İstanbul’un Galata kıyılarından Karadeniz’e açılan Bandırma Vapuru bağımsızlık ruhu ve umudu taşıyordu.
Vapurun en önemli itici gücü “İnanç ve vatan sevgisiydi.” Karadeniz kıyıları boyunca (Cide, İnebolu, Sinop ve Samsun) ilerleyen vapurun yolda saldırıya uğrama, batırılma veya fırtınalarla mücadele edememe ihtimali vardı. Bu fırtınalar Mustafa Kemal’in daha sonra karşı karşıya kalacağı fırtınaların yanında önemsiz kalıyordu. O kararını çoktan vermişti: “Ya istiklal ya ölüm!”
Sonrasını hepimizin çok iyi bildiği ya da bilmesi gerektiği Kurtuluş Savaşı’mız 102 yıl önce işte böyle başlamıştı. Yokluklar içerisindeki Anadolu, Samsun’dan yakılan bağımsızlık ateşinin ışığında tek bir vücut olmayı başardı. Dünya tarihinde eşi benzeri görülmeyen bir zaferin ilk adımları Bandırma Vapuru ile atılmış, İstiklâl Yolu ile bezenmişti.
Yüz iki yıl sonra bugün bize düşen, tarihimizi unutmamak, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaktır. Kolay kazanılmayan bu vatan için el birliğiyle çalışmak, kimseyi ayırmadan, o yıllarda olduğu gibi tek yürek olmaktır.
Bütün bu duygularla 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’mızın 102. yıl dönümünü kutluyor, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını, şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyorum.
Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk.
Sevgi ve saygılarımla