Sarıyer’de çalışmalarına hız kesmeden devam eden İBB, geçtiğimiz günlerde düzenlemelerine başladığı Atatürk Kent Ormanı, Büyükdere fidanlığı, Zekeriyaköy yolunun tamamlanması ve mahallelerde yapılan çalışmaların yanı sıra şimdi de Hisarüstü – Aşiyan Füniküler hattı için kolları sıvadı. Füniküler hattının incelemesini yaptığı sırada gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu Sarıyerlilere müjdeli haberler de verdi.
“Sarıyer’de beni, her gün ihmal edilmiş bir sürpriz karşılıyor. Başlatılmış birçok işin ihmal edilmesiyle geciktirilen hususlar, can sıkıcı. İşte bir tanesi burası, bu füniküler hattımız.” diyen İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“DOĞATEPE TURİZM DESTİNASYONU OLACAK”
“Doğatepe için çok özel bir hazırlığımız var” diyerek söze başlayan İmamoğlu Sarıyerliler için bazı sürprizler olduğunun vurgusunu yaptı. Doğatepe’nin geçmişte perperişan edilmesi ve şu anda ne olduğu belli olmayan bir şekilde kullanılma sürecinin yaşatılıyor olması, çok üzücü diyen İmamoğlu konuya ilişkin şunları söyledi: “Biz Doğatepe’yi, turizm destinasyonu olarak kullanma niyetindeyiz. Çok özel bir hazırlığımız ve sürprizimiz var. Bunu, Sarıyer halkına Belediye Başkanımız Şükrü Genç ile birlikte duyuracağımız günler yakın. Bir yarışma ile beraber Doğatepe’yi çok özel bir noktaya taşıyacağız.”
“BU KADAR BEKLETİLMESİNİ ANLAYAMADIM”
Kısa bir süre önce yeniden düzenlenerek Sarıyerlilerin hizmetine açılan Atatürk Kent Ormanı hakkında da konuşan İmamoğlu şunları söyledi: “Bir diğeri Atatürk Kent Ormanı. 6-7 aydır meclis gündeminde bekliyordu bu konu. İnşallah ismi bu oturumlarda onaylanacak. “Atatürk Kent Ormanı” diye anılacak. Tabelamızı astık, sonra daha güçlüsünü asacağız. Bin 100 dönümlük bir alanın İstanbul halkına sunulmaması ve oranın niçin bekletildiğini ben bir türlü anlayamadım…”
“GEZİNCE HEYECANLANDIM”
300 bin metrekarelik yeşil alanı daha aktif kullanılacak bir bölgeye dönüştürmek için Büyükdere Fidanlığı’nda çalışmaları başlatan İmamoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Büyükdere’deki, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkenin gerçek gelişimine katkı sunmak için meyve fideciliğinin ve yetiştiriciliğinin gelişmesi adına açtığı fidanlığın o şekilde yıkık dökük kalması, İstanbul’un en güzel noktalarından birinde öyle durması insanın her yerini yakar yani. Gezince heyecanlandım. Bir an önce 300 bin metre karelik alanı da inşallah hem Sarıyer halkımıza hem de bütün İstanbullulara, yine o gerçek ilk başlangıç fonksiyonunu da yitirmeden yani hem meyveciliği hem oradaki fidan yetiştiriciliği o ilk Cumhuriyet’in kuluçkalarından biri olan kimliğini koruyarak İstanbullulara ve Türkiye’ye katacağız. Metruk durumda duran, aktif olmayan, bu yeşil alanı sadece 1,5 – 2 yılda Sarıyer’in hizmetine sunmak bile çok kıymetli. Sarıyer, zaten yeşil ama burada elde ettiğiniz her yeşil İstanbul halkına dokunuyor. Başka işlerimiz de var ama bu değerli noktaları anlatmak istedim. Bizi takip etsinler, çok güzel işler geliyor. Hep birlikte başaracağız.”