Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların verdiği hükümleri uygulayan cellatların toplu halde bulunduğu İstanbul’daki bilinmeyen mezarlığın son durumu havadan görüntülendi. Yıllar içerisinde bakımsızlıktan dolayı kaybolan cellatların mezar taşlarında kim olduklarına dair hiçbir bilgi yer almıyor.
Beyoğlu’nda bulunan Gaysuni Zade Mehmet Efendi Camii haziresinde bilinmeyen toplu cellat mezarlığı bulunuyor. Ancak bu mezar taşlarını ilk bakışta fark etmek çok zor. Yoldan geçerken bakıldığında bir mezar taşı olduğunu anlamak neredeyse mümkün değil. Üzerinde ne ölen kişinin ismi nede ona dair herhangi bir bilgi bulunmuyor. Çünkü Osmanlı Döneminde cellatların mezar taşlarında herhangi bir bilgi yazılmamasına dair karar uygulanıyordu. Mezar taşları üzerine beddua edilmesini engellemek için herhangi bir bilgi yazılmadığı biliniyor. Bu uygulama geride kalan yakınlarına, eşine ve ailesine kötülük yapılmasını engellemek, mezarları tahrip etmekten korumak için alınan bir önlemdi. Araştırmacı yazar Halid Develioğlu’nun ifadelerine göre toplu halde bulunan yaklaşık 7 cellat mezarı, Türkiye’de bulunan ikinci büyük toplu cellat mezarlığı olabilir.
“Türkiye’de bulunan ikinci büyük cellat mezarlığı olabilir”
Gaysuni Zade Mehmet Efendi Camii Haziresi’nin Beyoğlu’nda önemli bir konumda olduğunu ifade eden araştırmacı yazar Halid Develioğlu, “Buradaki hazirede ise İstanbul’da az yerde karşımıza çıkan cellat mezarlarından birisi var. Osmanlı döneminde çok fazla cellat mezarları vardı, ancak bunların zamanla kaybolduklarını biliyoruz. Genelde Eyüp Sultan’da bulunan cellat mezarları biliniyor. Buradaki yer herkesin çok bilmediği bir cellat mezarlığıdır. Burası Türkiye’de bulunan ikinci büyük cellat mezarlığı olabilir. Bazı yerlerde bir iki tane görmek mümkün ama burada gördüğümüz yaklaşık 7 tane mezar bulunuyor. Buradaki cellatlar padişahın hükmettiği cezayı uygulayan kişilerdir. Bu nedenle o insanların sonradan gelen nesilleri aileleri zarar görmesin diye isimleri tutulmaz ve doğum tarihleri verilmez. Sadece bir isimsiz mezar taşı dikilir onlar rencide olmaması için yapılan bir uygulamadır. Osmanlı döneminde yapılan bu uygulama ile insanların onlara kötü dua etmelerinin önüne geçilmiştir” diye konuştu.