"Güvenli doğumun temeli düzenli takiptir"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aylin Akıncı, güvenli doğumun temelinin düzenli takipten geçtiğini söyleyerek, “Doğumların çoğu elbette doğal akışında ve sorunsuz gerçekleşir. Özellikle annenin rahat edeceği bir ortam, uzman bir ebe ve hekim desteği ile doğumlar sorunsuz gerçekleşir" dedi.
Medicana Çamlıca Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aylin Akıncı, güvenli doğum hakkında açıklamalarda bulundu. Anne adayları için güvenli doğumun, anne ile tıbbi ekip arasındaki düzenli iletişim, düzenli takip ve uzman ekibin varlığı ile olacağının altını çizen Op. Dr. Aylin Akıncı, “Doğumların çoğu elbette doğal akışında ve sorunsuz gerçekleşir. Özellikle annenin rahat edeceği bir ortam, uzman bir ebe ve hekim desteği ile doğumlar sorunsuz gerçekleşir" dedi.
Op. Dr. Aylin Akıncı, "Bazı durumlarda tıbbi yardım gerekmesi ve bunun da çok hızlı bir şekilde yönetilebilmesi için doğumun başta hekim ve ebe olmak üzere uygun ekip tarafından izlenmesi çok önemlidir” diye konuştu.
Güvenli bir doğumun ipuçlarından bahseden Op. Dr. Akıncı, "Kadınların hamile kaldıktan sonra günlük rutinleri değişiyor. Bu anne adaylarını birazcık şaşırtsa da aslında hamilelik sürecinde oluşan sağlıklı beslenmek, stresten uzak durmak, kilo vermek gibi yeni rutinlerin hem anne hem de bebek sağlığı için önem taşımaktadır. Hamilelik döneminde yapılması gerekenler, annenin rahat bir hamilelik geçirmesini sağlayacağı gibi bebeğin gelişimini de olumlu yönde etkileyecektir" ifadelerini kullandı.
Op. Dr. Akıncı, anne adaylarının doğum öncesinde dikkat etmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı: "Düzenli hekim kontrolleri, sağlıklı ve besleyici ürünler tüketmek, bebeğin beyin gelişimi için omega-3 kaynaklı balıklar tüketmek, kılıç, kiremit, kral balığı gibi yüksek cıva içeren balıklar yememek, kabızlığın önüne geçmek, sindirimi kolaylaştırmak ve toksinleri atmak için günde en az 2 litre su içmek, sigara ve alkol kullanmamak, Aşırı kahve, çay, gazlı içecek ve çiğ süt tüketmemek, işlenmiş gıda ve doymuş yağ tüketmemek, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak, buhar banyosu, sauna, jakuzi gibi aşırı sıcak ortamlara girmemek, ağır kaldırmamak ve yorucu hareketlerden kaçınmak, özellikle iş ortamında stresten uzak durmak, yüksek topuklu ayakkabı giymemek, röntgen gibi radyasyon yayan görüntüleme cihazlarından kaçınmak, hasta olan kişilerle yakın temasa geçmemek, doğumu kolaylaştırmak ve kasları güçlendirmek adına uzman eğitmen gözetiminde egzersiz yapmak, hem bebek hem de anne sağlığı için çok fazla kilo almamaya dikkat etmek, sadece doktorun önerdiği ilaçları ve vitaminleri kullanmak, kedi kumu temizlememek ve kedilerden mümkün olduğunca uzak durmak, vücudun yeteri kadar dinlenebilmesi için günde 7 ila 9 saat arasında uyumak, sentetik kumaşlar yerine pamuklu ve bol kıyafetler tercih etmek, beli sıkan kemerlerden ve pantolonlardan uzak durmak, araba, otobüs ve tren yolculuklarını 6 saatten az tutmak, uçak yolculuğu için doktordan onay alarak seyahat gerçekleştirmek".
Hamilelik haberini alan annelerin bebeğin sağlıklı gelişiminin yanı sıra nasıl doğum yapacağını da sürecin en başından itibaren düşünmeye başladıklarını belirten Op. Dr. Aylin Akıncı, “İlk haftalarda doğum şekli gerek bebek gerekse de annenin anatomisine göre tam olarak belli olmasa da ilerleyen haftalarda ailelerin ve annelerin farklı doğum çeşitleri arasında tercih yapması mümkün olacaktır. Normal doğumun dışında, annelerin duyacakları doğum sancısını en aza indirmek ve daha kolay bir doğum olması için zamanla farklı teknikler geliştirilmiştir. Bu doğum çeşitleri arasında en çok tercih edilenler ise sezaryen ve suda doğum yöntemleridir. Bu yöntemler tercih edilirken en temel ölçüt annenin ve bebeğin sağlığıdır” dedi.
Güvenli ve sağlıklı bir doğum için anne adayının düzenli takiplerini yaptırmasının, kendi ve bebeğin sağlığı için doğru doğum yöntemine karar vermesinin, doğum yapacağı yeri tanımasının ve annenin rahat bir doğum yapabilmesi için psikolojinin rahat olması gerekliliğinin altını çizen Op. Dr. Akıncı, “Tüm bunlar birbiriyle etkileşim içinde olan ve paralel süreçlerdir ve doğru yönetilmesi gerekir. Bu ekipte annenin sağlığı doktora ve ebeye emanettir. Doğum aslında tıbbi bir sıkıntı olmadıkça ebenin işidir. Anneye şefkat ve nezaketle yaklaşan, kontrollerini hassasiyetle yapan, doğru iletişim kuran, güven veren bir ebe doğumu oldukça kolaylaştırır. Ebe doğumda annenin kendini emin ellerde hissetmesine yardımcı olacaktır. Doğuma hazırlık ve doğum sürecinde destekleyici bakım ebelerin görev ve yetkisindedir. Eş, akraba, aile veya bu konuda özel eğitim görmüş kişiler ancak anne adayına destek verebilir, arkadaşlık edebilir. Doğum destekçisi; anneye doğumdan önce, doğum sırasında ve sonrasında tıbbi olmayan fiziksel, duygusal ve bilgi desteğini sağlayabilir ancak tıbbi süreç ve takip tamamen hekim ve ebenin kontrol ve yetkisindedir. Bu nedenle doğum düzenli iletişim ve doğum konusunda eğitim almış uzman bir ekibin işidir. Diğer yandan her anne bulunduğu coğrafi koşullar ya da farklı nedenlerden hastane ya da hekime ulaşmakta güçlü yaşaması durumunda ebeler bu konuda Sağlık Bakanlığı tarafından da yetkilendirilmiş uzmanlardır” dedi.