Rektal kanama hem hemoroidal hastalığın hem de kolorektal kanserin en sık görülen belirtilerinden olması nedeniyle toplumda kafa karışıklığına sebep olduğunu belirten Prof. Dr. İlker Sücüllü, “Baştan söylemek gerekir ki hemoroid memesinin tedavisiz kalmasıyla kansere dönüşme riski bulunmamaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta halk arasında makat bölgesindeki her şişliğin ve ağrının hemoroid olarak isimlendirilmesi gerçeğidir. Rektal kanama yakınması olan tüm hastalar endoskopik cihazlarla değerlendirilmelidir” dedi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Cerrahi Onkoloji Bölümünden Prof. Dr. İlker Sücüllü, halk arasında sıkça merak edilen hemoroidal hastalık ile kanser arasındaki ilişki hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Sücüllü, hem hemoroidal hastalığın hem de kolorektal kanserin ortak belirtilerinden olan kanamanın kafa karışıklığına yol açtığını belirterek, “Hemoroidal hastalık, anüsün içinde yer alan ve büyük abdest tutma mekanizmamızın önemli bir bileşeni olan hemoroid adı verilen damarsal yastıkçıkların sarkma ve kanama gibi şikayetlerle kendini göstermesidir. Hemoroidal hastalığın en belirgin şikayetlerinden biri olan kanama, aynı zamanda kolorektal yani kalın bağırsak kanserlerinde de sık görülen bir belirti olması nedeniyle bu konuda kafa karışıklığı oluşturur. Baştan söylemek gerekir ki hemoroid memesinin hastalık sürecinde, tedavisiz kalmasıyla kansere dönüşme riski bulunmamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta halk arasında makat bölgesinde ele gelen her türlü şişliğin hemoroid olarak isimlendirildiği gerçeğidir. Yani doktor muayenesi olmadan kişinin kendi kendisine koyacağı bir hemoroidal hastalık teşhisi çok ciddi risk arz etmektedir” diye konuştu.
"Endoskopik cihazlarla tanı konulmalı"
Kolorektal kanserin bağırsak içerisinde yer alan mukozadan kaynaklandığına dikkat çeken Prof. Dr. İlker Sücüllü, şöyle devam etti: "Öncelikle mukoza içerisinde büyüme gösteren tümör bu aşamada mukozal zedelenme yaparak lümen içerisine kanama gösterebilir. Bu kanama, tümör makata yakın alanda yerleştiğinde daha aşikar bir kanama şeklinde kendisini gösterebilir. Makattan kanama yakınması olan bir hastaya yüzeysel bir muayene ile hemoroidal hastalık teşhisi konulması ve bu konuda tedavi planlanması altta yatan bir tümörün daha ileri bir evre hale gelmesine neden olabilecek son derece yanlış bir yaklaşımdır. Makattan kanama yakınması olan tüm hastaların, artık sağlık merkezlerinde kolayca ulaşabilecekleri endoskopik cihazlarla ileri değerlendirilmelerini yaptırmaları gerekmektedir. Hemoroidal hastalığın tedavi planlanması, kolonoskopik değerlendirmeler neticesinde lümen içerisinde bulunabilecek bir tümöral lezyon olmadığından emin olunarak yapılmalıdır."