Hakan Ünsal: “CAS’ta en fazla davası olan ülkeyiz”
Türk futbolunda hallolması gerek çok sayıda problemin olduğunu söyleyen Galatasaray’ın ve A Milli Futbol Takımı’nın eski oyuncularından Hakan Ünsal, “CAS’ta dünyada en çok davası olan ülkeyiz maalesef. Belki de bu kriter, yönetim açısından nerede olduğumuzu gösteren kötü bir kriter. Avrupa da dünyada var olan sorunların çözümü konusunda bu sebepten dolayı Türkiye’ye olumlu bakmıyor” dedi.
FIFPRO Player IQ Büyümenin Ötesi Toplantısı bugün İstanbul’da bir otelde düzenlendi. Toplantıya katılan Galatasaray’ın ve A Milli Futbol Takımı’nın eski oyuncularından Hakan Ünsal, ülke futboluna ilişkin İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
“Türk futbolunda hallolması gereken birçok sorun var”
Türk futbolunda hallolması gereken birçok sorun olduğuna dikkat çeken Ünsal, “Dünya Profesyonel Futbolcular Birliği (FIFPRO), FIFA ve UEFA’nı kabul ettiği bir kurum. Dolayısıyla güçlü bir birlik. Avrupa bölümünün yapacağı bu iş, konuşmalar bizim Türkiye’deki futbol ortamına çokta uygun değil. Oyuncunun iş yükünün fazla olması, bunun oyuncu sağlığına etkileri ya da futbol sonrasında yapacağı şeyler, bizim maalesef bunları konuşuyor olmamız aslında Türk futbolu için şu anda lüks gözüküyor. Çünkü ona gelene kadar futbolcunun ve aynı zamanda teknik adamların hallolması gereken birçok sorun ve problemler var. Ama bunların burada konuşuluyor olmasının avantajı ve güzelliği en azından bu adamlar Avrupa’da var olan sorunları bu seviyeye taşımışlar, biz daha oralara gelemedik. Bunları konuşarak halletmeye çalışıyorlar. Bu konuda çok ilerideler. En azından buradaki var olan tecrübeyi almak, bu tecrübeyle buradaki bir şeyleri değiştirmeye çalışmak iyi olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Avrupa, Türkiye’ye olumlu bakmıyor”
Dünyada, Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) en fazla dosyası bulunan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Hakan Ünsal, “Burada da zaten o kadar çok sorun var ki bu sorunların zaten 1-2 başlığını anca konuşabiliyorsunuz. Onları nasıl halledebileceğinizi konuşuyorsunuz. Oyuncuların var olan kontratlarından, şartlarından, kulüplerin var olan problemlerinden mali anlamda, yayıncı kuruluşun aynı zamanda bu işten çok şikayetçi olmasına kadar çok geniş yelpazede problemleri olan bir ülkeyiz maalesef. Kaldı ki oyuncularla kulüplerin yaşadığı problemlerin yansıdığı CAS’ta da dünyada en çok davası olan ülkeyiz maalesef. Belki de bu kriter, bizim aslında nerede olduğumuzu, oyun anlamında demiyorum, yönetim açısından, futbolun yönetimi ilişkileri açısından nerede olduğumuzu gösteren maalesef kötü bir kriter. Avrupa da dünyada var olan sorunların çözümü konusunda bu sebepten dolayı Türkiye’ye olumlu bakmıyor. Dolayısıyla sorunların büyüklüğü, onları çözmek için gereken zamanlara bakarsanız FIFPRO gibi ciddi kurumlardan yardım almak, onlardan destek almak çok önemli” ifadelerini kullandı.
“Bu düzenin kolay kolay Türkiye’de değişeceğini düşünmüyorum”
Türk futbolunda günlük başarılara odaklanıldığını dile getiren eski milli futbolcu, “Zaten var olan sistemi devam ettirmek, her gelen yönetim bilgi, birikim, tecrübe ve anlayışına göre yürüyor. Gelen yönetim eğer doğru işler yapmayı becerirse sene şampiyon oluyor ama birkaç sene sonra o giden yönetimden sonra yeni gelenler tamamen sistemi tekrar değiştiriyorlar. Kim gelirse gelsin yönetici bazında da teknik adam bazında ve oyuncu bazında da var olan sistemi devam ettirecek bir düzen olmadığı için bizde bir sene şampiyon olan, ertesi sene dağılabiliyor ya da bir sene şampiyon olan bu işi 1-2 yıl daha götürüp sonra dağılıyor. Bu düzenin kolay kolay ben Türkiye’de değişeceğini düşünmüyorum. Çok umutlu değilim o konuda ama buradaki insanlar bu sistemi oturtturmuş, değiştirmiş ve uygulamasından sonuç almış insanlar. O yüzden burada dinlemek, buradaki insanlardan bilgi aktarımı yapmak çok önemli hepimiz için” şeklinde konuştu.