarımız ile ulaşmaya çalıştık. Pandemiye rağmen yaşlı insanlarımız ile buluştuk, onlara sarılamasak da uzaktan da olsa onlar ile gönül gözü ile muhabbet ettik. Sultan Alparslan 1071 yılında Anadolu’nun kapılarını açarken aslında merhamete, şefkate ve hoşgörüye bu kapıları açmıştır diye her zaman söylüyorum. Tarih boyunca Türkler mazlum coğrafyalara gitmiş insanlardır ve beklenen olmuşlardır. Bizlerde bu amaçla insanlara bir katkımız olması için yardımlaşmayı ön plana çıkartmayı hedefledik. Derneğimize katkıda bulunan hayırsever dostlarımıza çok teşekkür ediyorum inşallah birlikte daha güzel işler yapacağız” dedi..