İTO Başkanı Avdagiç: "Ecdadın ‘Sanki yedim’ anlayışını ‘Sanki satın aldım’a dönüştürelim"
Ülke olarak her zamankinden daha çok Ramazan’ın getirdiği empati duygusuna ihtiyaç olduğunu belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Ecdadın ‘Sanki yedim’ anlayışını ‘Sanki satın aldım’a dönüştürüp, esnafımızı, tüccarımızı, işletmelerimizi, birbirimizi fonlamalıyız. Karz-ı hasen kültürü, ‘güzel borç’ sistemi hücrelerine işlemiş bu toplumun, ekonomik duruşunu böylece korumamız mümkün olacaktır." dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Şekib Avdagiç, bu akşam teravih namazı ile Ramazan’ın başlayacağını hatırlatıp, İstanbul iş dünyası adına, ülkemizin ve İslam aleminin Ramazan ayını kutladı. Ramazanın küresel kovid-19 salgını sebebiyle bozulan iş ekosisteminin yeniden kurulması için ‘en önemli başlangıç vakti’ olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Mahallesindeki bakkala, tuhafiyeciye, kırtasiyeciye, yufkacıya, berbere, züccaciyeye, nalbura ve küçük mağaza sahiplerine sahip çıkmanın, ülkenin ekonomisine sahip çıkmak anlamına geldiği günler yaşıyoruz. Korona günlerinde ekonominin en küçük yapı taşları, bütün sistemi koruyan, ayakta tutan temel direkler gibidir. Onlar var oldukça Türkiye’nin ekosistemi ayakta kalabilecek, kendini yenileyebilecektir." dedi.
Avdagiç, Ramazan ayının kovid-19 salgını günlerinde imdadımıza yetişen en büyük tecelligah olduğunu belirterek, "Şimdi yardımlaşmanın, dayanışmanın, bereketin, ilahi rahmet ve mağfiretin en üst seviyede yaşandığı günleri idrak edeceğiz. Ürettikçe çoğaldığına inandığımız gibi, paylaştıkça çoğaldığının inancını da birlikte yaşayacağız. Koronavirüse karşı el birliğiyle durup, bütün kazanımlarımızı muhafaza etme vaktidir." ifadesini kullandı.
"Ev sahipleri ile kiracıların yüklerini paylaşmaları dayanışma ruhuna çok uygun olacaktır"
Ramazan ayını bir cömertlik şölenine çevirmeye çağıran Avdagiç, "Bizim kültürümüzde, inancımızda ‘zimem defteri satın almak’ vardır. Zekat ve sadakaları Ramazan ayına denk getirip dağıtmak vardır. İhtiyaç sahiplerine erzak kolilerini ulaştırmak vardır. Komşusu açken tok yatmamak ilkesiyle yetiştik. Komşusu siftah yapmayınca ikinci müşterisine satış yapmayan esnafın destansı hikayeleriyle büyüdük. Bu Ramazan, onların hikayelerini yeniden eyleme dökme zamanıdır. Böylece özellikle salgın yüzünden kapalı bulunan küçük işletmeler için yerine koyamayacağımız kayıp zamanı, dayanışma ruhuyla telafi etme vaktidir. Bir başka deyişle, bu Ramazan, kovid-19 yüzünden alamadığımız hizmeti, sanki satın almış gibi ödemek, yardım elini uzatmak zamanıdır."
Bu anlayışın sadece ticaret ekosisteminde değil, imkanı geniş olan ev ve işyeri sahiplerinin kiracıları için de uygulanmasını isteyen Avdagiç, “İçinde bulunduğumuz zor dönemde üzerimizdeki sorumlulukları da paylaşmalıyız. Gayrimenkul sahipleri ile kiracıların empati içinde üzerlerindeki yükleri paylaşmaları bu zor günlerin dayanışma ruhuna çok uygun olacaktır. Koronavirüs salgınının oluşturduğu handikapları yine bu güçle yeneceğiz." diye konuştu.