Kimisi üst liglere çıkma hayali kurar kimisi bu ligde orta sıralarda mücadele edelim der. Peki hangisi doğru?
Benim Sarıyer sevdamın mazisi sizler gibi eski değil. Benim Sarıyerlilik maceram Haşmet Mürşit’in son başkanlık döneminden başlar Sonrasında sırasıyla; Rahmetli Mehmet Tahir Sarıoğlu, İbrahim Balcı, Mustafa Hepanıl, İbrahim Bozan, Mehmet Akdağ, Hayati Kaptanoğlu başkanlığındaki icraatlar gördüm.. En nihayetinde 6 dönemdir de başkanımız Saffet Akkoyun’un icraatlarını.
Bugün gelinen noktada SADECE Saffet Akkoyun’u eleştirmek bence yanlış olur.
İbrahim BALCI’nın hangi şartlarda başkan olduğunu, parasız ve stadsız takımın nasıl başarılı olduğunu, Çayırbaşı stadını kullandırmayan dönemin belediye başkanı aynı zamanda kulübün eski başkanı Haşmet Mürşit’in egosu yüzünden takım maçlarını Maltepe’de oynamak zorunda kaldığını unutmadık.
Türkiye kupasında Çayırbaşı stadında yıldızlardan kurulu Bursaspor’u eleyişimiz bugün gibi hafızalarda.
Su götürmez bir gerçek var ki o da İbrahim amcanın başkanlığında yokluklarla kurulan bu takımın elde ettiği başarıyı hiçbir başkan ve hiçbir takım yakalayamadı. İşte takımın çöküşü burada başlıyor.
Hayati Kaptanoğlu ve Saffet Akkoyun’un ilk döneminin deneticisi bendim.
Saffet Başkanın ikinci başkanlık döneminden itibaren camiadan yaşananları yazmaya kalksam sayfalar yetmez. Kısaca söylemek gerekirse; SAFFET BAŞKAN YOLDA BULDUKLARINI HEP YOLA ÇIKTIKLARINA TERCİH ETTİ.
Sarıyer Spor kulübü başkanlık makamı kapris yapacak yada ego tatmin edecek bir yer değildir.
Saffet başkan her sezon öncesi ”-Başkanlığı bıraktım” diyerek camiayı oyalamıştır. Ne başkanlığı bıraktı nede görevini layığı ile yaptı. Onun kaprisleriyle geçen sürede bırakın piyasadaki iyi oyuncuları eldeki iyi oyuncular bile ağlaya ağlaya başka kulüplere gitti. En güncel örneği Bodrumspor’a transfer olan kalecimiz Ali Türkkan. Onun gidişi sonrası alınan kalecilerin toplamı Ali Türkkan’ın yarısı etmez.
Sarıyer‘e başkanlık yapanlar neden Sarıyer’in evlatlarından çekinir ve görevi onlara vermez anlamak mümkün değil.
Bu kulübe kim başkan olursa olsun. O yönetimin içinde; Hakan ŞENGÜL, Ali BÜYÜKASAR, Serkan TORUN yoksa o takımdan hayır gelmez.
Senin camian içinde SAVAŞ gibi ERBİL gibi genç başarıya aç hocaların var. Bu hocalara neden şans tanınmaz. Futbolu bırakmış eski oyunculardan bir oyuncu tarama ekibi neden kurulmaz.
Federasyondaki eski futbolcumuz SERCAN GÖRGÜLÜ’den neden faydalanılmaz.
Sarıyer’in Sarıyer olduğu dönemlerin futbolcusu Altay Unan hocamız Sarıyer ilçe sınırları içinde Fenerbahçe’ye oyuncu yetiştirirken neden hiçbir yönetici Altay Hoca’yı Sarıyer kulübü içine almaz.
Ben Sarıyer’de yönetici olsam Altay Unan hocayı hasetlik derecesinde kıskanır Fenere değil Sarıyer’e oyuncu yetiştirmesi için ne gerekirse yapardım.
Şeref tribününde kendisini istifaya davet eden taraftara bağırmakla şeref tribününde arkada oturanlara HIRSIZ diye bağırmakla başkan olunmaz.
Yine bir seçim dönemi geldi. Sami Canel abinin, Belediye Başkanı Şükrü Genç’in hatta Saffet Akkoyun’un kürsüden klişeleşmiş söylemlerini dinlemeye mi gelecek kongre üyeleri.
Saffet başkan ne başkanlığı istemiyorum diyor ama başkan olmak isteyenlere de kulübü bırakmıyor.
Saffet başkan kaprisi egoyu bir kenara bırakıp karar vermesi lazım.
Ya çıkacak Sarıyer’in evlatlarını, değerlerini kucaklayan bir yönetim kuracak yada kulüp yönetimini almak isteyenlerin önünü açacak.
Eğer başkanlığa devam derse oluşturacağı bu yeni yönetim geç kalmadan teknik kadro ve futbolcuları transfer etmesi gerekiyor. Devam etmiyorsa da yeni gelecek yönetimin zamanından çalmayacak.
Saffet Başkan iyi düşün taşın.
Bu taraftar oyunu okumaktan aciz vizyonsuz hocalar ve futbolcular ile ligde kalma endişesi yaşamak istemiyor.
TARAFTARLARIN Her sezon başında sloganı “O SENE BU SENE” iken siz bu sloganın sonuna “OLMADI SENEYE” ekleyerek tribünlerdeki taraftarların ümitlerini kırıyorsunuz. Kimsenin hayalleriyle oynamayın.