’Hektor’ ve ’Helen’, yerli ve yabancı turistleri Troya’ya çekiyor
Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Ören Yeri ile Troya Müzesi’ne gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini Troya Atı, Troya’yı korumak isteyen ’Hektor’ ile ’Helen’in çektiğini söyledi.
Tevfikiye köyü sınırları içerisinde yer alan Troya Savaşları’nın yaşandığı Troya Ören Yeri, UNESCO’nun 1998 yılında ’Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı 5 bin 600 yıllık medeniyete ev sahipliği yapıyor. Tarihte savaşlar, yangınlar ve depremlerle defalarca kez yıkılıp yeniden kurulan Troya Ören Yeri, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. Troya Ören Yeri’ni gezmeye gelen yerli ve yabancı turistler, 2019 yılında açılışı gerçekleştirilen Troya Müzesi’nde, sergilenen 2 bine yakın eseri de görmek imkanı buluyor.
Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Destanı’nın Homeros’un İlayda Destanı’ndan anlattıklarından ortaya çıktığını belirterek, “Homeros’un İlyada’sındaki hangi figür daha çok Troya konusunda insanları cezbediyor, hangi figür buraya gelmek konusunda insanları harekete geçiriyor derseniz, orada en önemli figür tahta Troya Atı. Çünkü İlyada Destanı’nda yok ama sonradan gelen Odysseia Destanı’ndan tahta Truva Atı’nın yapımı ve kentin ele geçirilişini anlatıyor. Tüm dünyada Troya konusundaki en popüler simge Troya Atı ve dolayısıyla Çanakkale’ye gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler Troya Atı’nı görmek istiyor. Biliyorsunuz Akhilleus, Ajax mezarı burada, ama Troya Atı hepsinin önüne çıkıyor. Buradaki temel sebep şu, çünkü gündelik hayatta bizler Troya Atı’nı hala çok kullanıyoruz. Politikadan, ekonomiye kadar Troya Atı o kadar çok gündelik hayata girdi ki, yani Trojan Hourse bir arama motorunda arama yapıyor olsanız, hemen bilgisayar virüsünü oradan yakalıyorsunuz. Ya da eleştirel bir konuya bakmak gerektiğinde bir grup Troya Atı olmakla eleştirilebiliyor. Simgenin günlük hayatta bu kadar popüler olması bugün hem müzede, hem ören yerinde de gelen ziyaretçiyi motive ediyor” dedi.
Troya Destanı’ndaki karakterlerden de bahseden Müze Müdürü Gölcük, sözlerine şöyle devam etti:
“Karakterlerle de şu öne çıkmaya başladı. Bizim yabancı ziyaretçilerde ana karakter Akalı kahraman ’Akhilleus’tu. Akhilleus’un mezarı burada olması sebebiyle de bir ilgi, alaka vardı ve savaşçılığıyla tanınan bir kahraman. Fakat yerli ziyaretçi de özellikle müze açıldıktan sonra müzenin söylemlerinden sonra birkaç ana karakter öne çıkıyor. Onlardan bir tanesi ’Hektor.’ ’Hektor’un öne çıkma nedeni şu. Vatan savunması vermiş, toprakları savunmuş birisi, dolayısıyla bizim 1915 Çanakkale Savaşları’yla yaptığımız eşleştirmede de, müzemizde bulunan şehit mezar taşımızda şöyle yazıyor; ‘Dardanos oğlu Hektor’dan, Şehit Hüseyinoğlu Halim’e’. Dolayısıyla bu eşleştirmeler, bu sergi dili de yerli ziyaretçide ’Hektor’ konusunda bir merak uyandırıyor.”
"’Hektor’ ve ’Helen’ burada diğer kahramanlara göre daha çok popüler ve daha çok öne çıkıyor"
’Hektor’ dışında diğer önemli bir ismin de ’Helen’ olduğunu kaydeden Gölcük, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü aşk hala dünyadaki en popüler temalardan birisi, dolayısıyla da ortasında aşk olan bu hikayede de ’Helen’ çok belirleyici bir figür. Eski eşini ve eski vatanını bırakması, Paris ile buraya gelmesi ve bu savaşın da aslında temelde onun üzerinden çıktığının düşünülmesi sebebiyle de ’Helen’ figürü de çok popüler ve çok merak ediliyor. Hatta ziyaretçilerden en çok, bu savaş gerçekten ’Helen’ yüzünden mi çıktı sorusunu alıyoruz. ’Hektor’ ve ’Helen’ burada diğer kahramanlara göre daha çok popüler ve daha çok öne çıkıyor.”