İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Mevlana’nın vefatının 747’inci gecesinde düzenlenen Şeb’i Arus etkinliğinde kadın-erkek bir arada sema gösterisi yapılmasına ve Kuran’ı Kerim’in Türkçe okunmasına kamuoyundan tepki gelmişti. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet Turan Arslan, “Halkımızın böyle bir tepki göstermesi çok yerinde ve gereklidir. Çünkü şehrimizi ve ülkemizi yöneten insanlar halkın dini inançları ve gelenekleriyle oynamamalıdır” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mevlana’nın 747’nci vefat yıl dönümünde, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Şeb-i Arus töreni düzenledi. Etkinlikte sema ayini, kadın ve erkek semazenler tarafından birlikte icra edildi. Kuran’ı Kerim’den Türkçe ayetlerin okunmasının yanı sıra naat da yine Türkçe okundu. İBB’nin Mevlana anma etkinliği kamuoyunda büyük tepki topladı. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet Turan Arslan konuyla ilgili değerlendirmede bulundu.
“Halkın dini inançları ve gelenekleriyle oynamamalıdır”
Etkinliğe verilen tepkileri değerlendiren Turan, “Halkımızın böyle bir tepki göstermesi çok yerinde ve gereklidir. Çünkü şehrimizi ve ülkemizi yöneten insanlar halkın dini inançları ve gelenekleriyle oynamamalıdır. Dini konular her zaman için dinin koyduğu esaslar üzerine olur. Onu başka insanlar istedikleri gibi yerinden oynatamazlar. Şekil veremezler. Din neyse odur. Bütün dinler böyledir. Avrupa’da da böyledir. Bu gibi şeyler müsteşriklerin, oryantalistlerin bizi kendi kültürümüzden, kendi benliklerimizi oluşturan unsurlardan uzaklaştırma çabalarının sonuçlarıdır. Bunu asırlar önce de yapmışlar şimdi de yapmaya devam ediyorlar. Bu hiç doğru bir hareket değildir” dedi.
“Kuran-ı Kerim’i Türkçesiyle okumak doğru değildir”
Kuran-ı Kerim’in Türkçe okunmasıyla ilgili değerlendirme yapan Turan, “Kuran-ı Kerim’i Türkçesiyle okumak doğru değildir. Türkçe tefsirlerine bakılabilir. Manasını anlamak için yorum getiren mealler vardır. Onlar tefsir demektir. Onlardan öğrenilebilir. Onun için o da yetmez detaylandıran geniş anlatan hüküm çıkaran alimlerin görüşlerine ihtiyaç vardır. Atalarımız demişler ki; kadimi kıdeme üzere ibka etmelidir. Eski geleneklerimizi olduğu gibi yerinde bırakmalıdır” diye konuştu.
“Mevlevi geleneğine tamamen terstir”
Erkek ve kadın semazenlerin birlikte sema etmesiyle ilgili konuşan Turan, “Mevlana bizim baş tacımızdır. Büyük alimlerimizdendir. Onun eseri bütün dünyada kabul gören bir eserdir. Kendisi diyor ki; ‘Ben Kuran’ın hizmetkarıyım. Kuran’ın yolundayım. Canım bedenimde olduğu sürece Kuran’ın yolundan ayrılmam. Onun bendesiyim’. Kendisi böyle deyince onun istemediği, onun razı olmadığı şekilde kadın, erkek karışık bir şekilde icra edilmesi Mevlevi geleneğine tamamen terstir. Hiç olmamıştır. Namazlarımızda da bu belirlenmiştir. Bütün dinlerden dini ritüeller yerinde kullanılmalıdır. O hal Mevlevi geleneğine uygun değildir. Mevlevi geleneğinde karışık şekilde bu ritüelin uygulandığının göremiyoruz. Mevlevihaneler bellidir. Mevlevihanelerin kuruluşunda bile hanımların yeri ayrıdır. Oradan katılır, iştirak ederler. Semayı dinlerler” ifadelerini kullandı.